12-12-2016 15:42
Konukoğlu, yaptığı yazılı değerlendirmede, bu yılın ilk yarısında özellikle iç talebin katkısı ile kuvvetli bir büyüme yaşanmasına rağmen üçüncü çeyrekte gerek darbe girişimi ve hain terör olaylarının, gerekse küresel ve jeopolitik gelişmelerin üst üste gelen etkisiyle GSYH’nın yüzde 1,8 daraldığını belirtti.
Üçüncü çeyrek verilerine bakıldığında; iç talepteki zayıflamanın dayanıklı tüketim mallarında düşüşle kendini gösterdiğini, ihracatın negatif katkı yaptığını, yatırım eğiliminin zayıf kalmaya devam ettiğini anlatan Konukoğlu, ekonominin 27 çeyrektir kesintisiz süren büyümesinin ardından ilk kez küçüldüğüne dikkati çekti.
Türkiye ekonomisinin sağlam temellere dayandığını ve büyüme potansiyelinin yüksek olduğunu vurgulayan GSO Başkanı Konukoğlu, şunları kaydetti:
“Büyümenin en önemli öncü göstergelerinden sanayi üretiminde ekimde görülen artışla, dördüncü çeyreğe daha olumlu başladık. Daralmanın geçici olduğuna, büyüme yolculuğumuzun devam edeceğine inanıyoruz. Özellikle de sanayinin, özel sektör yatırımları ve ihracatın büyümeye pozitif katkısını artırarak, ekonomimizi daha güçlü kılmalıyız. Bu doğrultuda hükümetimizin yatırım ortamını iyileştirmek, finansmana erişimi kolaylaştırmak ve ihracatı desteklemek için aldığı tedbirlerin etkisi önümüzdeki dönemde ekonomide hissedilecektir.’’
Üçüncü çeyrek verilerine bakıldığında; iç talepteki zayıflamanın dayanıklı tüketim mallarında düşüşle kendini gösterdiğini, ihracatın negatif katkı yaptığını, yatırım eğiliminin zayıf kalmaya devam ettiğini anlatan Konukoğlu, ekonominin 27 çeyrektir kesintisiz süren büyümesinin ardından ilk kez küçüldüğüne dikkati çekti.
Türkiye ekonomisinin sağlam temellere dayandığını ve büyüme potansiyelinin yüksek olduğunu vurgulayan GSO Başkanı Konukoğlu, şunları kaydetti:
“Büyümenin en önemli öncü göstergelerinden sanayi üretiminde ekimde görülen artışla, dördüncü çeyreğe daha olumlu başladık. Daralmanın geçici olduğuna, büyüme yolculuğumuzun devam edeceğine inanıyoruz. Özellikle de sanayinin, özel sektör yatırımları ve ihracatın büyümeye pozitif katkısını artırarak, ekonomimizi daha güçlü kılmalıyız. Bu doğrultuda hükümetimizin yatırım ortamını iyileştirmek, finansmana erişimi kolaylaştırmak ve ihracatı desteklemek için aldığı tedbirlerin etkisi önümüzdeki dönemde ekonomide hissedilecektir.’’
