(Cerablus izlenimleri 2) Cerablus; Fırat Kalkanı operasyonu sonrası terörist unsurlardan arındırılan ve hayata tutunmaya çalışan fahri anlamda Gaziantep’in 10. İlçesi Cerablus’ta yaralar sarılmaya çalışılıyor. Her şey dört dörtlük demiyorum ama eskiye göre daha iyi durumda Cerablus. Yani Paris değil ama eski Cerablus’ta değil. En azından at kim it kim belli. İlçedeki 16 trafonun 13’ünden elektrik verilmeye başlanmış. 3 trafo ise kullanılamaz durumda olduğu için elektrik verilemiyor. Ayrıca ilçenin içme suyu meselesi GASKİ tarafından kısmen çözülmüş. İlçede yüzde 40 oranında içme suyu veriliyor. Günde kişi başı hesapla ilçede yaşayan herkese ekmek dağıtımı yapılıyor. Aş evinden sıcak yemek dağıtımı da yapılıyor. Cerablus hastane inşaatı son sürat yapılıyor. Sanırım önümüzdeki ay ilk haftası hizmet vermeye başlar. Sokaklar daha temiz. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırdığı çocuk parkında çocuklar savaşın yaralarını sarmaya yaşadıkları travmayı unutmaya çalışıyor. Dükkanlar açılmaya başlamış, erkeklerin çoğu sakallarını kesmiş. Sayıları 11’i bulan camilerin hepsinde cemaat toplanmaya ve birlikte ibadet etmeye başlamışlar. Cerablus’ta yaralar sarılmaya başlanınca, Türkiye’de yaşayan Cerabluslu Suriyeliler memleketlerine dönmeye çalışıyorlar. Savaş öncesi nüfusu 40 ile 50 bin arasında değişen Cerablusta savaşla bu sayı 10 bine kadar düşmüştü. Fırat kalkanı operasyonu sonrası güvenliğin ve otoritenin iyi kötü temin edildiği bu topraklarda geri dönüşlerle birlikte sayı tekrar 20 ile 25 binlere kadar çıkmış. Buradan şunu anlıyoruz, Suriyeliler memleketlerine dönme noktasında istekliler aslında. Hani bunlar gitmezler diyenler var ya onlar için yazdım bunu. Gidiyorlar işte. Vatanları değilmi orası! Düzen kurulursa daha da giderler belki. Neyse biz konumuza dönelim. Enerji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Abdullah Tancan ile yola çıkmıştım bu sefer. İlk olarak Karkamış Belediye Başkanı Nuh Kocaaslan ve AK Parti Karkamış ilçe Başkanı Ahmet Öztürkmen’i Belediye başkanlığında ziyaret ettik. Sınırın hemen dibine bulunan belediye binasında çaylarımızı içtikten sonra birlikte Karkamış sınır kapısına gittik. Vali Yardımcısı Nursal Çakıroğlu ile kısa bir istişareden sonra yola çıktık. Suriye tarafına geçince yol boyu oluşturulan kontrol noktalarından geçip Cerablus’a vardık. Cerablus halkından oluşturulan yerel meclis üyeleri ile kısa bir değerlendirme ve ardından çadır hastaneyi ziyaret ettik. Yaşlı bir amca bizi karşıladı. “Benim oğlum, kızım ve kardeşlerim Türkiye’de. Bir ben kaldım burada” diyordu. “Hastayım, ne olur beni onlarla buluşturun” diyordu Abdullah Tancan’a. Öte yanda bir küçük çocuk. Yaşı 11 bilemedin 12. Dizini gösteriyordu. Yanımızdaki tercüman anlattı. O kanser dedi. Çadır hastanesinde dizi sarılı kanser hastası birine ne yapılabilirdi? Yüreğimiz orada kaldı. Belki de hayata veda etti bilmiyorum. Ama o çadır hastanesi ziyaret edilirse o çocuk bulunabilir ve tedavisi için Türkiye’ye getirilebilir. Sonra daha önce DAEŞ’in mahkeme olarak kullandığı binaya gittik. Ardından yapılan yardımlar ve çalışmaları da gördük. Türkiye’nin ne kadar büyük bir devlet ve millet olduğunu bu tür yerlerdeki durumu görünce daha iyi anlıyor insan. Dönüp arkasına bakmadan ülkesinin sırtında taşımak istiyor. Cerablus’a yardım yapan Türkiye’nin bir insani dokunuşu Menbiç’i elinde tutan ABD’nin uşağı PYD’i harekete geçirmiş. Türkiye Cerablus’un elektrik ve suya kavuşmasını sağladı. Hergün ekmek dağıtıyor. Menbiç’teki Suriyeliler Cerablus’a gelmek istiyorlarmış. ABD’nin uşağı PYD’de bu durumu tersine çevirmek için aylar ve yıllar sonra Menbiç’e elektrik vermeye başlamış. Hey ilahi yarabbi, Cerablustaki durum sempati uyandırmasın diye ABD uşağı PYD aynısını kendi bölgesinde yapmaya çalışıyormuş. Hırsız bunlar. At hırsızı hem de… Ama olsun, örnek almaları ve uygulamaları ve oradaki insanları bunu sunmaları önemli. Menbiç’te bir tane baraj bulunuyor. İnşallah Menbiç terörist PYD’den temizlendikten sonra Cerablus kendi elektriğini o bölgeden alacak. Yakındır inşallah o günler. Kısa ama anlamlı ziyaretimizden sonra Karkamış Belediye Başkanı Nuh Kocaaslan’ın daveti ve Rahmo’nun ev sahipliği ile Karkamış’ta karnımızı doyurduktan sonra o bölgeden ayrıldık. Her seferinde biraz daha kendine gelmiş olarak gördüğüm Cerablus’u, yakın tarihte çok daha iyi şartlarda göreceğiz. Gaziantep’in fahri anlamda da olsa 10’ncu ilçesi olarak gördüğüm Cerablus bir Nizip bir Karkamış kadar heyecanlandırıyor beni. Ve o kadar da ilgilendiriyor bizi. Sıra Şahinbey’in kardeş ilçesi Menbiç’te. Başkan Mehmet Tahmazoğlu döneminde kardeş ilçe yapılan Menbiç’te yakın tarihte inşallah huzurlu ve mutlu bir şekilde  fahride olsa 11. İlçemiz olarak hizmetleri alacaktır. Ben buna inanıyorum. Güzel olacak inşallah.