23-02-2021 15:06
23-02-2021 15:41
“Mümküne Beş Kala” değişimin ve gelişimin herkes için mümkün olduğunu anlatan, son zamanlarda, alanında yazılmış en güzel, en samimi eserlerden biri olarak raflardaki yerini aldı. Kişisel Gelişim, ilişki ve iletişim Uzmanı Demet Kolkılıç tarafından kaleme alınan ve Serencam Yayınları’ndan çıkan eser, akıcı üslubu ve sade anlatımıyla, kendini geliştirmek ve hayatının sorumluluğunu eline almak isteyenler için bir rehber niteliğini taşıyor.
Kitap, yılların birikimi, sayısız danışanın yol göstermesiyle ortaya çıktığı için, son derece hayatın içinden. Pandemi sebebiyle evlerimizde daha fazla zaman geçirdiğimiz bugünlerde, bu samimi ve gerçekçi satırlarla kendinizi fark edecek, değişim ve gelişim yolunda emin adımlarla ilerleyeceksiniz. Bir çeşit koza içine girdiğimiz bu oluşumdan bir kelebek olarak çıkmak, “Mümküne Beş Kala” kitabının rehberliğinde hiç de zor değil.
İlk kitabının okurla buluşmasından duyduğu mutluluk ve heyecanı dile getiren Yazar Demet Kolkılıç şunları kaydetti:
“Bir Kızılderili atasözü vardır, bilirsiniz; “Duranlar, yürüyenlerden daha fazla ses çıkarır.” Bu söz, gelişime ve değişime kapalı insanların durumunu ifade eden en güzel sözlerden birisidir. Yerinde saymak, kendine yeni hiçbir şey katmamak, bir insanın kendine ve yaşadığı topluma yapacağı en büyük ihanettir desek abartmış olmayız. Dikkat ederseniz, gündem, duranların çıkardıkları seslerle dolu haberlerden geçilmiyor. Öfkesini kontrol edemeyenler, sevdiğinin canına sevgisini bahane ederek kastedenler, hakkı olduğunu düşünerek başkasının malına el uzatanlar vs.
‘Mümküne Beş Kala’ ile insanın kendi dünyasına karşı bir farkındalık oluşturması için yol açmak istedim. Hayatımız tamamen kendi kontörlümüzde. Neye dönüşmek istiyorsak bunu biz belirliyoruz. İyi ve başarılı olmak olanaksız değil. Mümküne çok az var. Bunu fark etmek kendimiz adına yepyeni bir başlangıç olacaktır.”
Yazarın ilk eseri olan “Mümküne Beş Kala” kitabından birkaç satır:
“Siz bu kitabı niçin satın aldınız? Bir şey fark ettiniz, yolunda gitmeyen bir şey. Hayatınızı ve kendinizi düşününce sizi rahatsız eden bir şey ya da şeyler. Bu kitabı alarak değişim yolculuğuna ilk adımınızı attınız. Bugüne kadar “çevre değişirse, şartlar değişirse” lerle geçen ömrünüzde değişmesi gereken ve değiştirebileceğiniz tek şeyin siz ve düşünceleriniz olduğunu anladığınız için bugün bu kitap elinizde. Öyleyse değişime “Hoş geldiniz!”.”
“İmkânsız diye bir şey yok, şartların uyumsuzluğu ve uygunsuzluğu vardır. Şartların da uygun hale gelmesi yine bizim elimizdedir. Bunu bir başkası yapmayacaktır. Başkalarını suçlamak, başkalarının üzerine sorumluluk atmak, başkalarından bir değişim beklemek boştur. Bunu yıllarca yaptık zaten. Sonuç ne oldu peki? Biz hâlâ bekliyoruz. Harekete geçmediğimiz sürece biz o durakta sonsuz kadar beklemeye mahkumuz ve bizi kurtaracağını düşündüğümüz o araç hiç gelmeyecek!”
“Değerli hissetmek ve doğru insana değer vermek, insanı, kendi benliğine taşıyan, kendi benliğiyle bütünleşmesini sağlayan, hayatına güzellik katan en temel kavramlardan birisidir. Bunu doğru yapabilmenin yegâne yolu da kendimizin kendimize değer vermesinden geçer. Biz kendimize değer verip, özsaygımızı koruduğumuz sürece, başkaları da bize değer vermesini bilecektir.”
Kitap, yılların birikimi, sayısız danışanın yol göstermesiyle ortaya çıktığı için, son derece hayatın içinden. Pandemi sebebiyle evlerimizde daha fazla zaman geçirdiğimiz bugünlerde, bu samimi ve gerçekçi satırlarla kendinizi fark edecek, değişim ve gelişim yolunda emin adımlarla ilerleyeceksiniz. Bir çeşit koza içine girdiğimiz bu oluşumdan bir kelebek olarak çıkmak, “Mümküne Beş Kala” kitabının rehberliğinde hiç de zor değil.
İlk kitabının okurla buluşmasından duyduğu mutluluk ve heyecanı dile getiren Yazar Demet Kolkılıç şunları kaydetti:
“Bir Kızılderili atasözü vardır, bilirsiniz; “Duranlar, yürüyenlerden daha fazla ses çıkarır.” Bu söz, gelişime ve değişime kapalı insanların durumunu ifade eden en güzel sözlerden birisidir. Yerinde saymak, kendine yeni hiçbir şey katmamak, bir insanın kendine ve yaşadığı topluma yapacağı en büyük ihanettir desek abartmış olmayız. Dikkat ederseniz, gündem, duranların çıkardıkları seslerle dolu haberlerden geçilmiyor. Öfkesini kontrol edemeyenler, sevdiğinin canına sevgisini bahane ederek kastedenler, hakkı olduğunu düşünerek başkasının malına el uzatanlar vs.
‘Mümküne Beş Kala’ ile insanın kendi dünyasına karşı bir farkındalık oluşturması için yol açmak istedim. Hayatımız tamamen kendi kontörlümüzde. Neye dönüşmek istiyorsak bunu biz belirliyoruz. İyi ve başarılı olmak olanaksız değil. Mümküne çok az var. Bunu fark etmek kendimiz adına yepyeni bir başlangıç olacaktır.”
Yazarın ilk eseri olan “Mümküne Beş Kala” kitabından birkaç satır:
“Siz bu kitabı niçin satın aldınız? Bir şey fark ettiniz, yolunda gitmeyen bir şey. Hayatınızı ve kendinizi düşününce sizi rahatsız eden bir şey ya da şeyler. Bu kitabı alarak değişim yolculuğuna ilk adımınızı attınız. Bugüne kadar “çevre değişirse, şartlar değişirse” lerle geçen ömrünüzde değişmesi gereken ve değiştirebileceğiniz tek şeyin siz ve düşünceleriniz olduğunu anladığınız için bugün bu kitap elinizde. Öyleyse değişime “Hoş geldiniz!”.”
“İmkânsız diye bir şey yok, şartların uyumsuzluğu ve uygunsuzluğu vardır. Şartların da uygun hale gelmesi yine bizim elimizdedir. Bunu bir başkası yapmayacaktır. Başkalarını suçlamak, başkalarının üzerine sorumluluk atmak, başkalarından bir değişim beklemek boştur. Bunu yıllarca yaptık zaten. Sonuç ne oldu peki? Biz hâlâ bekliyoruz. Harekete geçmediğimiz sürece biz o durakta sonsuz kadar beklemeye mahkumuz ve bizi kurtaracağını düşündüğümüz o araç hiç gelmeyecek!”
“Değerli hissetmek ve doğru insana değer vermek, insanı, kendi benliğine taşıyan, kendi benliğiyle bütünleşmesini sağlayan, hayatına güzellik katan en temel kavramlardan birisidir. Bunu doğru yapabilmenin yegâne yolu da kendimizin kendimize değer vermesinden geçer. Biz kendimize değer verip, özsaygımızı koruduğumuz sürece, başkaları da bize değer vermesini bilecektir.”
