04-11-2015 17:33
Şahin, ziyarette, yaklaşık iki ay önce göreve başlayan Specht’e hayırlı olsun dileklerini ileterek, Türkiye ve bölgenin seçimlerin ardından rahatladığını söyledi. Specht‘in “Görmek istiyorum nasıl, yeni hükümet kurulduktan sonra, Türkiye ile daha iyi ortaklık yapabiliriz, Suriye ile ilgili problemleri çözmek için” açıklamasına karşılık Şahin, “Şimdi tabi en önemli şey koalisyon olduğu zaman acabalar çoğalacaktı, şu anda tek başına iktidar noktasında alınacak bütün kararları çok daha hızlandıracaktır” cevabını verdi.
Bölgede hızlı karar alınamamak gibi bir sorunun olduğuna işaret eden Şahin, “Bu kararsızlık da sorunları daha fazla derinleştiriyor, çok daha büyük sorunlara neden oluyor” dedi.
Avrupa Birliği’nin mülteci sorunundan yakinen etkilendiğini ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
“Yaklaşık iki yıldan beri buradayım. Maalesef gelen bütün yabancı heyetler ’siz çok başarılısınız’ deyip gidiyordu. Ne zamanki kendi sınırlarını etkilemeye başladı, daha hızlı karar alma sürecine girildiğini görüyorum. Bu bakımdan da bu dönem iyi kullanılırsa bölge açısından çok rahatlatacak kararlar alınacağını umuyorum.“
Suriye sorununun büyük olduğunu, Türkiye’nin yaptıklarına rağmen sorunlara derman olamadığını dile getiren Şahin, Suriye’nin Suriye halkı tarafından yönetileceği çok hızlı bir kararın alınarak, herkesin kendi memleketine döneceği bir güvenli ortamın sağlanması gerektiğine vurgu yaptı.
Specht de Türkiye’nin mülteciler noktasında yaptıklarından dolayı müteşekkir olduklarını vurgulayarak, Birleşmiş Milletler kurulları ve sivil toplum kuruluşları aracığıyla mültecilerin bazı ihtiyaçlarına karşılık vermek için çalıştıklarını kaydetti.
Suriye’deki sorunun askeri yöntemlerle çözülemeyeceğine dikkati çeken Specht’in “Uluslararası diplomatik arenada Türkiye’nin yaptığı çalışma için de çok müteşekkiriz, bu sonuca ulaşmak için yaptığı çabalardan dolayı” açıklamasına ilişkin Şahin, “Aslında baştan beri ne söylüyorsa aynı şeyi söylüyor. Türkiye’nin ne kadar haklı olduğu zaman geçince daha iyi anlaşılıyor. Ama boş yere zaman geçiyor ve çok uzuyor, sorunlar çözülmüyor. O yüzden özellikle güvenli bölge meselesi çok çok önemli, o tampon bölgenin oluşması… Çünkü artık kimsenin daha fazla yükü kaldıracak dermanı kalmadı. Yeni gelecek göçlere karşı gerekli tedbirler almak gerekiyor. Suriye sınırları içerisinde göçü yönetmek gerekiyor” diye konuştu.
Suriye’deki savaştan kaçarken cansız bedeni Bodrum sahiline vuran 3 yaşındaki Aylan Kurdi’nin ölümünün bütün dünyayı insani ve vicdani olarak kendine getirdiğini dile getiren Şahin, ancak ondan sonra onlarca çocuğun yine denizde boğulduğunu hatırlattı.
Hergün televizyonda yeni Aylanları görmenin insanların canını çok yaktığını ifade eden Şahin, “En çok da bebekler ve kadınlar burada mağdur oluyor” şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletlerin dünya barışı için kurulduğunu anlatan Şahin, konuşulup karar alınmayan toplantıların bir manası olmadığını vurguladı.
Konuşmaların ardından Şahin ve Specht birbirlerine hediye takdim etti.
Bölgede hızlı karar alınamamak gibi bir sorunun olduğuna işaret eden Şahin, “Bu kararsızlık da sorunları daha fazla derinleştiriyor, çok daha büyük sorunlara neden oluyor” dedi.
Avrupa Birliği’nin mülteci sorunundan yakinen etkilendiğini ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
“Yaklaşık iki yıldan beri buradayım. Maalesef gelen bütün yabancı heyetler ’siz çok başarılısınız’ deyip gidiyordu. Ne zamanki kendi sınırlarını etkilemeye başladı, daha hızlı karar alma sürecine girildiğini görüyorum. Bu bakımdan da bu dönem iyi kullanılırsa bölge açısından çok rahatlatacak kararlar alınacağını umuyorum.“
Suriye sorununun büyük olduğunu, Türkiye’nin yaptıklarına rağmen sorunlara derman olamadığını dile getiren Şahin, Suriye’nin Suriye halkı tarafından yönetileceği çok hızlı bir kararın alınarak, herkesin kendi memleketine döneceği bir güvenli ortamın sağlanması gerektiğine vurgu yaptı.
SURİYE İÇERİSİNDE GÖÇÜ YÖNETMEK GEREKİYOR
Specht de Türkiye’nin mülteciler noktasında yaptıklarından dolayı müteşekkir olduklarını vurgulayarak, Birleşmiş Milletler kurulları ve sivil toplum kuruluşları aracığıyla mültecilerin bazı ihtiyaçlarına karşılık vermek için çalıştıklarını kaydetti.
Suriye’deki sorunun askeri yöntemlerle çözülemeyeceğine dikkati çeken Specht’in “Uluslararası diplomatik arenada Türkiye’nin yaptığı çalışma için de çok müteşekkiriz, bu sonuca ulaşmak için yaptığı çabalardan dolayı” açıklamasına ilişkin Şahin, “Aslında baştan beri ne söylüyorsa aynı şeyi söylüyor. Türkiye’nin ne kadar haklı olduğu zaman geçince daha iyi anlaşılıyor. Ama boş yere zaman geçiyor ve çok uzuyor, sorunlar çözülmüyor. O yüzden özellikle güvenli bölge meselesi çok çok önemli, o tampon bölgenin oluşması… Çünkü artık kimsenin daha fazla yükü kaldıracak dermanı kalmadı. Yeni gelecek göçlere karşı gerekli tedbirler almak gerekiyor. Suriye sınırları içerisinde göçü yönetmek gerekiyor” diye konuştu.
Suriye’deki savaştan kaçarken cansız bedeni Bodrum sahiline vuran 3 yaşındaki Aylan Kurdi’nin ölümünün bütün dünyayı insani ve vicdani olarak kendine getirdiğini dile getiren Şahin, ancak ondan sonra onlarca çocuğun yine denizde boğulduğunu hatırlattı.
Hergün televizyonda yeni Aylanları görmenin insanların canını çok yaktığını ifade eden Şahin, “En çok da bebekler ve kadınlar burada mağdur oluyor” şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletlerin dünya barışı için kurulduğunu anlatan Şahin, konuşulup karar alınmayan toplantıların bir manası olmadığını vurguladı.
Konuşmaların ardından Şahin ve Specht birbirlerine hediye takdim etti.
