Gazişehir Gaziantepspor’umuz geçen hafta aldığı mağlubiyetin ardından kötü gidişe bir son vermek için Milli ara öncesi galibiyet almak istiyor, planlarını buna göre yapıyordu. Takımın oyunsal anlamda ne kadar değiştiğini, Erol Bulut’un asıl hedefini ve Altay’ı nasıl kitlendiğinden bahsedeceğimiz bir analiz olacak…
Maç başlangıcından itibaren, Altay’ın hızlı hücum edeceğini düşünüyordum. Hareketli oynamayı seven bir takım, ön alan baskıları üst seviyede olduğu için topu alma süreleri çok kısa.
Erol Bulut, bunu çok iyi analiz etmiş. 4-2-3-1’ i daha çok orta sahada kalarak oynayan takımımız, yarının birçok bölümünde topu rakibine bırakıp kapanabildiği kadar kapandı.
Futbolda işin savunma yanını yaparken çok şey öğrenirsiniz. Öyle ki, Erol Bulut, ilk yarı rakibin topla daha fazla oynamasına müsaade ederek, Mustafa Denizli’nin öngörülmez Altay’ını çözdü…
Pinares’in zaman zaman aldığı oyun üstünlüğünü baskı parselasyonda iyi yayılıp alan bırakmayıp kitleyen hocamız, zaman zaman da üçüncü bölgede Maxim’i dolaştırarak rakibin birinci bölgesini karıştırmayı seçti…
Oldukça akıllıca, temposu düşük bir ilk yarı olsa da, taktiksel anlamda birçok şeyin çözüldüğü bir ilk yarıya şahit olduk. Oyunun şefi çok açık bir şekilde Maxim olacak gibi. Hem Sagal’ı, hem de Muhammed’i oynatabilen bir isim olduğu için, yine Yeni Malatyaspor dönemine gideceğim ama hocanın Aleksic’i… Tam o sistemde kullanıyor.
Beşiktaş maçında yaptığımızı yaptık diyebilirim. Bir halka biçimde Altay nereye adım attıysa takımca oraya gittik. Modern futbolun gerekliliği ‘’ topa göre pozisyon almak’’ Kendi içerisinde hareketli olan bir ilk yarı olsa da kaleye giderken yeterli üretkenliği sağlayamadığımızı düşünüyorum.
Buradaki kritik nokta ön alanda oynayan bir takım olduğu için direkt paslarla rakibin birinci bölgesine inebilmek. İkinci yarı bunu çok net yaptığımızı düşünüyorum. Set hücumu kurmak tabii ki güzel ama önemli olan pozisyonu bitirebilmek, yani, pozisyona on pasla girmek ile tek pas ile girmek arasında fark yok.
15 dakikada 3 gol. .Bu maçın böyle olmasının tek sebebi Maxim… Ben ayağı bu kadar temiz bir oyuncu görmedim… Gerçekten helal olsun, müthiş derin paslar çıkardı.
Hücum oyuncularından verim almak güzel, farklı galibiyet almak daha da güzel… 9 Kez pas arası yapmışız… Bu çok önemli bir detay.
Topun arkasında kalırken ön alanda durmak demek… Böylece hızlıca hücuma çıkmak demek. Ritmimizi yavaş yavaş bulacağız.
Takıma ve hocaya güvenelim. Maxim’in üstüne kurulan oyun ile Milli aradan sonra çok farklı bir takım olacağımızı düşünüyorum. Altay, ligin en flaş takımı…
Topa bu kadar sahip olup, rakibi sahadan silmek önemli olan… %43 sol, %36 ise sağ taraftan gitmişiz… Merkezden bolca diyagonal paslar atıldığının göstergesi… Toplam 16 şut, 8 isabet, 4 gol… Klasik Erol Bulut sistemine hoş geldiniz. Eminim, her şey çok güzel olacak. Sizce, takım Milli aradan sonra ne yapar?
BÜLENT KAAN KÖSE
