Bayram değil seyran değil Asım Güzelbey, hiç yoktan topa girdi…   Canıma minnet!   Ben de 90’na takarım.   Beberuhi dese de Lolipopçu yapsa da… boş   Zihin fukara olunca, dil terbiyesizleşiyor.   Koltuk gitmiş ama huy baki kalmış.   Yalan kurgular… Hakaretler…   Asım bu… Dün de böyleydi… Bugün de böyle…   Ben, bana sahici sahici gel dedikçe…   Daha da hırçınlaşıyor…   Bak, ben sana yine sahici sahici geliyorum…   Daha dün Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin;    “Belediyenin eğitim alanındaki birimini FETÖ’den kurtardık. FETÖ’yü belediyeden temizlemek için 1 yıl uğraştık” dedi.   Ey Asım, söyle bakayım; buradaki gizli özne kim?   Haydi bir şey desene!!!   Diyemezsin! Çünkü peşkeş çeken sensin!   Yıl 2014… Aylardan Ağustos… Günlerden 11. gün   Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiğinin hemen ertesi günü…   Gaziantep27 Gazetesi’ne röportaj vermişsin…   Fikrin neyse zikir eylemişsin.   Meral Kınacılar soruyor: Sayın Fatma Şahin, Star Gazetesi'ne verdiği demecinde belediyede özellikle mali işlerin paralel yapıya teslim olduğu yönünde açıklamalarda bulunuyor? Ne diyorsunuz?   El cevap: - O kadar yanlış ki insanları şucu bucu diye ayırmak doğru değil. Türkiye bu kamplaşmalardan çok şey kaybetti. İnsanları böyle bölmemek lazım. Türkiye bundan çok şey kaybeder. İnsanların siyasi düşünceleri tamam kendilerini ilgilendirir. O çeşit bir yapılanma olduğunu bilmiyorum. Belki Fatma Hanım’ın bilgisi vardır. Bilgim yok. Öyle bir şey yapmadığım için bilgim yok. Ben bu tür işlere girmem. Belki Fatma Hanım’ın bilgisi vardır.   Meral Kınacılar soruyor: Fethullah Gülen ile konuştunuz mu, görüştünüz mü veya yanına hiç gittiniz mi?     El cevap: - Fethullah Gülen'e gittim. 2006 yılıydı. ABD'ye iş için gittim. Sokak çocuklarıyla ilgili bir projeydi. Pensilvanya'ya yakın bir yerde yeğenlerim vardı onların yanına uğradım. Pensilvanya güzel bir yer. Hoca'nın mekanı son derece mütevazi. Hoca Efendinin bir ofisi var küçük küçük odalar var. Bir ramazandı, birlikte iftar yedik çok kişi yoktu. Yanımda sadece Mehmet Akdoğan vardı. Ben tanışmak istedim. Kimseye el öptürmüyor elini çekiyor.   Meral Kınacılar soruyor: -Fethullah Gülen'in yanına niçin gittiniz, amacınız neydi?   El cevap: -Hoca efendiye niye gittim, çünkü Türk okulları çok önemli bir proje. Türkiye'nin tanıtımını Dış ilişkiler yapmadığı işi Türk okulları yapıyordu. O yüzden takdir ediyordum. Türk okulu proje doğru bir proje. Kuş uçmaz kervan gitmez bir yere gittim. Öyle bir yerde Türk bayrağının dalgalandığı bir okul gördüm. 1800'li yıllarda ABD'nin yaptığını şimdide Türkler yapıyor.    Meral Kınacılar soruyor: -Başbakan Recep Tayyip Erdoğan takdir etmiyor ama?   El cevap: -İşin siyasi boyutuna girmek istemem ama, Türk okulları projesinin Türkiye'nin tanıtım vizyonu için çok büyük katkılar sağladığına inanıyorum.   Tarihlere dikkat!   Hem 17-25 Aralık sonrası, hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim zaferinin bir gün sonrası…   Antepia’yı FETÖ’ya peşkeş çeken, Zirve’ye münhasır imar değişiklikleri yapan… yollarına sıfır asfalt çeken… Alleben Göleti’ni yok parasına Zirve’ye kiralayan, GAMEK’i FETÖ’nün dershanelerine teslim eden kim?   Asım Güzelbey’in ta kendisi değil mi?   Bu işten nasıl sıyrılacağını da satır arasında veriyor: “Sayıştay’ın önerisiyle ihale onayını kendi uhdemden alıp genel sekreter yardımcılarına verdik. Hiçbir ihaleyi ben onaylamadım. Ekibime güveniyorum. Bu konuda bilgim yok, bilgim olmadığı konuda fikir yürütmem doğru olmaz. Benim en büyük şansım Fuat gibi kapasiteli bir insanla çalışmak idi. Ben insanları bir yere atarken, siyasi düşüncesine, görüşüne bakmadım, ehil olup olmadığına baktım, Fuat da bakmamıştır. İnsanların dini inancı beni çok ilgilendirmez. Devlet İhale Kanunu’nun iki maddesine göre ihale yaptık. 2886 ve 4734. İhaleler KİK tarafından onaylandı. İşin layığı kimse ihaleyi o alır.  Fuat Beye güvendim, oldukça kabiliyetli bir arkadaş. Bütün sorumluluğu ona verdim. O da beni bugüne kadar hiç yanıltmadı. İhalede kayrılmış tek bir firma, kişi yok. Belki Fatma Hanımın bilgisi vardır.   Asım (Güzelbey) ne diyor?   -En büyük şansım Fuat (Özçörekçi) gibi kapasiteli bir insanla çalışmak.   FETÖ tutuklusu ve itiraflarıyla gündeme damga vuran Ahmet Selim Ener’in Fuat Özçörekçi ile ilgili sözlerine bir kulak verelim.   “Kendisini herkes prens olarak bilir. 17/25 Aralık öncesi Örgüt (FETÖ) ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi arasındaki işleri takip ederdi. Örgütün belediye ile ilişkilerini yürütmekteydi. Bir ara Afrika’ya gitti. 2016 yılında yurtdışından geldi.”   Gördün mü Asım, senin övgüler dizdiğin Fuat’ın daha ne marifetleri varmış. Sakın bunlardan haberi yok deme, yemezler.   Şimdi bunları ben mi dedim? Bunlar senin sözlerin… Fatma Şahin’in sözleri… FETÖ itirafçısının sözleri…   Söylesene!!!   Şucu bucu diye ayrılmasına karşı çıktığınız… mütevaziliğine toz kondurmadığınız…  Elini dahi öptürmedi dediğiniz… okulları, dışişleri bakanlığından daha iyi çalışıyor dediğiniz … belediye ihalelerini peşkeş çektiğiniz FETÖ, bu ülkeye 15 Temmuz’u yaşattı be… Daha ötesi mi var?   FETÖ’nün bundan daha bariz, bundan daha aleni siyasi ayağı olabilir mi?   Bu kez noktayı koyacak olan ben değilim.   Ben sadece bir virgül koydum…   Ümit ediyorum, noktayı ilgili makamlar koyar.   Koymazlarsa, FETÖ ile mücadelenin siyasi ayağı hep topal kalacaktır.