?>

Parkomat ve katlı otoparklar…

10 yıl önce

Yazmayalım, görmeyelim, konuşmayalım diyoruz ama… Ne yazmamak, ne görmezden gelmek, ne de konuşmamak mümkün değil… Terörün amacı da zaten bu değil mi? Yani cana kıymak kadar, terör sonrası, halkı panikletmek, korkutmak, kaos ortamı oluşturup, evden dışarı çıkamaz hale getirmek değil mi? Son bir haftanın Türkiyesini düşünelim… Her yerde olağanüstü hal, her yerde olağanüstü tedbirler, her yerde olağanüstü güvenlik… Buna rağmen, terörü engellemek kolay olmuyor. Görüyoruz işte… Ankara’nın göbeğinde, İstanbul eğlencesinin en merkezinde bomba patlatılabiliyor… Güvenlik ve istihbarat zaafiyetinden elbette söz edilebilir ama, bir insan kendi canından vazgeçerse, onun başkalarının da canına kıymasının önüne nasıl geçilebilir ki? Tabi ki, istihbaratlar bunun için var, görevleri bu, alınan tedbirler, güvenlikler bunun için alınıyor ama, bir şekilde 10 tane engelleniyorsa, aradan kaçan bir kaç tane de işte böyle pahalıya patlıyor ülkemiz için…   xxx   İstanbul, Ankara ne kadar diken üstünde ise, Gaziantep’te de durum aynısı… İşte görüyoruz, Ankara patlamasının bombası burada hazırlanıyor… İstiklal Caddesi’nde bombayı patlatan kişinin kimliğinde Gaziantep yazıyor, ailesi Gaziantep’te yaşıyor… Yıllardır söylüyoruz, yine söyleyelim, Gaziantep terör örgütlerinin lojistik üssü konumunda. Hem PKK, hem de IŞİD Gaziantep’i, lojistik üs olarak kullanıyor. Metropellere yapılacak operasyanlar burada planlanıyor, organize edilip, nerede yapılacaksa buradan ikmal yapılıyor. Gaziantep’te Karşıyaka saldırısı dışında çok ciddi olay olmasa da, bu hiç bir zaman olmayacak anlamına da gelmiyor. Gaziantep polisinin, Çetinkaya kavşağı operasyonu ve Beylerbeyi Baskını ile ciddi operasyonları engellediklerini biliyoruz. Kimbilir, bizim bilmediğimiz, basına yansıyamayan daha ne operasyonlar yapılarak, ne saldırılar engellenmiştir… Ne olursa olsun, diken üstündeyiz ve bu gerçeği de kabul etmek zorundayız… Suriye’nin hemen yanı başında bulunmamız, güneydoğu ile bağımız hiç istemesek ve ismini bile anmasakta, maalesef terör ile Gaziantep ismini yan yana getiriyor…   xxx   Otopark ve parkomatlar üzerine…   Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz hafta parmokat fiyatlarını artırırken, otopark fiyatlarında indirime gitti. Bu uygulama, kamuoyunda, parkomatlara yüzde 66 zam yapıldı şeklinde algılandı ki bu konuya değinmek gerek… Şu bir gerçek, Gaziantep’te, katlı ve kapalı otoparkların kullanım oranı çok düşük. Parkomat kullanımı ise çok yoğun. Özellikle şehir merkezindeki bazı noktalarda, parkomatlarda yer bulmak mümkün değil… Gaziantep trafiği için önemli sorunlardan birisi de işte tam burası… Yani, parkomatlara aşırı ilgi gösterilirken, kapalı ve katlı otoparkların neredeyse iş yapamaz durumda olması… Aslında, bir çok vilayette tam tersi durum söz konusu… Yani, parkomat fiyatları yüksek tutulurken, katlı ve kapalı otopark fiyatları ise hep daha uygun tutulmuş. Bunun ana nedeni, vatandaşları katlı otoparklara yönlendirmek, araçları oraya çekmek. Parkomata, yani dükkanının önüne ve cadde üstüne park ise, her yerde daha pahalı.. Büyükşehir Belediyesi de, ulaşım master planında yapılan uyarıyı da dikkate alarak, bu konuda düzenlemeye gitti. Bu bakımdan, bana göre alınan karar doğru… Ama, burada şöyle bir terslik var, o da, özel kapalı otopark firmalarının uyguladığı fahiş fiyatlar. Şehir merkezinde, gir-çık 5 TL, bir kaç saatlik ise 10 TL’yi geçtikten sonra, vatandaşlar kapalı otoparkı neden tercih etsin? Büyükşehir, kapalı otopark fiyatlarını indirdi ama, bu fiyatların uygulanabilirliğini de denetlemeli. Çünkü, kapalı otoparkların bir çoğu hala fahiş fiyat uygulamasına devam ediyor.
YAZARIN DİĞER YAZILARI