“ ‘Sala’, ‘Dua’, Millet ve darbe…”   "Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Rasulallah! Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Habiballah! Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Nûre Arşillah! Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Hayra Halgillah! Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahirin! Vel Hamdü Lillahi Rabbil Alemin!"   MEALİ:   "Ey Allah'ın Resûlu, salat-u selam senin üzerine olsun! Ey Allah'ın Habibi, salat-u selam senin üzerine olsun! Ey Allah'ın Arşının Nuru, salat-u selam senin üzerine olsun! Ey Allah'ın Mahlukatının Hayırlısı, salat-u selam senin üzerine olsun! Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi, salat-u selam senin üzerine olsun! Hamd Alemlerin Rabbi Olan Allah İçindir!"   ** Hamd olsun. “Sala: Cemaati bayram ya da cuma namazına çağırmak, kimi zaman da cenaze için kılınacak namazı haber vermek için minareden okunan salat.” Toplanmak için okunur ve Peygamber efendimizi hatırlamak için okutulur. 15 Temmuz’u bitirmiş 16 Temmuz’un ilk saatlerindeydik. Televizyonlarda ve sosyal medya hesaplarında tuhaf bir haraketlilik yaşanıyor. Evdeyim. Eşim ve çocuklarımla oturuyoruz. Gecenin ilerleyen saati millet arıyor. Neler oluyor İstanbul ve Ankara’da?.. Fransa Nice saldırısı sonrası benzer bir terör saldırısı olabilir düşüncesiyle yaşanan hareketliliği ona yorumlamaya çalışıyoruz. Yer köprü olunca. Kısa bir süre sonra önemli bir yerden haber alıyorum. Ordu içindeki bir kısım asker darbe kalkışması yapıyor. Nasıl olur demeden, haber kanallarında şuraya el konuldu, şurası ele geçirildi ve TRT’de ordu yönetime el koydu bildirisi duyuruldu. Hiç tereddüt bile etmeden oğlumla birlikte dışarı çıkmaya karar verdik. Aile büyüklerim, dostlarım ve abilerim aradı. Nerede toplanalım? Ne yapalım diye. O sırada CNN Türk’te Baş Komutan Recep Tayyip Erdoğan telefon görüntüsü ve vasıtasıyla canlı yayına bağlandı. Herkes sokaklara çağrısı yaptı. Ankara ve İstanbul semalarında F16’lar uçuyor. Darbeci askerler dezanformasyon yaratarak milleti evlerine hapsetmeye çalışıyordu. Güya ‘Sokağa çıkma yasağı’ ilan edilmişti. Yemedi millet. Prim vermedi.. Camilerde okunan ‘Sala’, evde aile olarak hepimizi göz yaşlarına boğdu. Alışık değildik o saatte okunan ‘Sala’ya.. Hanımla helalleştik, oğlumla birlikte demokrasi meydanına doğru yola çıktık. Ne çıkalım! Millet yollarda. Hem de kadın, erkek, çoluk çocuk demeden. Bayrağını almış alanlara inmiş. Camiden ‘Sala’ okunmaya devam ediyor. Her okunuşunda göz yaşı döküyorduk. Alandaydık. Vali, Belediye Başkanları ve millet oradaydı. Ülkücüler oradaydı. Ak yürekliler oradaydı. Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez demeden herkes oradaydı. İdeolojik saplantılara kapılmadan oradaydık. Sağcısı, solcusu… ‘Sala’ okunuyordu diğer taraftan. Bir ara Vali Ali Yerlikaya, Jandarma Alay Komutanı ile gözüktü. İşte buradayız dedi. Komutan mikrofonu aldı. “Bu bir terörist girişimdir.” dedi. İş tersine dönmeye başlamış, bunun bir askeri darbe olmadığı, ordu içindeki bir grubun kalkışması olduğu iyice anlaşılmıştı. Meydanda sloganlar atılıyor, camilerde ‘Sala’ okunuyordu. Görmeyi beklemediğim isimler ve yüzler gördüm. ‘Okunan ‘Sala’ işe yaramış, Baş Komutanın çağrısı karşılıksız kalmamış, Polis yapılmak istenen kalkışmaya müsaade etmemişti. Bunun anlaşılması ile birlikte rüzgar tamamen milli iradeden yana esmeye başladı. Okunan ‘Sala’ bu sefer darbe yapmaya kalkanların bittiğini işaret ediyor, toplanın birbirinize sıkı sıkıya sarılın diyordu sanki. Öyle yaptık. Milli irade nöbeti tuttuk sabaha kadar. Uyumadık. Gün ağarmıştı. Sabah namazı vakti, “Darbeyle yasaklanan ezanlar yerine ezanla biten bir darbeye şahitlik ettik.” Hamd olsun dedik. Darbe girişimi hayırlı bir işe vesile olmuş, Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Laz, Zengin, Fakir, Kadın, Erkek, Çocuk, resmi, sivil velhasıl hepimizin Türk bayrağı altında Büyük bir millet olduğumuzu gösterdi bize. Büyük Türk Milleti. Türkiye Büyük Millet Meclis bombalanmıştı. Sonrasında bütün siyasi parti liderleri bu kalkışmaya karşı tek yürek oldular. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise HDP hariç CHP ve MHP liderini arayarak milli duruşlarından ötürü teşekkür etti. Bu normalleşme ve iletişimin kurulması ve devam etmesine vesile oldu bu kalkışma. Yargıda, emniyette ve devlet kurumları içinde çöreklenmiş, bilinen ama bir türlü mücadele edilmeyen paralelce kadroların tasviyesini hızlandırdı bu kalkışma. Yargıda gözaltılar başladı. Gaziantep’te 40’a yakın hakim-savcı göz altına alındı. Tugay Komutanı paşa göz altına alındı. Evet bu kalkışma milletin hayrına oldu. Camilerde okunan ‘Sala’lar, kalben yapılan dualar, milleti millet yapan değerlerin hatırlatılması, darbecilerin girişimini başarısız kıldı. Ama henüz tehlike geçmiş değil. Camilerden ‘Sala’ , Yürekten yapılan dua ile meydanda millet, milli iradenin yanında olduğunu göstermeye devam etmeli. Millet iyi bir sınav verdi. Türkiye’yi Allah korudu… Toplanan kalabalığa tekbir çektiren Adil Konukoğlu ve başkan Fatma Şahin ile yürekli vekilleri, çevik kuvvette yaşanan o geceki hadiseyi ve ilginç hikayeleri daha sonra yazacağım. Yazacak daha çok şey var. Şimdilik bu kadar…