Kurşun kalem…   Çocuk, büyükbabasının mektup yazışını izliyordu. Birden sordu;          -“Bizim başımızdan geçen bir olayı mı yazıyorsun ? Benimle ilgili bir hikaye olma ihtimali var mı?” Büyükbaba yazmayı kesti, gülümsedi ve torununa şöyle dedi ;          -“Doğru, senin hakkında yazıyorum. Ama kullandığım kurşun kalem yazdığım kelimelerden çok daha önemli. Umarım büyüdüğünde bu kalemi sen de seversin.” Çocuk kaleme merakla baktı ama özel bir şey göremedi.          -“İyi ama bu kalem benim hayatımda gördüğüm diğer kalemlerden hiç farklı değil ki !”          -“Bu tamamen nesnelere nasıl baktığınla ilgili. Bu kalemin beş önemli özelliği var ve  sende bu özellikleri kendinde benimseyebilirsen hep dünyayla barışık bir insan olursun.   Birinci özellik : Harika şeyler yapabilirsin ama attığın adımları yönlendiren bir el olduğunu asla unutma. Bizim için bu el Allah’tır ve her zaman kendi kudretiyle bizi o yönlendirir.   İkinci Özellik : Zaman zaman her ne yazıyorsam durmam ve kalemimin ucunu açmam gerekiyor. Bu kaleme biraz acı çektirse de sonuçta daha sivri olmasını sağlar. Bu yüzden bazı acılara göğüs germeyi öğrenmelisin, bu acılar seni daha iyi bir insan yapar.   Üçüncü Özellik : Kurşun kalem, yanlış bir şey yazdığında bunu bir silgiyle silmene her zaman olanak tanır. Yaptığımız bir şeyi sonradan düzeltmenin kötü bir şey olmadığını anlamalısın, aksine bu bizi adalet yolunda tutmaya yarayan en önemli şeylerden biridir.   Dördüncü Özellik : Kurşun kalemin en önemli kısmı, kalemin yapıldığı ahşabı ya da dışarı yansıyan şekli değil, içerisinde yer alan kurşunudur. O yüzden her zaman kendi içine bakmalı, en çok onu korumalısın.   Beşinci Özellik : Her zaman iz bırakmasıdır. Aynı şekilde sen de hayatta yaptığın her şeyin bir iz bırakacağını bilmeli ve her hareketinin farkında olmalısın.  (Paulo Coelho)   **   Ahmet Uzer…   Küskün dediler. Kırgın dediler, gelmez dediler hatta daha ileri giderek MHP’ye çalışıyor dediler. Utanmadan HDP’ye çalışıyor bile diyenler oldu. Dediler de dediler. En doğru cümleyi kendisi söyledi; “Zaman birlik ve beraberlik içinde 7 Haziran tarihinde AK Parti’nin Gaziantep’te ve Türkiye’de başarılı olması için çalışma zamanıdır. Ben ve ekibim bugünden itibaren gece gündüz demeden sahada daha fazla çalışacağız.” Kim bunu söyleyen,? AK Parti Kurucu İl Başkanı 22.dönem Gaziantep milletvekili son 6 yılda il başkanlığı yaparak görevi Eyüp Özkeçeci’ye devreden, 25.dönem milletvekili Aday adayı olan ve listeye alınmayan Ahmet Uzer. Neden listeye girmedi, listede neden yok kısmını seçimden sonra Allah nasip ederse yazacağım. Bugün onun gösterdiği olgunluk ve sadakatten bahsedeceğim. Birilerinin AK Partiliyim demeye korktuğu dönemde partinin rozetini Gaziantep’te ilk yakasına takan isim Ahmet Uzer’di. AK Parti için, “Kazansa bile  iktidar yapmazlar”, Recep Tayyip Erdoğan’a ise “Muhtar bile olamazsın” dedikleri dönemi bir hatırlayın. Ankara Sincan’da, Bir paşanın rotbalans ayarı çektiği dönemleri… Devlette tahakkümün, yargıda ise vesayetin devam ettiği dönemleri hatırlayın lütfen. Kürdün Kürdüm demeye korktuğu, türbanlığının ise türbanından dolayı kapı dışarı edildiği yılları. Çok değil, 12 yıl önceyi bir hatırlayın… Bugün herkes AK Partili… O günleri bir hatırlayın, bir AK Partili olarak siyaset yapmanın ne kadar zor olduğunu anlayın. O tarihlerde Beyaz Sayfa Gazetesi’nde bir yazı yazmıştım. Ve bu davaya gönül verenleri şöyle tanımlamıştım. “İsrail topraklarında gezen davasına inanmış Filistinli gibiler…” Evet o zaman AK Partili olmak böyle bir şeydi. Ahmet Uzer, o dönem İsrail topraklarında gezen bir Filistinli gibiydi. Ökkeş Eruslu, Fatma Şahin, Rıdvan Fadıloğlu, Eyüp Özkeçeci,Ömer Can,Metin Özkarslı,Mehmet Erdoğan,Burhanettin Öztop,Nihat Durur,Mehmet Demirbaş,Ekrem Kurt,Mehmet Ali Çiftçi,Cuma Güzel,Canan Candemir Çelik, Seydi Aksu,Kahraman Polat,Rahmetli Yaşar Torun,Rahmetli Durmuş Budak,Asım Güzelbey vs.. Gazeteci olarak sadece biz AK Parti kazanır diyorduk. İsmi aklıma gelmeyen dostlarım beni affetsinler.. “Zaman birlik ve beraberlik içinde AK Parti’nin başarılı olması için elimizi değil bedenimizi taşın altına koyarak çalışma zamanıdır.” Ahmet Uzer. Ahmet Uzer , geçen hafta Grand Otel’de partinin kuruluşundan bu yana görev alan, küsen,kırılan,uzaklaştırılan,ötekileştirilen,adam yerine konmayan, partinin kapısından girdiği zaman yüzüne tuhaf tuhaf bakılan Filistinli partilileri topladı. Bir dönem İsrail topraklarında Filistinli gibi gezen  Gaziantep AK Partilileri topladı yani. Yemekte onlara parti için çalışmaları ve herkesin elini değil bedenini taşın altına koyarak çaba göstermesini söyledi. Bunu MHP ve HDP’ye çalışıyor dedikleri Ahmet Uzer yaptı. Yalan yanlış yönlendirmeler ve bilgilerle Milletvekili listesi dışına itilen Ahmet Uzer yaptı yani. Kimin için yaptı. Kendisi için değil tabi, AK Parti için yaptı. Çünkü o hep bunu yapmıştı. Yine kendine yakışanı yaptı. Şamil Tayyar’da buna karşılık 12 dev Proje tanıtım toplantısında Ahmet Uzer’in elinden tutup sahneye birlikte çıkarak yapılanı karşılıksız bırakmadı. Herkes kendine yakışanı yaptı yani. Abdulhamit Gül toplantıda Ahmet Uzer’e bu davranışından dolayı teşekkür ederek kendine yakışanı yaptı. İsrail topraklarında Filistinli gibi gezen,partinin emektarı  AK Partili dostlar Gaziantep’te yine sahada. Biz tedbiri aldık, takdir seçmen ve tayin eden yüce Allah’ındır artık.   **   Kim kazanacak?..   Seçim haftasına girdik. Bu hafta, yapılanların son bir haftaya sıkıştırılarak tekrar yapıldığını göreceğiz. Hızlandırılmış hafta. Her şey bu haftada belli olacak. Bu hafta MHP ve AK Parti  mitinglerini yapacak. MHP mitingi  3 Haziran’da. AK Partinin mitingi  5 Haziran’da. Erdal Çelik diye bir gazeteci arkadaşım var, onunla iddiaya girdik. Malum zaman yaklaştıkça fotoğraf netleşmeye başladı. Erdal, ben ve mercimek (Mehmet Demir) AK Parti adına girdiğimiz hiçbir iddiayı kaybetmedik. Bunu  KİP mağazasının sahibi Sedat bey ve kardeşi Ender bey  iyi bilir. Bu safer Erdal ile karşı karşıya geldim. Erdal;  7 ve altı diyor. Ben ise 8 ve üstü diyorum. Kaybeden kazanana takım elbise alacak. Ben 12 yıldır AK Parti için girdiğim hiçbir iddiayı kaybetmedim. Erdal bile bu sefer durum biraz farklı diyor. Ben ise seçmenin gözünde değişen fazla bir şey yok diyorum. Bu seçimde Erdal ile karşı karşıya geldim. İddiayı kazanacağımdan eminim. Kaybetme şansında var diyorlar. Kaybedersem bende  faturayı AK Parti İl Başkanı Eyüp Özkeçeci’ye gönderirim.