Ak Parti Milletvekili Şamil Tayyar, önceki akşam twitter’ı salladı. Son çıkan KHK’lar üzerine; Gaziantep Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tevfik Gülsoy ve Prof. Dr. Cahit Bağcı’nın meslekten ihraç edilmesi üzerine… “FETÖ hala işbaşında, herkes kör ve sağır, mücadele raydan çıktı, Ak Parti eliyle Ak Parti’nin altı oyuluyor, yazıklar olsun.” Ve akabinde; “Pes ettim, artık yokum.” Twitlerini attı, kızılca kıyamet koptu. Ekseriyet, Şamil Tayyar’ın istifa edeceğini sandı ama konuyu bilenler, Tayyar’ın bu çıkışı neden yaptığını çok iyi biliyordu… Konu; Gaziantep Üniversitesi Rektörü Ali Gür’ün keyfiyetiydi. Tayyar; “Pes ettim, artık yokum” demekte haksız mı? Filmi geriye saralım… Gaziantep Emniyet Müdürü ile o dönemdeki İstihbarat Müdürü hakkındaki iddialarında haksız mıydı? O tarihte yine Şamil Tayyar’ın kişisel husumeti var denildi. Kendi partilisi milletvekili ve belediye başkanları hatta dönemin valisi, Tayyar’ın karşısında saf durdu… Hatta daha öteye gidilerek; “Şamil Tayyar, işine baksın” kabalığı dahi yapıldı. Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin dahil hiç kimse, Şamil Tayyar’a hak vermiyordu. Ta ki, Gaziantep’teki şehit cenazesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ailesine fiziki saldırı bulunana kadar 17-25 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kaç kişi inandı? Yanında kimler vardı? O Erdoğan değil miydi; “Bana inanmayan milletvekili ve yakın dava arkadaşlarım var” diyen… Şamil Tayyar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında olan bir avuç insandan biriydi… O tarihte Abdullah Gül ve Bülent Arınç ile ilgili sözlerinden dolayı Şamil Tayyar’ın bir aforoz edilmediği kalmıştı. 15 Temmuz’dan aylar önce Cumhurbaşkanı’nı “ Darbe kalkışması olabilir” diyen ikaz eden, yine Şamil Tayyar değil miydi? 15 Temmuz’da daha insanlar ne olup bittiğini bilemeden yine televizyonlara çıkıp; “Cumhurbaşkanı’mızın emrini bekliyoruz sokağa inmek için” diyen de Şamil Tayyar’dı… O, o gün tankların üzerine çıkan belki de tek siyasetçiydi… Sonra ne oldu? Şamil Tayyar, bugüne kadar haksız çıkmadığı ikazlarından birini daha yaptı. Ali Gür’ün Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanmaması gerektiğini tüm sebepleriyle anlattı. Ama Cumhurbaşkanı hangi saikla olduğu bilinmez Ali Gür’ü, rektör olarak atadı. Gaziantepli tüm siyasilerin üzerinden adeta buldozer geçmişti. Geçen süreç, yine Şamil Tayyar’ı haklı çıkaracak çok gelişmelere sahne oldu… Rektör Gür’ün atadığı Başhekim’in aracında FETÖ’nün neredeyse tüm külliyesi ele geçirildi. Takipsizlik verildi… Rektör Yardımcısı, Cumhurbaşkanı’na “Almancı” dedi… Tek bir işlem yapılmadı... Sabah akşam Reis de Reis diyen inleyen Rektör, söz konusu yardımcısı olunca, dut yemiş bülbüle döndü… Üç maymunu oynadı... Görevden dahi alamadı… Ona buna en iğrenç lakapları takan… Muhaliflerin tıtısının tıtısını FETÖ yaftası vuranlar, söz konusu kız kardeşi veya görümcesi FETÖ’den ihraç edilince, çıtları çıkmaz oldu… Gizli tanık Dünya’nın itirafları Ali Gür’ü savcının karşısına çıkarmaya yetmezken… Ama Cahit Bağcı’nın ihraç edilmesine yetti. Ali Gür, baskın basanındır mantığıyla, dün yan yana görev yaptığı Prof. Dr. Cahit Bağcı’yı gizli tanığın itiraflarını gerekçe göstererek, meslekten ihraç ettirdi… Cahit Bağcı, elinde gizli tanığın iddialarıyla ilgili kapı gibi takipsizlik kararı bulunmasına rağmen trajikomik bir şekilde ihraç edilmesinin önünü alamadı. Tevfik Gülsoy’ın ihracı ise tam bir skandal… 2011 Yılında Atatürk Üniversitesi’nde polis lisans tamamlama projesinde; sırf ders verdiği için Rektör Gür, üstüne vazife olmamasına rağmen önce açığa alıyor sonra meslekten ihraç ettiriyor. O projenin mimarları; dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve bugün Anayasa Mahkemesi Başkanı olan Zühtü Aslan hakkında açılmış tek bir soruşturma olmaması, olayın vahametini net bir şekilde ortaya koyuyor. Şamil Tayyar haksız mı? 17-25 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında duran birkaç kişiden biri olurken… Aynı tarihlerde Ali Gür, eşi Mehtap Yılmaz ve FETÖ kitaplarıyla yakalanan Başhekim, otel salonlarında Abdüllatif Şener’in, Cumhurbaşkanı’na hakaretlerini dinliyorlardı… Şamil Tayyar, 15 Temmuz’da sokak çağrısı yapıp, tankların üzerine çıkarken… Ali Gür ve avenesi demokrasi nöbetinde hiç yoktular… Şamil Tayyar, maalesef bu mücadelede de yalnız bırakıldı… Gün gelecek… O günün pek uzak olduğunu sanmıyorum. Şamil Tayyar, bir kez daha haklı çıkacak. Yine haklı çıktın denilecek… İşte o gün; dilinen özür, kabahatinden büyük olacak.