Geçen hafta İstanbul seyahatlerimin birinde İstanbul müzik camiasından çok sevdiğim iki arkadaşım Halil İbrahim Işık ve eşi Banu Kunt Işık’la görüşme imkanımız oldu.
Halil ses mühendisi... Aynı zamanda müzisyen... Gerçekten muazzam bir müzik insanı. Candan Erçetin’in orkestrasında çalıyor, aynı zamanda Keyboard İstanbul stüdyosunun da sahibi... Dünya tatlısı bir adam.
Eşi Banu da kendisini müziğe adamış çok değerli birisi...
O Ses Türkiye yarışmasında Hadise’nin vokal koçluğunu yapıyor.
Hiç planda yokken sevgili Banu beni tüm gelirinin İşitme Engelli çocukların eğitiminde kullanılmak üzere Çocuk eğitim Derneği yararına gerçekleştirilecek, Türkiye ekonomisine yön veren, cemiyet ve iş hayatının önde gelen isimlerin tarafından kurulan C-Majör İş'ten Sesler Korosu'nun da sahne alacağı özel bir O Ses Türkiye programının çekimlerine davet etti.
Hiç ikiletmeden teklifi kabul ettim.
Televizyonda milyonlarca kişinin izlediği ve başarısı ile rüştünü ispat etmiş O Ses Türkiye gibi bir yarışmayı yerinde izlemek benim için çok değişik bir tecrübe oldu.
Koronun başarılı performansı ve özellikle Hadise’nin ‘Sıfır Tolerans’ isimli parçasını işaret dili eşliğinde söylemesinden etkilenmemek elde değil. Özellikle işaret dilinde Hadise’ye eşlik eden Dr. Aslı Önay Akçay’ın bir Kıbrıslı olması benim için daha da gurur verici oldu.
Bu yazıyı yazdığım sıralarda henüz program TV’de yayınlanmadığı için kaçırmamanızı tavsiye ederim.
***
Ata Stüdyoları'na girdiğimiz andan itibaren orasının başka bir dünya, başka bir atmosfer olduğu gerçeğiyle karşılaşıyorsunuz...
Biz elimizde kahvemiz rahat koltuklarımızda programı izliyoruz ama işin mutfağı hiç de o kadar rahat değil... Stüdyoda geçirdiğim zaman içerisinde karıncalar gibi oradan oraya koşan insanları ve hiç bitmeyen iş sirkülasyonunu görmek, işin içinde muazzam bir emek olduğunu yüzünüze zaten vuruyor.
Banu'nun birlikte çalıştığı yakın arkadaşlarıyla tanışma imkanım oldu.
Hepsi çok sıcak insanlar ve mesleklerinde son derece başarılılar.
Yarışmadaki 4 jürinin de birer vokal koçu var...
Vokal koçları Banu Kunt Işık, Sedef Pala, Oya Şar ve Sinem Yalçınkaya'nın yarışmacıların performanslarında büyük etkisi var.
Provalar, şarkı seçimi hatta sahne duruşu dahi vokal koçlarının elinden geçiyor.
Şef Tarık Sezer’i unutmamak lazım. Tarık Bey'in organizasyonun en önemli mihenk taşlarından biri olduğunu hissetmemek mümkün değil.
***
Evet, bizler ekranın başına geçip, rahat koltuklarımıza uzanıp bu programı izliyoruz ancak ışıkçısından yönetmenine, kameramanından makyözüne kadar o kadar çok insanın o kadar yoğun bir emeği var ki, sanırım bunu görebilmeniz için o stüdyoda olmanız gerekli.
Hiç durmayan bir tempo söz konusu...
Bizler ekran başından çoğu zaman sadece önümüze gelen ürüne bakıp, ünlü ve başarılı insanların hayatlarının ne denli rahat olduğunu düşünüyoruz.
Ancak o stüdyoda geçirdiğim zaman; bunun öyle çok kolay ve parıltılı olmadığını, büyük bir emek ve fedakarlıklarla yürüdüğünü, görmemek mümkün değil.
Bizlerin ekran karşısında oturup birkaç saatliğine izlediğimiz bir programın çekiminin saatlerce sürdüğünü, tüm çalışanların 8 saat, 10 saat, 12 saat, bazen 13-15 saat gece yarılarına kadar yaptığı çekimlerin ardından işlenmiş, süzülmüş halinin önümüze geldiğini düşündüğümüzde fedakarca çalışan tüm ekibi takdir etmemek, alkışlamamak mümkün olmuyor.
Koltuğa uzanıp izlediğimiz birkaç saatlik programın ne kadar zahmetle çekildiğini görmek gerçekten etkileyiciydi.
İşini profesyonelce yapan, ne yaptığını bilen, aksaklıkta paniğe, düzgün giden süreçte ise rehavete kapılmayan bir usta işi çalışma anlayışının hakim olduğunu söyleyebilirim.
***
Kıbrıslı yarışmacı Lütfiye’yi programda canlı bir şekilde izleme şansı beni ayriyeten memnun etti.
O duru, kendinden emin, eğitimli ama bir o kadar da içten sesini birebir duydum.
Göğsüm kabarmadı desem yalan olur.
Lütfiye emin adımlarla finale doğru gidiyor.
Yolun açık olsun Lütfiye Özipek, hayır gecesi için sonsuz tebrikler Acun Ilıcalı ve C-Majör İş'ten Sesler Korosu
