Hakkı yerde kalmasın ve de unutulmasın… Yapmayanlara, yapamayanlara örnek olsun… Melike Tekstil yani Cengiz Şimşek ve kardeşleri Gaziantep’e 24 derslikli orta  okul yaptırmak içinVali Ali Yerlikaya ile protokol imzaladı. Ne var bunda herkes imzaladı diyebilirsiniz!... Öyle değil işte… Gaziantep Oğuzeli Humeyli köyü sakini Şimşek ailesini herkes OSB Bölge Müdürlüğü yapmış ve halen Muhasip üyeliği görevini yürüten Cengiz Şimşek’ten dolayı iyi tanır. 1964 yılında doğan ve 1987 yılında ODTÜ Kimya Mühendisliği mezunu olan Cengiz Şimşek, 1988yılında Unilever şirketinde bir yıl çalıştıktan sonra 1989 yılında Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde Müdür Yardımcısı olarak göreve başlar. Yıl 1989… Türkiye ihtilallerden kurtulmuş, liberal ekonomiye yeni yeni alışan bir ülke konumunda. Gaziantep ise halen milletin kaçak mal ucuz deyip turist olarak geldiği bir şehir. Yeni yeni sanayi tesisleri kurulmuş, Gaziantep deyim yerindeyse yeni doğmuş çocuk misali sünerek ilerlemekte. Henüz yürümeyi yeni yeni öğreniyoruz. Teti diyerek yürütüyoruz kendimizi. Bu günkü gibi koşmak nerede… O yılları bilen bilir. 1.OSB kuruluyor. Mehmet Okan OSB Başkanı. Cengiz Şimşek Müdür Yardımcısı. Fabrikalar yeni kuruluyor. Mevzuat ve ticaret yapısı henüz oturmamış. Türkiye’nin o günkü şartları. Bine yakın sanayi tesisi ile 100 bin işçi istihdamı ve sayısı 5’i bulan OSB’den bugün 8 milyar dolara yakın ihracat yapılıyor. Gaziantep’in gururla ve onurla sahiplendiği ve varım dediği tek mekan ve gerçek. Ekonomide Gaziantep’i Türkiye’nin 6. Büyük şehri yapan dinamizmin olduğu yer. Ve Cengiz Şimşek… Büyüyen Organize Sanayi Bölgesi’nin geriye dönük bu gelişim macerasında başkanlar değişse de değişmeyen tek isim olarak tarihe geçiyor Cengiz Şimşek.. Perde arkasındaki esas kahramanlardan birisi ve belki de en önemlisi… Oğuzeli Humeyli köyü eşrafından Cengiz Şimşek ve ailesi merhum Fuat Şimşek adına yaptıracakları 24 derslikli orta okul protokolünü imzaladılar. İmzayı Vali Ali Yerlikaya ile Melike Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Şimşek, Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Ali Şimşek ve Ayşen Kübra Şimşek imzaladı. Cengiz Şimşek’te oradaydı. Fotoğraf karesine girmedi. Her zamanki gibi yine perde arkasında kalmayı tercih etti. Allah hayrınızı kabul etsin Şimşek ailesi… ** Bugün Gaziantep neyi tartışıyor. Yaşanabilir şehirler sıralamasında 60’ncı sırada oluşumuzu. Tek önde olduğumuz yer sanayimiz, ihracatımız ve ekonomik yapımız. Yaşanabilir olmada 60, ekonomide 6. Şehrin parasını yönetenler ile şehri yönetenleri bu makasın daralması için birlikte hareket etmeye zorluyor bu sonuç. Ortak akıl… Neredesin Mehmet Aslan… 1980 yılını baz alarak yazarsak. 36 yılda sanayide ve ekonomide Türkiye 6.’sı  olan bu kent koşarak yoluna devam ediyor. 36 yılda yaşanabilir şehirler sıralamışında 60. sırada yer alan Gaziantep bırakın “Teti” yaparak yürümeyi halen yerlerde sürünüyor. Süründürenin sesi koşandan daha çok çıkıyor bu şehirde… TÜİK, verilerine göre Yaşanabilir şehirlerde 60. sıradaymışız. Asayişte TÜİK’e göre  59. Yaşam -konut ve barınma endeksin – 60. Çalışma hayatı endeksin- 64. Gelir ve Servet endeksin- 65. Sağlık endeksin- 70. Eğitim endeksin- 67. Güvenlik endeksin- 59. Sivil katılım endeksin- 71. Ve bir gerçek… İhracatta 6. sıradayız. Kabul ediyorum Türkiye’de 81 şehir var bizden daha da kötüleri var. Dünya’da hem koşan hem de yerlerde sürünen başka bir kent varmıdır, Bilmiyorum!.. Bu şehrin sanayisine ve ticaretine laf söyleyenler, şehrin yaşanabilir ölçüsünde neler yaptıklarına baksınlar önce. Marka şehir vurgusunu beğenmeyenler, kendi branşlarında ne yaptıklarına ve marka olup olmadıklarına bir baksınlar. Bu yüzden kazandıkları ile bu şehrin yaşanabilir kent olması için servetini harcayan insanların istikameti ile şehri yönetenlerin istikametinin aynı olup olmadığının irdelenmesi gerekir. Adil paylaşım ve adil yönetim anlayışının tesis edilmesi lazım. Ahbap çavuş ilişkisi ve efendisinin askeri beyinler yerine liyakatlı ve gerçeğe kürek çeken kişilerin çoğalması lazım. TÜİK açıkladığı için değil, biz zaten bunu biliyorduk diyecek analitik yöneticiler lazım bizlere. Tren ve dinazor edebiyatı yapmadan, takımı ligden çekip spor ve kültürel faaliyete sadece para harcama olarak bakmadan milleti uyutmadan eğitime, kültüre ve sosyal gelişime dokunacak milletin içinde olacak hakiki idareciler lazım bize. Yoksa birinci olsan ne olur, sonuncu olsan ne olur?..