USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Hizmet-İş Sendikası Gaziantep Şubesi’nin 3. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi

Hizmet-İş Sendikası Gaziantep Şubesi’nin 3. Olağan Genel Kurulu, Genel Başkan Vekili Avukat Hüseyin Öz’ün katılımlarıyla 20 Ekim 2018 tarihinde gerçekleştirildi.

Hizmet-İş Sendikası Gaziantep Şubesi’nin 3. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi
21-10-2018 09:53
Google News
Genel Kurul’un Divan Başkanlığı’nı Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Halil Özdemir yaptı.

ÖZ: GAZİANTEP TARİHİ BİR KENTİMİZ

Genel Kurul’a hitaben konuşan Genel Başkan Vekili Avukat Hüseyin Öz, Kurtuluş Savaşı’nın örnek mücadelesini vererek “Gazi” ünvanını hak kazanan Gaziantep’te bulunmaktan onur duyduğunu belirterek, “Gaziantep aynı zamanda tarihî bir kentimizdir. Tarihine sahip çıkan bir kentimizdir. Sahip olduğu sosyal, kültürel ve tarihsel değerlerini itici güç olarak kullanan, kendi ekonomik potansiyeli ve beşeri kaynaklarıyla ülkemizin hızlı gelişen kentlerinden biri olan Gaziantep’te, şubemizin 3. Olağan genel kurulunu gerçekleştiriyor olmayı çok önemsiyorum” dedi.

“TAŞERONLARIN ÖRGÜTLENMESİ İÇİN BÜYÜK GİRİŞİMLERDE BULUNDUK”

Hedefe ulaşılan çok önemli konularından birinin de taşeron sorunun çözümü noktasında atılan adımlar olduğunu dile getiren Öz, “Evet, 1 milyona yakın taşeron emekçisi kamu işçisi oldu. Bu bütünüyle HAK-İŞ’in başarısıdır. Çünkü bu konuda tek mücadeleyi biz verdik. 2007 yılında, taşeron emekçilerin hakları için yola çıktığımızda taşeron işçilerle ilgili hiçbir düzenleme yoktu. 2014’ün ocak ayında “Sendika sizi korur, hakkın bize emanet” sloganıyla, taşeron işçilerinin örgütlenmesine yönelik yurt genelinde büyük bir kampanya başlattık. Bu kampanyamız, taşeron işçilerin örgütlenmesi hususunda atılan ilk ve tek büyük girişim olmuştur. 2014 yılı içinde taşeronda çalışanlar sendikamız HİZMET-İŞ ve Konfederasyonumuzun çatısı altında toplanmaya başladılar” diye konuştu.

“2003 BAŞLADIĞIMIZ TAŞERON MÜCADELEMİZ KADRO İLE SONUÇLANDI”

“HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ olarak taşeron işçilerin kadro talebi konusunda yıllar süren mücadelemizin ardından, bize Özel Sözleşmeli Personel (ÖSP) statüsü önerildi” diyen Öz, “O dönem bu öneriye itiraz eden tek emek örgütü biz olduk. ÖSP gibi ne olduğu belli olmayan bir sistemi asla kabul etmeyeceğimizi her platformda en üst perdeden dile getirdik. Biz taşeron işçisinin ekonomik ve politik değerine bakmadık. Bunun içindir ki, 2014’ün ocak ayında başlattığımız büyük kampanyayı kararlılıkla sürdürdük. Cumhurbaşkanı, dönemin Başbakanı ve Çalışma Bakanı başta olmak üzere ilgili mercilerle yürüttüğümüz temaslar neticesinde taşerona kadroda bu noktaya gelindi. Sonuçta 11 Eylül 2014 tarihinde, bizim de büyük katkıda bulunduğumuz 6552 sayılı Torba Yasa ile ilk defa önemli bir değişiklik yapıldı, toplu iş sözleşmesi yapma yolu açıldı, asıl işlerde taşeron çalıştırması engellendi, ihalelerin en az üç yıl olarak yapılması şartı getirildi, kıdem tazminatları ve izinleri güvence altına alındı ve daha birçok haklar elde edildi. 2003 yılında gündemimize aldığımız, 2007’de yola çıktığımız, 2014’de 7 bin taşeron emekçiyle Türkiye’nin gündemine taşıdığımız mücadelemiz, 1 milyona yakın taşeron işçilerin can yeleği oldu. Taşeron düzenlemesinden dolayı başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, bu mücadelenin mimarı Genel Başkanımız Mahmut Arslan’a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

“ARTIŞLAR ENFLASYONUN ALTINDA KALMAYACAK ŞEKİLDE GÜNCELLENMELİ”

Türkiye’nin taşeron uygulamasından vazgeçmiş olmasının tarihi bir adım olduğunu ifade eden Öz, “Çünkü bize göre bu, kapitalizme karşı, devlet küçülmelidir diyenlere karşı büyük bir meydan okumadır. Ancak, kadro mücadelemiz henüz tamamlanmış değil. 696 sayılı kanun hükmünde kararname ile öngörülen geçiş süreci vesilesiyle bugün kadroya geçmiş olan emekçilerin yaşamış olduğu çok büyük sıkıntılar var. İçerisinde bulunduğumuz yıl içerisinde ülkemizin yaşamış olduğu baskı nedeniyle faizlerin ve enflasyondaki beklentilerin yükselmesi nedeniyle, Yüksek Hakem Kurulu’nca öngörülen ücret zamlarının çalışanların ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirtmek isterim. Cumhurbaşkanımızdan, hükümetimizden ve çalışma bakanımızdan beklentimiz, 2019 yılı kamu çerçeve protokolünün imzalanması sırasında, kamunun işçi kadrolarına, yerel yönetimlerin şirketlerinin kadrolarına geçirilenlerin toplu iş sözleşmelerinin de enflasyonun altında kalmayacak şekilde güncellenmesini istiyor ve bekliyoruz” dedi.

“YASAL DÜZENLEMENİN DEĞİŞTİRİLMESİNE İHTİYAÇ VAR”

Genel Başkan Vekili Öz genel kuruldaki konuşmasına şöyle sürdürdü: “KİT’lerde çalışanlar, Hastane Bilgi Yönetim sistemlerinde, yemekhane hizmetlerinde çalışan, kamu kurumlarında kiralık araç şoförlüğü yapanlar, personel teminine dayalı ihaleler kapsamında çalıştırılmayanlar ve emekliliği gelenler kadro düzenlemesinden istifade edemediler. HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Sendikası olarak, kapsam dışı kalanlarında kadro alabilmesi için mücadelemizi ve çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.  Özellikle Sendikamızın örgütlenmiş olduğu belediye şirketlerinde çalışanların özellikle 6772 sayılı kanunun kapsamı dışında tutulmuş olması, kamuda çalışanların ilave tediye alırken, bunu, aynı statüde ve hemen hemen aynı hizmetleri yürüten belediyelerdeki çalışanların almıyor olması da eşitlik ve adalet duygusuyla bağdaşmamaktadır. Burada yasal düzenlemenin değiştirilmesine ihtiyaç var.  Bunlar için mücadele ve çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Biz şuna inanıyoruz: Halk, “hak”la birlikte bir anlam ifade eder. Hak olmazsa halk olmaz.”

“HAK-İŞ/HİZMET-İŞ OLARAK BU ÜLKENİN YERLİ DEĞERLERİYİZ”

“Sendikal anlayışımızın temelini oluşturan iki parametrelerimizden birincisi “Önce İnsan, Önce Emek” sloganı ve prensibiyle hareket ediyor oluşumuzdur. Biz, insanları rengine, diline, inancına, mezhebine, bölgesine, cinsiyetine göre değerlendirmiyoruz. İnsan emeğin kendisidir. İkinci parametremizde yerliliğimizdir. Biz gerek HAK-İŞ, gerekse HİZMET-İŞ olarak bu ülkenin yerli değerleriyiz. Sendikal referanslarımızın da hepsi bu ülkenin değerleridir. Bu değerler tarihtir, kültürdür, medeniyettir. Bu toprakları vatan yapan değerler bizim değerlerimizdir. Biz sendikacılığı bununla yapıyoruz. Kendimizi yerli, milli ve bu ülkenin değerlerine sahip çıkan bir sendikacı olarak görüyoruz. Sendikacılığı sadece ücret sendikacılığından ibaret görmüyoruz. Üyelerimize olduğu kadar toplumumuza, milletimize, devletimize, ülkemize ve dünyaya karşı sorumluluklarımızın olduğu anlayışıyla hareket ediyoruz. Zulme rıza gösteremeyiz”

GENEL KURULUMUZA KATILANLAR

Genel Kurula Genel Başkan Vekili Avukat Hüseyin Öz, Genel Başkan Yardımcıları Celal Yıldız ve Halil Özdemir, Adıyaman Şube Başkanı Hasan Kılınç, Kahramanmaraş Şube Başkanı Ömer Çınar, Şanlıurfa Şube Başkanı Seydi Eyyüpoğlu, Şanlıurfa 2 No’lu Şube Başkanı Bozan İzol, Tarsus Şube Başkanı Hüseyin Gün, Genel Başkan Danışmanı Ahmet Beğendi, Teşkilatlanma Uzmanı Zeki Özen, Öz Sağlık-İş İl Başkanı Mehmet Görgel, Öz Orman-İş Sendikası İl Başkanı Mehmet Salih Aslan, Öz Güven-Sen Gaziantep İl Başkanı Servet Topal, Gaziantep şubesi komitelerinin başkan ve yardımcıları, delegeler ve basın mensupları katıldı.

SEÇİM SONUCUNDA ŞUBE BAŞKANI TANRIÖVER OLDU

Genel Kurul’da yapılan seçim sonucunda Şube Başkanlığı’na Halil İbrahim Tanrıöver seçilirken, yönetim kurulu üyeliklerine ise Ali Bozgeyik, Fatih Deniz, Mithat Kalkan ve Yaşar Kurt seçildi.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP EDİN...
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
ANKET TÜMÜ
Gaziantep'te hangi belediyeyi daha başarılı buluyorsunuz?