Gelişmeler dikkate alındığında, Atlasjet'in sefer azaltmanın ötesine de geçip seferlerini tamamıyla durdurması, büyük bir olasılık olarak ülke turizminin önünde risk olarak duruyor.
Atlasjet Hava Yolları'nın, acentelere gönderdiği bir yazı ile KKTC seferlerinin sayısını azaltacağı bilgisini vermesi ile başlayan sosyal medya bilgi kirliliği bir anda tavan yaptı. Her kafadan bir ses çıkmaya başladığı gibi yetkili ağızlar dahi gerçeği değil, itina ile seçilmiş kelimelerle oluşan kaos ortamını sakinleştirmeye çalıştılar.
Atlasjet'in KKTC'de çeşitli haberlerle kamuoyunun gündemine gelmeye başlaması aslında Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın tasfiye kararı dönemlerine denk gelir. O dönemde KKTC Devleti’nin Atlasjet ile yaptığı bir anlaşma gereği; elinde tasfiye edilen Kıbrıs Türk Hava Yolları’na ait bileti olan 100 binin üzerinde yolcu, mağdur edilmesin diye Atlasjet ile uçuruldu. Bu hizmet karşılığı Atlasjet faturayı KKTC Devleti’ne kesti ve ödemesinin bir kısmını aldı. Kalan bakiye 20 milyon TL civarında bir ödeme de bir önceki Özgürgün Hükümeti döneminde Türkiye Cumhuriyeti'nin de katkıları ile yapıldı.
Atlasjet daha sonra; hissedarları arasında Ersoy Ailesi'nin olduğu ve yakın geçmişte açılışı yapılan lüks ve ihtişamı ile gündem olan Elexus Otel'le konuşulmuştu. Ardından, ETS Turizm’de ikiz kardeşi ile yollarını ayıran Ersoy, şimdi kayınpederi ile sorunlarını yargıya taşıdı. İyi Parti kurucuları arasında bulunan kayınpederi ile başlayan yargı sürecinin de kısa bir sürede sonuçlanmaması öngörülüyor.
Atlasjet’in mali yapısının sıkıntıda olduğu sıklıkla gündeme geliyor.
Tüm bunlara ek olarak Ercan Havalimanı’nı işleten T&T’ye 1 Milyon Euro'yu aşkın borcunu ödeme zorluğu yaşayan Atlasjet’in, şu sıralarda T&T ile başı dertte. T&T haklı olarak alacağını istiyor ve yasal haklarını kullanarak alacağını talep ediyor.
Kulislerde konuşulan; T&T'nin bu alacağını alsa da almasa da devlete olan sorumluluklarını 15 Nisan'da yerine getirmek zorunda olduğu ve bu sebepten dolayı da Atlasjet’in üzerinde baskı kurduğu yönünde.
Atlasjet'in seferlerini azaltmasının arkasındaki ana sebebin, kirasında bulunan toplam 28 uçaktan 16'sının kiraladığı şirketler tarafından mali yapısındaki risk sebep gösterilerek geri çekildiği belirtiliyor.
KKTC ile eş zamanlı Avrupa seferlerini de durdurduğu belirtilen Atlasjet, Türkiye'de 4 noktada iç hat seferi yaptığını göstermesine rağmen bu seferlerin de yapılmadığı iddia ediliyor.
Bu süreç devam ederken Atlasjet'in kalan 12 uçağı ile Rusya – Antalya ve Rusya – Bodrum destinasyonlarına charter anlaşması yaptığı ve bu anlaşmanın Nisan ayı sonunda başlayacağını göz önüne alarak bu tarihe kadar 12 uçağın boş kalmaması için KKTC uçuşlarını idareten sürdüreceği de havacılık uzmanları tarafından iddia edilenler arasında.
KKTC'ye yapılacak seferler için duyurulan saatlerin 'insani olmayan saatler' olarak yorumlanması da gözden kaçmıyor.
Tüm bu gelişmeler dikkate alındığında, Atlasjet'in sefer azaltmanın ötesine de geçip seferlerini tamamıyla durdurması, büyük bir olasılık olarak ülke turizminin önünde risk olarak duruyor.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu konunun ciddiyetinin farkında ve olası kaosların önüne geçmek için hatırı sayılır mesai yaptıklarını gözlemliyoruz.
Özellikle Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan'ın Atlasjet'in tüm bu ticari hamlelerini doğru okuyacağı ve ülke adına karşı hamlelerini doğru yapacağı inancıyla konunun takipçisi olacağız.
Konunun ciddiyetine bakacak olursak bir süre daha gündemin üst sıralarında yerini alacağı aşikar.
