01-03-2021 15:40
01-03-2021 15:51
“Destek bekliyoruz, perişan vaziyetteyiz.” diyen Çiftçi Ali Köse, sıkıntılarını şu sözlerle dile getirdi:
“Gübreler çok pahalandı, gübre fiyatları uçtu, gitti. Kazancımız para etmiyor. Zeytinyağının tüccarı yok, alıcısı yok. Çiftçi bitmiş vaziyette. Malımızı mecbur sürüyoruz, ekiyoruz, biçiyoruz ama borçla.
Türkiye gibi dünyanın en güzel tarım ülkesinde bizim devletimiz samana kadar dışarıdan getiriyor. Daha diyor ki: ‘Baklavayı da dışarıdan getittiririm.’ Arpayı, buğdayı dışarıdan getittiriyor.
Çiftçiliğin artık yapılacağı kalmadı. Hükümetin verdiği destekler çok yetersiz, zamanında hiç vermiyor zaten. Şimdi çiftçi gübre alacak, destekler verilmedi. Destek bekliyoruz, perişan vaziyetteyiz.
HEPİMİZ BORÇ İÇİNDEYİZ, HACİZLİYİZ”
Borçlu olmayan çiftçinin kalmadığını söyleyen Köse, para kazanamadıkları için hacizli olduklarını belirtti:
“Hepimiz borç içindeyiz, hacizliyiz. Bankalara, Tarım Kredi Kooperatifleri’ne borçluyuz. Borçlu olmayan çiftçi yok. Çıkın, sorun; hangi köye giderseniz gidin, hiç borçsuz çiftçi yok. Herkes borçlu. Neden? Diyor ki: ‘Ayıp, malım boş kalmasın. Malımı ekeyim, biçeyim.’ Ekiyor, biçiyor, bankalara borç ödeyemiyor.
En kötüsü gübre ile mazot. Şimdi ekime üre gübre atmak zorundasın. Kilosu 3 bini geçmiş. Mazotun hiç yanına yaklaşılacağı yok. Önceden traktörlerimize fıçılarla mazot alırdık, şimdi gidiyoruz 50-100 liralık mazot alıyoruz. O da petrolden gelirken yolda bitiyor zaten. Alamıyoruz, durumumuz bu.”
“BİZ GEMİCİDEN ZENGİN MİYİZ?”
Çiftçi Şıh Mehmet Çolak da en büyük dertlerinin mazot olduğunu söyledi, yetkililere “Biz gemiciden zengin miyiz?” diye sorarak, çiftçiye indirimli mazot istedi:
“Çiftçi hiçbir şey kazanmıyor. Benim 130 dönüm yerim var, 15 bin lira veren olursa veririm kendine. Alsın, ne ekerse eksin; çünkü ben 15 bin dahi kazanamıyorum. Kazandığımız, mazotla gübreye gidiyor.
Dünyada bütün çiftçilere mazot desteği var, indirimli mazot veriyorlar, bize yok. Koca gemiler bin liraya mazot alıyorlar. Gemi en aşa 5-10 ton mazot alır. Ona indirimli veriyorlar, bize vermiyorlar. Biz çiftçiyiz.
YETKİLİLER GELSİNLER, YALANSA İSPATLAYALIM
Bir traktör 150 bin lira. Ben 15 bin para kazanamadığıma göre o traktörü kaç yılda alırım? Hesabını görün. Yani biz çok dertliyiz. Yetkililer gelsinler, biz buradayız. Yalansa ispatlayalım. Çiftçiye indirimli mazot istiyoruz. Bu Avrupa ülkelerinde birçok yerde var. Türkiye’de yok. Biz gemiciden zengin miyiz? Çiftçi olarak bittik. Hep Antep’e kaçıyoruz. Tarla para kazandırsa ne gezelim Antep’te biz?
Senemiz kurak, yağmur çok az. Şimdi sulamaya başlayacağız, derdimiz mazot. Suyu traktörle çekiyoruz, burada sulama kanalı falan yok. Mazot alacak para da yok. Gelir yok, ne yapacağız o zaman? Elektrikle çeksek, elektrik parasını ödeyemiyoruz. Baya yüklü fatura geliyor. Anlayacağınız, köylü ne yapacağını şaşırmış vaziyette.”
Kazançlarının para etmediğini ifade eden çiftçiler, hükümetten gübre, mazot ve elektrik fiyatlarında indirim talep ettiler; kredi ödemelerinde erteleme yapılarak ve faiz oranları düşürülerek çiftçiye destek olunmasını istediler.
“ÇİFTÇİLER ÇOK KÖTÜ DURUMDA”
Ali Köse: “Kazandığımızı mazotla, elektriğe ödüyoruz. Kazandığımız arpayı, buğdayı satıyoruz, borcumuzu ödeyemiyoruz. Nasıl geçineceğiz? Bütün geçler bekâr duruyor, niye? Babalarının kazancı yok ki çocuklarını eversin.
Senemiz de kurak gidiyor. Kurban olduğum Allah yağış verse de bari sulamamız rahat olsa. Devletin hiç olmazsa elektrik paralarımıza, mazot parasına destek olmasını bekliyoruz. Çiftçiler çok kötü durumda.”
Şıh Mehmet Çolak: “3 torba üre gübresi aldım, 565 lira verdim. Kilosu 3 bin lirayı geçiyor. Bu kadar olur mu? Alalı da bir ay oldu, ondan beri tahminim yine yükselmiştir yani.”
“ÜRETMEKTEN VAZGEÇMEK ZORUNDAYIZ”
Ali Köse: “Tarım ilaçları çok pahalı. Yetiştiremiyoruz. Gübre atmazsan, sulama yapmazsan hiç kazanamıyorsun. Bunları da borçla yapıyoruz, kazandığımızı da kurtaramıyoruz yani üretmekten vazgeçmek zorundayız; çünkü ürettiğimizin karşılığını alamıyoruz. Perişan vaziyetteyiz.”
“ERTELEME TALEP EDİYORUZ”
Şıh Mehmet Çolak: “Tarım Kredi Kooperatifleri’nden aldığımız krediyi ödeyemiyoruz. Sene de kurak, erteleme filan da yok. Buna ek olarak, bize verdiği destek kaç para ki? Ondan sonra Ziraat Bankası’ndan Çiftçi Destekleme Kredisi istiyoruz. Onlar da vermiyorlar.
Benim 80 dönüm yerime, 65 bin para verdi. 35 bin lirasını TL verdi, 30 bin lirasını da karta yükledi. Kartla her yerde vermiyorlar, anlaşmalı yerlere gitmeliymişiz. Onlar da 40 dereden su getiriyor. Ne yapalım? Erteleme de yok. Erteleme talep ediyoruz. Erteleme yapılsa nefes almış oluyoruz yani.”
“FAİZLERİN DÜŞMESİNİ TALEP EDİYORUZ”
Ali Köse: “Traktörümüz borçlu. Ben ne kazanıyorum ki ne ödeyeceğim? Alırken taksitli almışız, taksitlerimize öteleme yok. Bankaların faizi çok yüksek. Bunların düşmesini istiyoruz.”
Haber: Başak AKAY
“Gübreler çok pahalandı, gübre fiyatları uçtu, gitti. Kazancımız para etmiyor. Zeytinyağının tüccarı yok, alıcısı yok. Çiftçi bitmiş vaziyette. Malımızı mecbur sürüyoruz, ekiyoruz, biçiyoruz ama borçla.
Türkiye gibi dünyanın en güzel tarım ülkesinde bizim devletimiz samana kadar dışarıdan getiriyor. Daha diyor ki: ‘Baklavayı da dışarıdan getittiririm.’ Arpayı, buğdayı dışarıdan getittiriyor.
Çiftçiliğin artık yapılacağı kalmadı. Hükümetin verdiği destekler çok yetersiz, zamanında hiç vermiyor zaten. Şimdi çiftçi gübre alacak, destekler verilmedi. Destek bekliyoruz, perişan vaziyetteyiz.
HEPİMİZ BORÇ İÇİNDEYİZ, HACİZLİYİZ”
Borçlu olmayan çiftçinin kalmadığını söyleyen Köse, para kazanamadıkları için hacizli olduklarını belirtti:
“Hepimiz borç içindeyiz, hacizliyiz. Bankalara, Tarım Kredi Kooperatifleri’ne borçluyuz. Borçlu olmayan çiftçi yok. Çıkın, sorun; hangi köye giderseniz gidin, hiç borçsuz çiftçi yok. Herkes borçlu. Neden? Diyor ki: ‘Ayıp, malım boş kalmasın. Malımı ekeyim, biçeyim.’ Ekiyor, biçiyor, bankalara borç ödeyemiyor.
En kötüsü gübre ile mazot. Şimdi ekime üre gübre atmak zorundasın. Kilosu 3 bini geçmiş. Mazotun hiç yanına yaklaşılacağı yok. Önceden traktörlerimize fıçılarla mazot alırdık, şimdi gidiyoruz 50-100 liralık mazot alıyoruz. O da petrolden gelirken yolda bitiyor zaten. Alamıyoruz, durumumuz bu.”
“BİZ GEMİCİDEN ZENGİN MİYİZ?”
Çiftçi Şıh Mehmet Çolak da en büyük dertlerinin mazot olduğunu söyledi, yetkililere “Biz gemiciden zengin miyiz?” diye sorarak, çiftçiye indirimli mazot istedi:
“Çiftçi hiçbir şey kazanmıyor. Benim 130 dönüm yerim var, 15 bin lira veren olursa veririm kendine. Alsın, ne ekerse eksin; çünkü ben 15 bin dahi kazanamıyorum. Kazandığımız, mazotla gübreye gidiyor.
Dünyada bütün çiftçilere mazot desteği var, indirimli mazot veriyorlar, bize yok. Koca gemiler bin liraya mazot alıyorlar. Gemi en aşa 5-10 ton mazot alır. Ona indirimli veriyorlar, bize vermiyorlar. Biz çiftçiyiz.
YETKİLİLER GELSİNLER, YALANSA İSPATLAYALIM
Bir traktör 150 bin lira. Ben 15 bin para kazanamadığıma göre o traktörü kaç yılda alırım? Hesabını görün. Yani biz çok dertliyiz. Yetkililer gelsinler, biz buradayız. Yalansa ispatlayalım. Çiftçiye indirimli mazot istiyoruz. Bu Avrupa ülkelerinde birçok yerde var. Türkiye’de yok. Biz gemiciden zengin miyiz? Çiftçi olarak bittik. Hep Antep’e kaçıyoruz. Tarla para kazandırsa ne gezelim Antep’te biz?
Senemiz kurak, yağmur çok az. Şimdi sulamaya başlayacağız, derdimiz mazot. Suyu traktörle çekiyoruz, burada sulama kanalı falan yok. Mazot alacak para da yok. Gelir yok, ne yapacağız o zaman? Elektrikle çeksek, elektrik parasını ödeyemiyoruz. Baya yüklü fatura geliyor. Anlayacağınız, köylü ne yapacağını şaşırmış vaziyette.”
Kazançlarının para etmediğini ifade eden çiftçiler, hükümetten gübre, mazot ve elektrik fiyatlarında indirim talep ettiler; kredi ödemelerinde erteleme yapılarak ve faiz oranları düşürülerek çiftçiye destek olunmasını istediler.
“ÇİFTÇİLER ÇOK KÖTÜ DURUMDA”
Ali Köse: “Kazandığımızı mazotla, elektriğe ödüyoruz. Kazandığımız arpayı, buğdayı satıyoruz, borcumuzu ödeyemiyoruz. Nasıl geçineceğiz? Bütün geçler bekâr duruyor, niye? Babalarının kazancı yok ki çocuklarını eversin.
Senemiz de kurak gidiyor. Kurban olduğum Allah yağış verse de bari sulamamız rahat olsa. Devletin hiç olmazsa elektrik paralarımıza, mazot parasına destek olmasını bekliyoruz. Çiftçiler çok kötü durumda.”
Şıh Mehmet Çolak: “3 torba üre gübresi aldım, 565 lira verdim. Kilosu 3 bin lirayı geçiyor. Bu kadar olur mu? Alalı da bir ay oldu, ondan beri tahminim yine yükselmiştir yani.”
“ÜRETMEKTEN VAZGEÇMEK ZORUNDAYIZ”
Ali Köse: “Tarım ilaçları çok pahalı. Yetiştiremiyoruz. Gübre atmazsan, sulama yapmazsan hiç kazanamıyorsun. Bunları da borçla yapıyoruz, kazandığımızı da kurtaramıyoruz yani üretmekten vazgeçmek zorundayız; çünkü ürettiğimizin karşılığını alamıyoruz. Perişan vaziyetteyiz.”
“ERTELEME TALEP EDİYORUZ”
Şıh Mehmet Çolak: “Tarım Kredi Kooperatifleri’nden aldığımız krediyi ödeyemiyoruz. Sene de kurak, erteleme filan da yok. Buna ek olarak, bize verdiği destek kaç para ki? Ondan sonra Ziraat Bankası’ndan Çiftçi Destekleme Kredisi istiyoruz. Onlar da vermiyorlar.
Benim 80 dönüm yerime, 65 bin para verdi. 35 bin lirasını TL verdi, 30 bin lirasını da karta yükledi. Kartla her yerde vermiyorlar, anlaşmalı yerlere gitmeliymişiz. Onlar da 40 dereden su getiriyor. Ne yapalım? Erteleme de yok. Erteleme talep ediyoruz. Erteleme yapılsa nefes almış oluyoruz yani.”
“FAİZLERİN DÜŞMESİNİ TALEP EDİYORUZ”
Ali Köse: “Traktörümüz borçlu. Ben ne kazanıyorum ki ne ödeyeceğim? Alırken taksitli almışız, taksitlerimize öteleme yok. Bankaların faizi çok yüksek. Bunların düşmesini istiyoruz.”
Haber: Başak AKAY
