?>

Ak Parti İl Başkanı Özkeçeci takdimim!

9 yıl önce

Benim Ramazanlarım çok fena geçer. Geçmişte iki mide ameliyatı geçiren ve bonus olarak safra kesesi olmayan biri için Ramazan'ın çok sert geçmesi doğal. Şimdiden sürçülisan ettikse, af ola! Bugün hafif başım dumanlı… deyim yerindeyse, canım burnumda… Ak Parti İl Başkanı Eyüp Özkeçeci aklıma düşünce, hiç gitmeyen heyheylerim başlıyor halay çekmeye… Doğrudur…Kendisini ziyadesiyle eleştirenlerin neredeyse başında geliyorum. Fena mı ettim? Böyle böyle siyaseti öğreniyor. Bir belediye başkanının koltuğuna oturarak brifing almaması gerektiğini öğreniyor. Teşkilat atamalarında bihaber olmasının ve bu atamaları sosyal medya üzerinde öğrenmenin yansımalarını sayemizde öğreniyor. Bunun için bir ücret ödemesine de gerek yok.    Ama reklam ve ilan dedin mi, işte orada duracaksınız. Can damarımızdır. Olmazsa olmazıdır. Eyüp Özkeçeci işte bizi de tam bu can damarımızdan vuruyor. Şubat ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gaziantep’e gelişiyle ilgili ilanlar yayınlandı. Açıp, bir fiyat soran dahi olmadı. İktidar partisinden gelmiş ilanı yayınlamamak olur mu? Yayınladık. Ödeme? Ne ödemesi kardeşim, maksat safınız belli olsun! Zeka müthiş! Kayseriliye pabucu ters giydirecek hinlikte bir zeka… Saflığımızdan olacak… Saf saf keklendik.  O kadar safmışız ki, kendimizce; malum önümüz referandum, herhalde bu reklamlar da referandum kampanyasına dahil edilecek gibi saflığa düştük. Referandum süreci oldu… İlanlar gün be gün hiç aksatmadan yayınlanmaya başlandı… Yine fiyatı konusunda arayan bir Allah’ın kulu olmadı. Ökkeş Eruslu ve Ahmet Uzer ile çok seçimler gördük ama böylesine ilk kez şahit oluyorduk. Seçim kampanyaları sürecinde önceden arar ve fiyatlarını belirtirlerdi. Uygun gören yayınlar, görmeyen yayınlamazdı. Yayınlamadığımız dönemler olmadı mı, oldu… Eyüp Özkeçeci’nin yoğurt yiyişi de böyleymiş demekten başka ne diyebiliriz ki? 16 Nisan bitti. Şimdi reklamlar! Aaa, Başkan Özkeçeci fiyatımız çoktan belirlemiş. Ederin bu demez mi? Heyheyler halayı bıraktı, horon tepmeye başladı. Nasıl olur? İşine gelirse! Dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık anlamadı. Böyle böyle 2 ay geçti. Ne il başkanından ne de partiden arayan oldu? Anlaşılan “Ağa’ya beleş” gibi bir şey yapmış olduk. Bak, Başkan! Bu işlere kafan basmayabilir! Senin için hoş adam, iyi adam, düzgün adam diyen de çok. Emin olun, ben de aynı his ve düşüncedeyim. Ama siyaset başka bir şey… Öyle dediğin gibi olmaz. Neden olmaz biliyor musun? Sanayici olduğu için anladığın dilden anlatacağım. Farz et ki, ben senin müşterinim. Ve senden yüklü miktardan çuval siparişi verdim. Ne fiyat sordum… Ne de pazarlığa oturduk. Kendince, bu zamanda bu sipariş iyi oldu bile dedin. Çuvalları dediği zaman diliminde teslim ettin. Sıra ödemeye geldi. Ben oturdum bir çek yazdım ve eline tutuşturdum. Bu ne? Çuvalların parası! Dalga mı, geçiyorsun?, Estağfurullah, niye ki, ne? Yav kardeşim, bu çekin üzerinde yazan rakam benim çuvalların hammadde parası bile değil. Bırak onu, yarı parası bile değil. Fiyat konuşmadık. Böyle uygun gördüm Zinhar olmaz!!! Bu fiyatı asla kabul edemem! Ya dediğim gibi malımın ücretini tam öde, ya da malımı geri ver! Malımı geri ver? En azından malını geri alma durumun var. Bizim o da yok.  Şimdi Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin en büyük illerinden biri olan Gaziantep il başkanının böyle bir densizliğinden haberi olsa ne yapar? Çuvalı başına geçirir mi, geçirmez mi?  Emin ol, 3 kelimelik bir cümle kurar… senden cevap bekleme lüzumu dahi duymadan suratına telefonu kapar. Ha, bir de bunun kul hakkı boyutu var değil mi? Peki onu ne yapacağız? Nasıl helalleşeceğiz? Yazımı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın zaman içinde söylediği bir sözü ile bitirmek istiyorum. “Yerel basının gücü demokrasinin gücünü gösterir. Bunun için yerel basının gücünü öyle reytingle, tirajla ölçmek doğru değildir.” Hayırlı Ramazanlar!
YAZARIN DİĞER YAZILARI