?>

MÜLTECİ KAMPLARI VE ÇILGIN ANTEPLİ

10 yıl önce

Bugüne kadar 6 milyar dolara yakın para harcamış Türkiye, kamplarda kalan Suriyeliler için. Bunun yanında, bütün dünya sadece 300 milyon dolar para göndermiş kamplardaki Suriyeliler için. Türkiye’de 10 ilde bulunan 25 geçici barınma merkezi yani mülteci kampında toplam 270 bin Suriyeli kalıyor. Gaziantep’te bulunan ve sayısı 5 olan geçici barınma merkezlerinde yani kamplarda ise toplam 51 bin Suriyeli misafir ediliyor. Gaziantep’teki Nizip Çadır kentte ve konteynırda kalan Suriyeli sayısı 16 bin kişi. Karkamış çadır kentte kalan Suriyeli sayısı 7 bin 200. İslahiye 1 ve İslahiye 2 çadır kentte kalan Suriyeli sayısı ise 28 bin kişi. Gaziantep geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyeli sayısı toplamı 51 bin kişi… Bunlar sadece kamplarda yani geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyeliler. Rakam net olmasa da 300 bine yakın Suriyelinin de kamp dışında Gaziantep’te bulunduğu ifade ediliyor. Gaziantep kamp ve kamp dışı olmak üzere toplam 350 bin Suriyeliyi misafir ediyor. Kamplarda kalan Suriyelilere kişi başı aylık 85 liralık AFAD kart yardımı yapılıyor. Kampta marketler var. Herkes ihtiyacını AFAD kartla oradan görüyor. Markette fiyatlar piyasa ile aynı. Kampa yerleşmek için gelen bir aileye AFAD tüm mutfak araçları, battaniye, temel ihtiyaç malzemelerini veriyor. Gaziantep’te kampta kalan Suriyelilerin günlük devlete kişi başı birim maliyeti 7.52 lira olarak hesaplanıyor. Bu oran Mardin kamplarında iki katı yüksek. Nedeni Gaziantep işi biraz iyi biliyor ve maliyet miktarlarını düşürmeyi başarmış. Ayrıca, Gaziantep’teki 5 kampta 3 yıl içinde toplam 457 evlilik gerçekleşmiş. Evlilik dışında, 3 binin üzerinde kamplarda yeni doğumlar yaşanmış. Kampı gezdiğiniz zaman içeride ne isterseniz var. Market var. Hastane var. Berber var. Çamaşırhane var. Bilgisayar, halıcılık, dikiş nakış, mozaik kursu var. AFAD kampta kalanlara kışın ısınmak için yağlı radyatör petek, yazın serinlemek için ise vantilatör veriyor. Tuvalet ve banyo ortak kullanım alanı içinde.. Kampta heyetler kurulmuş, muhtarlar seçilmiş. Rejim baskısından kaçan Suriyelilere demokratik manada seçim yaptırılarak muhtarlarını seçme şansı verilmiş. Demokrasi butik olarak hayatlarının içine girmiş yani… Eğitim… Evet kamplarda 13 bin civarında eğitim gören çocuk var. Ana okulundan tutturunda Tudem dil eğitimi alan gençlere kadar herkes var. 45’i Türk olmak üzere toplam 550 öğretmen eğitim veriyor kamplarda. Suriyeli öğretmenler kamplarda kalan kişiler arasından seçilmiş, eğitilmiş ve öğretmen olarak görevlendirilmiş. Türkçe, İngilizce ve Arapça eğitim veriliyor kamplarda. Eğitim gören çocukların mutlulukları gözlerinden okunuyor. Savaş sebebiyle psikolojisi bozulan çocuklar rehabilite ediliyor. Sadece Türkiye’de değil, dünyada örnek alınıyor Gaziantep’teki kamplar ve işleyişi. Gelen yabancı heyetler kamplardaki yapılanmayı örnek gösteriyormuş gittikleri yere. Yeni bir dünya kurulmuş kamplarda… Dışarıdan baktığınız zaman göremeyeceğiniz kadar büyük ve anlamlı bir gerçekle yüzleşiyorsunuz kamplarda!.. Muhacir nedir?.. Ensar nedir?.. Bu ikisinin manevi anlamı nedir?.. Ülke olarak kucak açtığımız ve soframızı paylaştığımız, savaştan kaçan umudunu yitiren insanlara umut olmak ve onların gözünün içine bakan birisi olarak kalmak nedir? Bunu gördüm ve yaşadım. Ülkemle gurur duydum, onur duydum.. Suriye politikası şöyle ya da böyle onu tartışmıyorum. Olaya vicdani ve insani bakıyorum. Suriyeli insanların gözünde ve yüreğinde olmak onların hayatına dokunmak, umudu olmak, gülen çocuğun yüzündeki tebessümü görmek. Aman Allah’ım bunları sizinde görmeniz lazım. Dışarıdan baktığınız ve düşündüğünüz gibi değil hiçbir şey. Türk bayrağının en güzel ve en onurlu dalgalandığı yerler orası. Türk bayrağın gölgesi kampın üzerinde. Suriyelilerin duası bizimle. Sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi… Türkiye ümmetin son kalesi… Allah ülkemize ve milletimize zalime karşı diz çöktürmesin. Allah Ensar olan milletimize ve devletimize güç versin.. Allah devletimize zeval vermesin… ** Ancak burada bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum. Kampta kalan çalışabilir erkek nüfusun kamp içinde yatarak zaman geçirmesi yerine bir şeyler üreterek kendi parasını kazanması sağlanamaz mı? Bildiğim bir iş adamı kamp içinde yada kampa yakın yerde fırsat, yer ve izin verilsin, istihdam yaratacak tesis kurayım demişti. “Kızılay ve AFAD kampta üretilen çadır, nevresim, önlük, galoş, yani tekstil-konfeksiyon ürünlerini alım garantisi versin ilk etapta bin kişiye ve etap etap kamplarda 10 bin kişiye iş imkanı verecek tesis kurayım” diyen Antepli çılgın bir iş adamı var. Hem de AFAD ve Kızılay’a ürettiklerini piyasanın altında fiyata satmak şartıyla… Adam devlete günlük 7.52 lira maliyet olacağına asgari ücretten maaşını alsın, üretsin parasını kazansın. İş öğrensin, yan gelip yatmasın… Devlete yük olmaktan çıksın. Bunu yapmak isteyen Antepli çılgın ama akıllı bir iş adamı var.. Politika geliştirenlere ve kaynak üretenlere duyurulur. Kalın sağlıcakla, Arif Kurt
YAZARIN DİĞER YAZILARI