?>
Zafer inananlarındır…
Kararlılık; Kolordu Komutanı Kemalettin Sami Paşa bizim geri teşkilatının düşmanı yirmi kilometreden fazla kovalayamayacağını söyler. Mustafa Kemal: – Bizim geri teşkilatımız düşmanı yirmi kilometreden fazla kovalayamaz mı? – Hayır Paşam! – Demek düşmanı yirmi kilometre içinde yok etmek zorundayız.” Her yerde Mücadele; Taarruz hazırlıklarının uzun sürmesi TBMM’de Mustafa Kemal’e karşı muhalefet edenlerin sayısının artmasına neden oldu. Bunun sonucunda 5 Ağustos 1921’den itibaren üç aylık sürelerle uzatılan Başkomutanlık yetkisi dördüncü kez uzatılmak istenince mecliste yeterli oyu alamadı. Bu durum, Mustafa Kemal tarafından Nutuk’ta şu duygularla anlatılmıştır: “Bu dakikada ordu komutansızdır. Eğer ben, orduya komuta etmeyi sürdürüyorsam yasaya aykırı olarak komuta ediyorum. Mecliste beliren oylara göre hemen komutadan el çekmek isterdim. Başkomutanlığımın sona erdiğini hükûmete bildirirdim. Ama önlenemeyecek bir kötülüğe yol açmamak zorunluluğu karşısında kaldım. Düşman karşısında bulunan ordumuz başsız bırakılamazdı. Bunun için bırakamadım, bırakamam ve bırakmayacağım.” 6 Mayıs 1922’de Mustafa Kemal’in mecliste yaptığı konuşma üzerine yapılan oylama sonucunda Mustafa Kemal’e verilen Başkomutanlık görevinin süresiz olarak uzatılması kabul edildi. Azim ve İnanç; Yunan ordusu Başkomutanı General Trikopis ve birçok subay esir alındı. Kaçan Yunan ordusunun yeni bir savunma hattı oluşturmasını engellemek amacıyla Mustafa Kemal “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini verdi. Bu emirle başlayan takip 9 Eylülde Türk ordusunun İzmir’e girmesiyle sonuçlandı. Sonuç; 26 Ağustos sabahı Mustafa Kemal, İsmet ve Fevzi Paşalar taarruz harekâtını sevk ve idare etmek için Kocatepe’de bulunuyorlardı. Savaş 05:30’da Türk topçusunun ateşi ile başladı. 27 Ağustos’tan itibaren Türk kuvvetleri üstünlüğü ele geçirerek Yunan ordusuna büyük kayıplar verdirdi. 30 Ağustos sabahı Dumlupınar’da sıkıştırılan Yunan ordusu ile büyük bir meydan savaşı yapıldı. Mustafa Kemal’in bizzat kendisinin yönettiği bu savaşa “Başkomutanlık Meydan Savaşı” denmiştir. Aynı zamanda geçtiği yer dolayısıyla “Dumlupınar Meydan Savaşı” olarak da adlandırılır. Bu savaş sonunda bozguna uğrayan Yunan kuvvetleri İzmir, Yalova ve Bandırma yönüne doğru kaçmaya başladı. 26 Ağustos’ta başlayıp 9 Eylül’de sonuçlanan Büyük Taarruz ile sömürgeci devletlerin Anadolu’ya yönelik beklentileri boşa çıkarıldı. ** Anlamı büyük kısa bir anekdot; 1996 yılında Bingöl kırsalında 26 askeriyle birlikte şehit düşen Asteğmen Sunay Civan'ın naaşı silahı bırakmayınca; silahıyla beraber morga kaldırılmak zorunda kalınmıştı. Morga gelen silah arkadaşları da kenetlenmiş parmaklarını açmayı başaramadılar ve silahı alamadılar. Ama Şehit Asteğmen Sunay Civan'ın komutanı, Morgda "Asker görev bitti" deyince gevşeyen parmaklarının arasından silahı alınabilmişti. 96 yıl önce bugün adını tarihe altın harflerle yazdıran, günümüzde Zafer Bayramı olarakta kutlanan, Başkomutanlık Meydan Muhaberesi, Dumlupınar Meydan Savaşı olarakta anılan şanlı Zaferimizin yıl dönümünün yüce Türk milletine kutlu olmasını diliyorum. Başta Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, dünden bugüne vatanımızı yaşatmak için can veren şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. 1996 yılında Bingöl kırsalında 26 askeriyle şehit olan Asteğmen Sunay Civan’a “Asker görev bitti” diyen komutanın emrine ithafen, Yurdu yaşatmak için görevimizin devam ettiğini hatırlatarak, şehit olmaya hazır olduğumuzu ve yüce Türk milletinin ilelebet payidar kalacağını haykırmak istiyorum. Zamanı değişen, saldıranı değişmeyen ve mücadelesi bitmeyen Yüce Türk milletinin her türlü saldırılara karşı dimdik ayakta duracağını, dün cephede verilen şanlı direnişin ve başarının bugün ise emparyalist ve evangalistler tarafından devam ettirildiğini görüyoruz. Ve dün olduğu gibi bugünde meydan okuyoruz. Zafer inananların olacak inşallah buna inanıyor ve iman ediyoruz. Topunuz gelin… Kalın sağlıcakla…
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
ET TIRNAK, ŞIRNAK VE GGF...
14-10-2018
-
SUÇLU AYAĞA KALK!...
07-10-2018
-
Resul’ü Mihmandar ve Şehid-i Kamil...
05-10-2018
-
BİLGE ADAM, BİLGİN BAŞKAN...
01-10-2018
-
TABURCU
23-09-2018
-
GastroAntep...
18-09-2018
-
İstikl AL-İzmihl AL...
14-09-2018
-
ELAZİZ TİMARHANESİNDEN RABBİNE BİR DİLEKÇE YAZAN BİR DÂNE'NİN BİZ AKILLILARA HİKMETLİ NASIHÂTIDIR..!
04-09-2018
-
Zafer inananlarındır…
29-08-2018
-
Sultan Alparslan, Başkomutan Erdoğan ve Malazgirt
26-08-2018
-
SILA-İ RAHİM OLDU SILA-İ TATİL...
24-08-2018
-
NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR!..
21-08-2018
-
SİYONİST HİRİSTİYANLARIN YANİ KAPİTALİZMİN DİNİ EVANJELİZM-
14-08-2018
-
“Dün, bugün, yarın...”
09-08-2018
-
Kardaş Kömeği, Ardahan ve TGK...
31-07-2018
-
O GÜN, GÜNLERDEN ŞEHADETTİ!..
15-07-2018
-
Sabi’ler Melektir
03-07-2018
-
Millet-Devlet ve Türkiye kazandı. Gerisi boş…
26-06-2018
-
Dua ve tefekkür...
23-06-2018
-
Gaziantep Devam diyor. De haydi dağılın!
21-06-2018
-
Bu; Selçuklu yürüyüşüdür, Osmanlı yürüyüşüdür, Cumhuriyet yürüyüşüdür. Açın gözlerinizi, uyanın!-
20-06-2018
-
Adam olmak, Cengiz Şimşek ve siyaset…
03-06-2018
-
Gönül ateşi, Çanakkale ve TGK…
15-05-2018
-
BEYAZID-İ BESTAMİ VE 15 İYİ CHP’Lİ
23-04-2018
-
“Anlatacağım, çünkü görmüyorlar!..”
19-04-2018
-
SUÇLU KİM HUDAM?...
15-04-2018
-
Good İsrael, Kemer ve TGK…
05-04-2018
-
TAŞ MEDRESE VE ŞEHİT MUHSİN YAZICIOĞLU
25-03-2018
-
MUHAMMED’İ RUHTUR ONLAR- BEDİR
19-03-2018
-
(K) adın nedir?...
08-03-2018
-
İ’LAY-I KELİMETULLAH, CİHANŞUMUL VE DAVA
25-02-2018
-
KURT SÜRÜSÜ YÜRÜYÜŞÜ VE AFRİN
21-02-2018
-
“ZİMEM DEFTERİ”, AMEL VE KİLİS..."
19-02-2018
-
KORKMA!...
13-02-2018
-
Vali, Şahin, Özkeçeci ve Sivil insiyatife açık çağrımdır
04-02-2018
-
Londra Borsası, Tarkan Kadoğlu ve Besmele…
13-12-2017
-
Aslan, Şahin ve Niyet…
27-11-2017
-
Madalyasız, mezarsız kahraman Şehitkamil…
12-06-2017
-
TGK, Fethiye,STK’lar, Gara Mehmet, Fatma Şahin ve Ramazan
29-05-2017
-
Empati, Sempati, Antipati ve 16 Nisan…
06-03-2017
-
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demek istedi?...”
20-02-2017
-
MAZİANTEPSPOR
30-01-2017
-
Aslında bir derdimiz daha var?..
21-11-2016
-
Gönüllüler, görevliler, proje ve bir hata…
10-11-2016
-
Cerablus tamam sıra Menbiç’te…
19-09-2016
-
“Damarlarımızdaki asil kanı gördüm.”
30-08-2016
-
Cerablus’lu küçük kız çocuğu…(Suriye Cerablus izlenimleri.)
29-08-2016
-
Neden Gaziantep?..
21-08-2016
-
Antep ‘Gazi’lik ünvanını üçüncü kez hak etti.
08-08-2016
-
VATAN AŞKI…
01-08-2016
-
“ ‘Sala’, ‘Dua’, Millet ve darbe…”
18-07-2016
-
Aldanırsak yanarız!..
13-06-2016
-
Söyle yalanı…
11-04-2016
-
KORKMA!..
21-03-2016
-
Gastronomi Nedir?.. Nedir UNESCO Yaratıcı Şehirler ağı?
24-02-2016
-
Cengiz Şimşek ve yaşanabilir şehir olmak..
26-01-2016
-
“EKONOMİNİN BORDO BERELİSİ HALICILAR…”
21-01-2016
-
Hak olan davada zafer muhakkaktır.
18-01-2016
-
Fatma Şahin’in ‘Riski Rızka’ çevirme çabası…
07-01-2016
-
Gaziantep’in bilinen ama görülmek istenmeyen riski…
07-01-2016
-
İYİ ADAMA BİR İKİ SORU!..
07-01-2016
-
“Suriye ile İnsani Diplomasi ve Dr. Haşimi”
07-01-2016
-
Ufukta hesaplaşma ve tekrar seçim gözüküyor
07-01-2016
-
Sonuçlar Son değil yeni bir başlangıç olmalı…
07-01-2016
-
KARAR SENİNDİR HEMŞERİM…
07-01-2016
-
Kurşun Kalem, Ahmet Uzer ve iddia…
07-01-2016
-
Defi Hacet ve siyaset
07-01-2016
-
MÜLTECİ KAMPLARI VE ÇILGIN ANTEPLİ
07-01-2016
-
Hz. Ömer(r.a) anlayışı ve Başkanlar Şahin, Tahmazoğlu, Fadıloğlu…
07-01-2016