07-05-2021 17:20
07-05-2021 18:53
Tamirhanelerin, iş makinelerinin, marangozhanenin, yemekhanenin yer aldığı; kısacası belediyenin kalbinin attığı atölyede Mega Haber’e konuşan Başkan Vural, çalışma sistemlerinin farklı olduğuna dikkat çekti.
Yaptığı üretimlerle gündemdeki yerini koruyan ve “Komünist Başkan” olarak tanınan Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile benzeştirdiğimiz Başkan Vural, reklamı sevmediğini ancak “Komünist Başkan”dan daha güzel işler yaptıklarını ifade etti.
Amik Ovası’nda, Amanoslar'ın yani Gavur Dağları’nın eteğinde, 300 bin dekar tarım alanı olan İslahiye’nin 7 seneden bu yana Belediye Başkanlığını yapan Vural, “Acının ve Tatlının Diyarı” olarak tabir ettiği ilçesinde yaptığı hizmetleri ve hedeflerini şöyle anlattı:
KENDİ YAĞINDA KAVRULAN BİR BELEDİYE
“Bizim sistemimiz biraz farklı. Kurumsal bir firma gibi düşünün. Şirketler üzerinde de iş yürütüyoruz. 7 yıldır elimizden geldiği kadar kendi imkânlarımızla, ihalesi olmadan, belediye çalışanlarımıza istihdam yaratıyoruz.
120’ye yakın aracımız, iş makinemiz; 300’e yakın çalışanımız var. 2 tane parke fabrikamız, 2 tane kum ocağımız, 1 tane demir ve marangoz atölyemiz var.
6 yıldır şantiyede çalışan kendi işçimize öğle yemeğini bedava veriyoruz.
BU PROJENİN TÜRKİYE’DEKİ DİĞER YERLERDE DE UYGULANMASINI ARZULUYORUM
Atölyemizde gördüğünüz çöp konteynırlarımız da dahil bütün malzemeleri kendimiz üretiyoruz. İnsanlara iş imkânı sağlıyoruz. Ben bu örnek projenin Türkiye’deki diğer yerlerde de uygulanmasını arzuluyorum. Bu konuda bizden destek isteyen tüm belediyelerimize de elimizden gelen desteği yapmaya hazırız.”
ALTYAPI TAMAM, 3 MİLYON SU TASARRUFU VE ELEKTRİK ÜRETİMİ!
Başkan Vural, 7 yılda yapılanlardan ve önemli projelerinden şu şekilde bahsetti:
“Biz göreve geldiğimizde merkezde ve 4 beldemizde, su ve kanalizasyonda büyük sıkıntılar vardı. %80 kayıp kaçakla başladık, bitirdik. İki beldemiz kaldı. Merkezde altyapı bitti gibi, iki beldeyi de inşallah bayramdan sonra faaliyete geçiriyoruz.
‘Köklü’ projemiz var, 1 buçuk yıldır oradan su alıyoruz. Proje 6 milyona mâl oldu. Direkt kar ve kaynak suyu içiyoruz. Burada GASKİ’nin yıllık 3 milyon lira tasarrufu var. Yine ‘Türkiye’de bir ilk.’ diyebiliriz, HES projemiz var; çünkü su aldığımız yerle depomuz arasında 350 metre kot farkı var. Orada elektrik üreteceğiz.
‘Kılavuzlu Barajı’ projesi, Şamil Tayyar ile iyi bir hız kazanmıştı. 3 yıldır duraksama dönemine girdi ama tekrar devam ediyor. 48 kilometre ana kanalı var. Amik Ovası, projeye 1 milyon dönümün üzerinde yeni alan sunacak. Bu da büyük bir rakam ve cazibe ile sulanacak bu proje. Bu yıl yine ihalesi oldu. 110 milyon civarında ödenek aktarıldı. Bayram sonunda inşallah 1. etap başlıyor.
Bunun yanında 2 tane gölet de yapıldı, Bayraktepe ve Güneş Göletleri. Bu göletlerde de kartlı sistemle sulama yapıyoruz. ‘Tarımda çağ atladık.’ diyebiliriz. Çiftçimiz suyunu kartla kullanıyor ve daha kontrollü kullanıyor. Biz su zengini bir ülke gibi görünüyoruz ama bana göre öyle değil. Suyun kıymetini daha çok bilmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Bu göletler ile birlikte vahşi sulama yerine damlama, yağmurlama ve kapalı sulama sistemlerine geçersek bölgemiz için iyi bir imkân.
Ayrıca biliyorsunuz, Nurdağı’ndan geçen bir ‘hızlı tren’ projesi var. Tünelin bir tanesi bitti, ikincisindeler. Burada her şeyi üretmek mümkün. Bu ürünleri dünyaya pazarlamamız gerekir. Bunun da en büyük lojistik merkezlerinden bir tanesi Türkoğlu’nda kuruluyor. Bir de Nurdağı’nda hızlı tren olmasının bölge için çok iyi bir proje olduğunu düşünüyorum.
Bizim 6 kilometre Suriye sınırımız, Hicaz demiryolumuz var. 1910 yılında Abdülhamid Dönemi’nde yapılan, buradan Medine’ye kadar giden bir hat. İnşallah bu coğrafyada savaşlar biter, herkes topraklarına gider ve orada ticaretimiz döner diye düşünüyorum.
Barış sağlanmadan önce biz bu altyapıyı yapmak yani yeterli sanayiyi kurmak zorundayız.”
Amaçlarının tarıma dayalı sanayiyi geliştirmek olduğunun altını çizen Başkan Vural, bu doğrultuda yapılan çalışmaları ise şu sözlerle açıkladı:
“AMACIMIZ TARIMA DAYALI SANAYİYİ GELİŞTİRMEK
Organize sanayi kuruldu. 1. Organize Sanayi Bölgemizde 5 tane fabrikamız işlev yapmakta. Yerler tamamen satıldı. Şimdi 2. Organize Sanayi’yi kuruyoruz. Buradaki amacımız tarıma dayalı sanayiyi geliştirmek, tarım ürünlerine katma değer katabilmek.
Gaziantep zaten 5. Organize’yi kurmuş, kendi başına ayrı bir yapı. Bizim de Suriye sınırımız var biliyorsunuz, ayrı bir coğrafyadayız. Biz de tarımı daha iyi geliştirmek istiyoruz.
Belediye olarak; tarımsal ürünleri üretmek için Mutfak Sanatları Merkezi (MSM) ve Yesemek Kadın Kooperatifi’ni kurduk. Üzüm, biber, birçok ürün yetişiyor bölgemizde. ‘Bunları ne yapabiliriz?’ diye düşündüğümüzde bir kooperatif kurmamız gerektiğine karar verdik. 1 buçuk yıldır da kooperatifimiz işlev görüyor.
Bu ürettiğimiz ürünleri, hem kendimiz tüketiyoruz hem de Mutfak Sanatları Merkezi’mizde piyasaya sunuyoruz. Tüketicilerden bir ricam olacak, tükettikleri ürünlere dikkat etmeleri gerekir. Biz gerçekten doğal ürün üretiyoruz. Merdiven altı ürünlere önem vermemeleri gerektiğini düşünüyorum.
Bölgemizde büyük çiftliklerimiz de var. Hayvancılık da iyi bir dönemde ama biz kendimiz de burada yemekhanemizin artıklarıyla kendi hayvanlarımızı besliyoruz. Bu da bize hem doğal bir ortam oluşturmuş oluyor.”
İSLAHİYE’NİN KONUMUNUN ÖNEMİ VE İSMİNİN ANLAMI NEDİR?
İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural, ilçenin tarihi ve isminin anlamı ile ilgili de şu bilgileri verdi:
“İlçemiz M.Ö 1600-1800’lü yıllara dayanan bir coğrafyada. Bunun tanıtımında yetersiziz ama daha da iyi olmak zorundayız.
Yesemek, dünyanın ilk heykel atölyesi. Ayrıca Tilmen Höyük bir saray, Geç Hitit Dönemi’nin başkentliğini yapmış. Karkamış, Halep; bu bölge milattan önce yaşanılan çok eski bir tarihe sahip. Daha sonra Roma Dönemi’nde de Gavur Dağları’nda şehrimizin üzerine kurulduğu ‘Nikopolis’ şehri var. Tabi burada belli dönemlerde kazılar yapılmış ama daha araştırılacak, kazılacak çok yerimiz var. İslahiye ve Nurdağı’nda 58 tane yığma höyük var yani bunların hepsi yerleşim yeri.
‘İslahiye adı nereden geldi?’ diyeceksiniz. 1860’lı yıllarda buradaki aşiretler arasında isyanlar çıkınca, Osmanlı iki ordu gönderiyor. Biri Has Ordu, Hassa’ya adını veriyor. İkincisi de Fırka-i İslahiye.
Fırka-i İslahiye de Derviş ve Cevdet Paşaların önderliğinde bu bölgeye getirilmiş. Burada isyanlar bastırılır ve aşiretler barıştırılır, İslahiye kurulur. İlçemiz adını Fırka-i İslahiye (Islah) Ordusu’ndan almış. Eski ismi Roma Dönemi’nde ‘Nikopolis’ olarak geçiyor.”
Haber: Başak AKAY
Yaptığı üretimlerle gündemdeki yerini koruyan ve “Komünist Başkan” olarak tanınan Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile benzeştirdiğimiz Başkan Vural, reklamı sevmediğini ancak “Komünist Başkan”dan daha güzel işler yaptıklarını ifade etti.
Amik Ovası’nda, Amanoslar'ın yani Gavur Dağları’nın eteğinde, 300 bin dekar tarım alanı olan İslahiye’nin 7 seneden bu yana Belediye Başkanlığını yapan Vural, “Acının ve Tatlının Diyarı” olarak tabir ettiği ilçesinde yaptığı hizmetleri ve hedeflerini şöyle anlattı:
KENDİ YAĞINDA KAVRULAN BİR BELEDİYE
“Bizim sistemimiz biraz farklı. Kurumsal bir firma gibi düşünün. Şirketler üzerinde de iş yürütüyoruz. 7 yıldır elimizden geldiği kadar kendi imkânlarımızla, ihalesi olmadan, belediye çalışanlarımıza istihdam yaratıyoruz.
120’ye yakın aracımız, iş makinemiz; 300’e yakın çalışanımız var. 2 tane parke fabrikamız, 2 tane kum ocağımız, 1 tane demir ve marangoz atölyemiz var.
6 yıldır şantiyede çalışan kendi işçimize öğle yemeğini bedava veriyoruz.
BU PROJENİN TÜRKİYE’DEKİ DİĞER YERLERDE DE UYGULANMASINI ARZULUYORUM
Atölyemizde gördüğünüz çöp konteynırlarımız da dahil bütün malzemeleri kendimiz üretiyoruz. İnsanlara iş imkânı sağlıyoruz. Ben bu örnek projenin Türkiye’deki diğer yerlerde de uygulanmasını arzuluyorum. Bu konuda bizden destek isteyen tüm belediyelerimize de elimizden gelen desteği yapmaya hazırız.”
ALTYAPI TAMAM, 3 MİLYON SU TASARRUFU VE ELEKTRİK ÜRETİMİ!
Başkan Vural, 7 yılda yapılanlardan ve önemli projelerinden şu şekilde bahsetti:
“Biz göreve geldiğimizde merkezde ve 4 beldemizde, su ve kanalizasyonda büyük sıkıntılar vardı. %80 kayıp kaçakla başladık, bitirdik. İki beldemiz kaldı. Merkezde altyapı bitti gibi, iki beldeyi de inşallah bayramdan sonra faaliyete geçiriyoruz.
‘Köklü’ projemiz var, 1 buçuk yıldır oradan su alıyoruz. Proje 6 milyona mâl oldu. Direkt kar ve kaynak suyu içiyoruz. Burada GASKİ’nin yıllık 3 milyon lira tasarrufu var. Yine ‘Türkiye’de bir ilk.’ diyebiliriz, HES projemiz var; çünkü su aldığımız yerle depomuz arasında 350 metre kot farkı var. Orada elektrik üreteceğiz.
‘Kılavuzlu Barajı’ projesi, Şamil Tayyar ile iyi bir hız kazanmıştı. 3 yıldır duraksama dönemine girdi ama tekrar devam ediyor. 48 kilometre ana kanalı var. Amik Ovası, projeye 1 milyon dönümün üzerinde yeni alan sunacak. Bu da büyük bir rakam ve cazibe ile sulanacak bu proje. Bu yıl yine ihalesi oldu. 110 milyon civarında ödenek aktarıldı. Bayram sonunda inşallah 1. etap başlıyor.
Bunun yanında 2 tane gölet de yapıldı, Bayraktepe ve Güneş Göletleri. Bu göletlerde de kartlı sistemle sulama yapıyoruz. ‘Tarımda çağ atladık.’ diyebiliriz. Çiftçimiz suyunu kartla kullanıyor ve daha kontrollü kullanıyor. Biz su zengini bir ülke gibi görünüyoruz ama bana göre öyle değil. Suyun kıymetini daha çok bilmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Bu göletler ile birlikte vahşi sulama yerine damlama, yağmurlama ve kapalı sulama sistemlerine geçersek bölgemiz için iyi bir imkân.
Ayrıca biliyorsunuz, Nurdağı’ndan geçen bir ‘hızlı tren’ projesi var. Tünelin bir tanesi bitti, ikincisindeler. Burada her şeyi üretmek mümkün. Bu ürünleri dünyaya pazarlamamız gerekir. Bunun da en büyük lojistik merkezlerinden bir tanesi Türkoğlu’nda kuruluyor. Bir de Nurdağı’nda hızlı tren olmasının bölge için çok iyi bir proje olduğunu düşünüyorum.
Bizim 6 kilometre Suriye sınırımız, Hicaz demiryolumuz var. 1910 yılında Abdülhamid Dönemi’nde yapılan, buradan Medine’ye kadar giden bir hat. İnşallah bu coğrafyada savaşlar biter, herkes topraklarına gider ve orada ticaretimiz döner diye düşünüyorum.
Barış sağlanmadan önce biz bu altyapıyı yapmak yani yeterli sanayiyi kurmak zorundayız.”
Amaçlarının tarıma dayalı sanayiyi geliştirmek olduğunun altını çizen Başkan Vural, bu doğrultuda yapılan çalışmaları ise şu sözlerle açıkladı:
“AMACIMIZ TARIMA DAYALI SANAYİYİ GELİŞTİRMEK
Organize sanayi kuruldu. 1. Organize Sanayi Bölgemizde 5 tane fabrikamız işlev yapmakta. Yerler tamamen satıldı. Şimdi 2. Organize Sanayi’yi kuruyoruz. Buradaki amacımız tarıma dayalı sanayiyi geliştirmek, tarım ürünlerine katma değer katabilmek.
Gaziantep zaten 5. Organize’yi kurmuş, kendi başına ayrı bir yapı. Bizim de Suriye sınırımız var biliyorsunuz, ayrı bir coğrafyadayız. Biz de tarımı daha iyi geliştirmek istiyoruz.
Belediye olarak; tarımsal ürünleri üretmek için Mutfak Sanatları Merkezi (MSM) ve Yesemek Kadın Kooperatifi’ni kurduk. Üzüm, biber, birçok ürün yetişiyor bölgemizde. ‘Bunları ne yapabiliriz?’ diye düşündüğümüzde bir kooperatif kurmamız gerektiğine karar verdik. 1 buçuk yıldır da kooperatifimiz işlev görüyor.
Bu ürettiğimiz ürünleri, hem kendimiz tüketiyoruz hem de Mutfak Sanatları Merkezi’mizde piyasaya sunuyoruz. Tüketicilerden bir ricam olacak, tükettikleri ürünlere dikkat etmeleri gerekir. Biz gerçekten doğal ürün üretiyoruz. Merdiven altı ürünlere önem vermemeleri gerektiğini düşünüyorum.
Bölgemizde büyük çiftliklerimiz de var. Hayvancılık da iyi bir dönemde ama biz kendimiz de burada yemekhanemizin artıklarıyla kendi hayvanlarımızı besliyoruz. Bu da bize hem doğal bir ortam oluşturmuş oluyor.”
İSLAHİYE’NİN KONUMUNUN ÖNEMİ VE İSMİNİN ANLAMI NEDİR?
İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural, ilçenin tarihi ve isminin anlamı ile ilgili de şu bilgileri verdi:
“İlçemiz M.Ö 1600-1800’lü yıllara dayanan bir coğrafyada. Bunun tanıtımında yetersiziz ama daha da iyi olmak zorundayız.
Yesemek, dünyanın ilk heykel atölyesi. Ayrıca Tilmen Höyük bir saray, Geç Hitit Dönemi’nin başkentliğini yapmış. Karkamış, Halep; bu bölge milattan önce yaşanılan çok eski bir tarihe sahip. Daha sonra Roma Dönemi’nde de Gavur Dağları’nda şehrimizin üzerine kurulduğu ‘Nikopolis’ şehri var. Tabi burada belli dönemlerde kazılar yapılmış ama daha araştırılacak, kazılacak çok yerimiz var. İslahiye ve Nurdağı’nda 58 tane yığma höyük var yani bunların hepsi yerleşim yeri.
‘İslahiye adı nereden geldi?’ diyeceksiniz. 1860’lı yıllarda buradaki aşiretler arasında isyanlar çıkınca, Osmanlı iki ordu gönderiyor. Biri Has Ordu, Hassa’ya adını veriyor. İkincisi de Fırka-i İslahiye.
Fırka-i İslahiye de Derviş ve Cevdet Paşaların önderliğinde bu bölgeye getirilmiş. Burada isyanlar bastırılır ve aşiretler barıştırılır, İslahiye kurulur. İlçemiz adını Fırka-i İslahiye (Islah) Ordusu’ndan almış. Eski ismi Roma Dönemi’nde ‘Nikopolis’ olarak geçiyor.”
Haber: Başak AKAY
