?>

SILA-İ RAHİM OLDU SILA-İ TATİL...

7 yıl önce

Akraba ve yakınları ziyaret etme, hallerini ve hatırlarını sorma, gönüllerini alma anlamında bir İslam ahlâkı terimidir Sıla-i Rahim. İslam'da insanlar arası ilişkilere önem verildiği gibi özellikle yakınlardan başlayarak anne ve babanın ve sırayla diğer akrabaların ziyaret edilip gözetilmesi prensibi son derece önemlidir. Halit b. Zeyd (Ebu Eyyüb el-Ensarî) Hazretlerinden rivayet edildiğine göre bir adâm Hz. Peygamber'e gelerek: "-Yâ Rasûlallah; beni Cennete sokacak bir ibadet söyler misiniz?" dedi... Rasûlüllah şu cevabı verdi: "Allah'a ibadet eder ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmazsın, namaz kılar, zekât verir ve sıla-i rahm edersin" (Buharî, Zekât, 1). ** Ayet ve hadislerde geçen Rahim kelimesi akraba anlamına gelir. Bir Kurban Bayramını daha acısıyla tatlısıyla, hayr ve hasanetiyle geride bırakıyoruz. Kiminle bayramlaşsam, konuşsam bu bayramın eski bayramlar gibi olmadığını, bu bayramdan birşey anlamadığını söyledi durdu. Açıkcası bende aynı duygu ve düşüncelerle mübarek Kurban Bayramını geçirdim. Birşeyler eksikti sanki. Tümü tamamlayacak bir parça yoktu. Daha önceki yazımda ‘Nerede o eski bayramlar’ diyerek düşüncelerimi dile getirmiş, eski Bayram ve kutlamaları özlediğimi belirtmiştim. Neydi eksik olan?.. Neden bu Kurban Bayramında, boşluğa düştük, cevabını bulmaya çalıştım. Eksik olan birlik, bütünlük, heyecan ve Sıla-i Rahim’di. Herşeye kolay ulaşabiliyor olmamız, elde etmek istediğimiz şeyleri kıymetsiz kılmıştı. Sanki sorun buydu. Yokluk yılları varken insani-manevi duygular ve İlişkiler çok fazla önemliydi. Şimdi herşey var, İlişkiler kıymetsiz ve dijital yani sanal.. Sıla-i Rahim’i bile Facebook, Twitter WhatsApp, İnstagram mesajları ile ve görüntülü telefon görüşmeleri ile yapar olduk. Üç-beş güne sığdıracağımız ziyaretleri Bayram tatili proğramlarımız yüzünden 30 ile 60 dakikaya sığdırdık. -Nasılsın, iyimisin? -Bir sıkıntı var mı? -Çok yoruldum, Bayramı tatil yaparak geçireceğim, söz bayram sonrası sana özellikle uğrayacağım, bunu sayma gibi samimiyetsiz cümleler kurduk. Daha şunu arayacağım, bunu arayacağım diyerek karşımızdakine konuşma fırsatı bile vermedik. Sahilde güneşlenirken yakınlarımızı soranlara, gelirken telefonlaştık, iyiler (miş) diyerek gevrek ve gereksiz cevaplar verdik. ‘Sıkıntısı olduğunu duydum’ diyelenlere, ‘olsaydı duyardım’ diyerek kibirli, laubali cevaplar verdik. Özetle; Tatil proğramımız yüzünden bayramda sanal Sıla-i Rahim yaptık yani. Bayramı tatil gibi görenlerden hiç olmadım. Öyle görenlerden hoşlanmadım açıkcası. Bayram, birlikte olmanın, kaynaşmanın, eşe dosta, akran, arkadaş ve akrabaya ulaşmanın, hal hatır sormanın yardımlaşmanın tavan yaptığı günlerdir. Bu bayram Sıla-i Rahim geleneğini Sıla-i tatile çevirdik maalesef. Eksik ve yanlış olan buydu. Yakın akraba ve arkadaşlarımdan biliyorum, Bayramı tatil proğramları yaparak geçirdiler. Güneş, deniz ve kumsalı ziyaret ettiler. Oysa Bayram özünde tatil gibi gözüksede değil bana göre.  Bayram manevi değerlerin hatırlanması , yardımlaşma ve dayanışma ile her türlü hayr işlerinde akraba ve yakınların görülüp gözetilmesidir. Gerek ayetlerde gerekse de hadislerde Sıla-i Rahim’in namaz ve zekatlar gibi farz ibadetlerden hemen sonra zikredilmesi dinimiz İslam’daki önemini gösterir. Alimler sıla-i rahimde bulunmanın vacib olduğu görüşündedirler. Bunun, terkedilmesi, yani akraba ve yakınlarla olan ilgisinin kesilmesi, büyük günâh sayılmıştır.  Bu bayramda tatil planlaması yapanların bu gerçekliği unutmaması için bunları yazıyorum. Kısacası, Sıla-i Rahim, Sıla-i tatil oldu diyorum yani. Yakında Kabe’yi sanal tavaf yaparak Haci oldum diyenleri, sanaldan şeytan taşladım arındım gibi cümleler kuran sanal Haci’leri de göreceğiz belki. Allah korusun diyerek sanalın gerçeklik karşısında giderek artan egemenliğin tehlikeli sonuçlara doğru bizleri götürdüğünü görmemiz gerekiyor. Benim tespit ve kaygılarım bu sanal dünyada gerçek bir uyarıdır. Allah’a emanet olun... ** Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:     Demek idâreyi ve hâkimiyeti ele alırsanız hemen yer yüzünde fesad çıkaracak, akrabalık bağlarını bile parçalayıp keseceksiniz öyle mi? Onlar öyle kimselerdir ki Allah kendilerini rahmetinden kovmuş da duygularını almış ve gözlerini kör eylemiştir. (Muhammed, 47/.22-23)
YAZARIN DİĞER YAZILARI