USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İHMAL EDİLEN NESİL!

İHMAL EDİLEN NESİL!
09-11-2021
Yeni restore edilmiş veya bakımı yapılmış eserlere dikkat ettiniz mi? Mesela girin Çalık Cami’nin oradan Salih Efendi sokağına, pırıl pırıl edilmiş duvarlara boyalarla yazılan yazılar görürsünüz. Oradan çıkıp Kilis Asri mezarlığına girin. İnsanın en çok hürmet etmesi gereken yerlerden biri diye bu örneği veriyorum. Çalınan musluklar, sökülen mezar taşları, sağa sola rast gele atılmış boş şişeler karşılar sizi.. Önüne geçmek için her köşeye bir vazifeli dikin yine başa çıkamazsınız. Bir fırsatını bulur, bir yerlerden, yine bir zarar veren  illaki çıkar.
Ne zaman benzer bir görüntü ile karşılaşsam, Türkiye'deki ilk sanat tarihi doktora tezinin sahibi ve dünyada üç kez Ağa Han Mimarlık Ödülü almış tek mimar olan Turgut Cansever'in şu sözü gelir aklıma; 
"Şehri imâr ederken nesli ihyâ etmeyi ihmal ederseniz, ihmâl ettiğiniz nesil imâr ettiğiniz şehri tahrip eder..."
90'lı yıllar bir çok yönden yaşanmaması gereken şeylerin yaşandığı, bana göre Türkiye'miz açısından karanlık bir dönemdir. Fakat o yıllardan günümüze en çok ihtiyacı hissedilen konulardan biri insan imarıdır. Kilis gibi kendi halinde olan bir yerde, o yıllarda onlarca kuruluş gençliğe bir şekilde temas ederdi. Okulda, sokakta, arkadaş çevrenizde illaki bir kültürel, ideolojik ya da dini oluşumun hedefi olurdunuz. Bunun eksi yönlerini 15 Temmuz gecesi fazlası ile görmüş olduk. Maalesef bu oluşumların bir çoğu bu gençlerden şuurlu birey meydana getirmek yerine robot meydana getirdi. Onlarca eksi yönünü sayabiliriz. Bu tür oluşumların devlet kontrol mekanizması altında olmazsa nelerle karşılaşabileceği herkesin malumu. Bu tehlikeli oluşumların dışında kalanlar ise kendini tanıyan, çevresine hakim, sosyal konulara duyarlı kişiler meydana getirmeyi başardı. Bugün topluma yön verenler 90'lı yıllar ve öncesinde karakter kazanabilmiş isimlerdir. 
Gelelim bugüne..
Bu oluşumların bir çoğunun asıl niyetleri toplumun malumu olduğundan tarih oldular. Bir kısmı yine robot yetiştirmeye devam etmekteler. Çok az bir kısmı şuur sahibi birey meydana getirmek için mücadele ediyor ama 15 Temmuz sonrası oluşan korku nedeniyle kendilerine talep yok. Sonuç olarak bugün gençlik, gönüllerine, ruhlarına dokunulan bireyler olmaktan uzak bir halde sokakların insafına ve sosyal medyanın karanlığına terk edildi. Gözümüzün önünde bir nesil kayboluyor, sadece izliyoruz. 
Geride bıraktığımız yaz mevsiminde iktidar partisinin organize ettiği ve Kilis milletvekilinin katıldığı bir gençlik buluşması haberi gördüm. Çimlerin üzerine oturup, saz çalınıp, sohbet edilen kareler vardı. Gelen tepkiler fena; vay efendim millet ekmek derdindeymiş bunlar sazlı sözlü eğlence derdindeymiş falan falan.. Bence her siyasi parti, her sivil oluşum bunu sıklıkla yapmalı! Gençler söylesin siz dinleyin, siz anlatın gençler dinlesin! 
Beyler, gençlere vakit ayırın. Keşke her mahalleye bir gençlik merkezi inşa edilse. Otursun maç izlesinler, film seyretsinler, bir enstrüman çalmayı öğrensinler. Arada gidip onlarla mahallenin büyükleri, hocası, öğretmeni, muhtarı sohbet etse. Bunu yaparken siyasi militan yetişmeyi değil, kendi fikri kendi hedefi olan bireyler meydana getirmeyi hedeflesek. Karakteri oluşmuş birey; siyasete, dinine, ailesine, topluma hizmet eder. Önce gençlere karakterli bireyler olmayı öğretelim gerisini onlar öğrenir! Sadece biraz zaman ayırsak biraz enerji tüketsek bir iftihar tablosu ile karşılaşırız! 
Yenilerden bir kare daha geldi gözümün önüne. Bir köy yolunun yapımını ziyaret ederek beton yolun üzerinde şehrin mülk-i amiri ile birlikte poz veren en az 50 kişi olduklarını tahmin ettiğim yetkililer! Beyler! O yol siz ziyaret etmeseniz de tamamlanır. Gidip gençlerin takıldığı bir kaç yeri ziyaret edip onlarla konuşun, konuşun ki imar ettiğiniz şehir, ihmal edilmiş nesil tarafından tahrip edilmesin!
Kalın sağlıcakla..
A. Haşim Özyurt
hasimozyurt@gmail.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR