Dedikodu, geçen hafta pazartesi günü sosyal medyaya düştü. Ardından, whatsapp gruplarında paylaşılıp elden ele, dilden dile ulaştı… Halk arasında neredeyse infiale dönüştü. Gaziantep’te duymayan kalmadı desem, abartmış olmam herhalde… Organ mafyası meselesinden bahsediyorum…   Dedikodu aynen şöyle:   Karşıdan karşıya geçmek isteyen yaşlı bir teyze yoldan geçenlerden yardım ister, kimsenin oralı olmadığı teyzeye 10 yaşında bir kızımız yardım eder, karşıdan karşıya geçirirken kız aniden bayılır masum görünüşlü yaşlı teyze bir taksi çevirir kızı taksiye atar ve taksiciye: -kızım yolda yürürken fenalaştı, hemen eve götürmem lazım der. Taksiyi Çıksorut sitelerinin yakın bir yerde durdurur, taksiciden yardım alarak kızı arabadan indirir komşularından yardım alacağını söyleyerek taksiciye gitmesini söyler. Taksici oradan uzaklaştıktan kısa bir süre sonra arabanın içinde telefon çalmaya başlar kendi telefonunun çalmadığını anlayan taksici kısa bir aramadan sonra arka koltuğun altına düşmüş olan telefonu bulur, ısrarla çalan telefonu açar telefonda bir erkek vardır: -Bu telefon kızıma ait, eve gelmesi gerekiyordu ama hala gelmedi siz kimsiniz diye sorar, telefonu açan taksici kendini tanıtır ve kızınızı annesiyle falanca adrese bıraktım der baba hayır annesi yanımda bulunduğun yeri söyle beni kızımı bıraktığın adrese götüreceksin der ve polise haber verir, polisler baba ve taksici kızı arar ama ne o adreste öyle bir teyze vardır nede kız ortadadır. Ertesi günü kız Gaziantep Çıksorut camisinin oradaki korkmaz  alışveriş merkezinin önündeki bir çöp konteynerının içinde ölü bulunur, tüm organları alınmıştır, otopsi raporuna göre kıza iğne yapılmış ve bayılması sağlanmış, aile feryat figan tüm GAZİANTEP  ayağa kalkmış durumda.   xxx     Bu gelişmeyi, internet sitemizde “BU İDDİA DOĞRU MU? ORGAN MAFYASI GAZİANTEP’TE Mİ?” başlığıyla verdik… Okuyan okuyana, paylaşan paylaşa… Sosyal medyada yorumlar, haberin altında yorumlar, paylaşımlar… Biz iddia dedik ama, doğru diyen, yanlış diyen… Hatta şahit oldum diyenler bile… Hem de öyle kelli felli adamlar. “Aileyi aradım, bizzat kulaklarımla duydum, gerçekmiş” paylaşımı yapanlar… İş o kadar ileriye gitti ki, Şehit Mahmut Söylemez İlköğretim Okulu, Akkent İlköğretim Okulu, Adnan Menderes İlköğretim Okulu’ndan çocuk kaçırıldığı haberleri… Sözün özü, bir dedikodu Gaziantep’in dört bir bir yanına kısa sürede ulaştı, hala da konuşuluyor..   xxx   İş öylesine ileri boyuta vardı ki, biz bile inanacak noktaya geldik. Haber merkezindeki arkadaşlarımız, hemen  iddiayı araştırdı. Yetkililerle görüştü, emniyete, jandarmaya, hastanelere yansıyan bir gelişme olmadığını öğrendi. Buna rağmen, dedikodu hala almış başını gidiyor… Şunu söyleyelim, Gaziantep’te böyle bir olay yaşanmadı. En yetkili ağızlardan aldığımız ifade bu. Amaaaaaa…. Şu olay, bir kez daha gösterdi ki, Gaziantep maalesef kriz yönetiminde çok başarısız. Organ mafyası dedikodusu kentte vahim boyuta ulaşmış, bir yetkiliden ses yok. Aradığımızda, “Yok öyle bir şey” deseler de, en yetkili ağız bunu resmi yolla yalanlasa, “Dedikodudan ibaret” dese ne olur ki? İlgili kurumlar, görmüş, yaşamış gibi sosyal medyadan paylaşım yapanları, vatandaşı ayağa kaldıranları, çağırıp “Hele bize de anlat” dese ne kaybeder? Maalesef bunlar yapılmayınca, “Arasa’da bir yalan söyledim, Kalealtı’na geldim kendim inandım” kinayesi aynen gerçeğe dönüşüyor. Pire, deve oluyor, dilden dile kentin dört bir yanında “Organ mafyası Gaziantep’te çocukları kaçırıyormuş” yalanıyla vatandaşın huzuru kaçıyor. Yanılmıyorsam, 2 yıl önce, kentin suyuna zehir katıldı dedikodusu ortaya atılmış, yüzlerce kişinin hastaneye kaldırıldığı yalanını Gaziantep’te kısa sürede duymayan kalmamış, 1-2 saatlik infial yaşanmıştı. Hemen ardından Büyükşehir Belediyesi, bir açıklama yaparak iddianın yalan olduğunu söylemiş, vatandaş rahat nefes almıştı. Ezcümle, Gaziantep, bu tür dedikodulara, yalanlara karşı anında reaksiyon gösterecek yöntemlerini belirleyip bir kenara not etmeli.