Gazişehir Gaziantepspor’umuz geçen hafta kaybettiği Malatya deplasmanından sonra kendi evinde üç puanla tanışıp ligde bir nebze de olsa rahatlamak ve psikolojik üstünlüğü ele almak istiyordu.
Antalyaspor, kendi evinde başka, deplasmanda ise bambaşka oynuyor. Geçen sezon oynanan Galatasaray maçından itibaren, ben futbolu bu kadar geriye iten, hiçbir şey düşünmeyen başka bir ekip görmedim.
Galibiyetle bitirdiğimiz bu maçın taktiksel analizine hazırsak başlayalım…. Sezon başından beri 3’lü savunma deneyen Erol Bulut, bu maçta format değiştirerek 4’lü savunma ile başladı.
3’lü savunmanın bir başka formasyonu olan 4-3-1-2 taktiği ile öncelik olarak işin savunma kısmını sağlama almak isteyen Bulut, bu maç için bunu başarmış gibi görünüyor.
Yavaş yavaş Yeni Malatyaspor’da oynattığı formattan esintiler alıyorum. Topla az oynasa da ayağına aldığı an kaleye giden ve net sonuç üreten bir takıma dönüşeceğiz. İlk çeyrekte her iki takımın da kendini tarttığı bir maç oldu.
Antalyaspor, set hücumunda Gaziantepspor’umuzu açamadığından Nuri Şahin’in attığı uzun toplar ile Gökdeniz Bayrakdar ismini araya kaçırmak istedi.
Bu taktik takım tarafından çalışılmış, zaman zaman konsantrasyon eksikliği olsa da takım, ön dörtlü ile çok net baskılar yaptı ve buna engel oldu.
Özellikle Merkel’in yavaş yavaş ritmini buluyor olması beni sevindiren detaylardan. Oyunu dengeleyerek rakibi nasıl açacağımızı öğrendiğimiz bir ilk yarı oldu diyebilirim.
Sagal’ın ön alandaki hareketliliği ile birkaç pozisyon üretsek dahi, maç bana ‘’Dicko’nun maçı’’ dedirtti.
Temel hedefimiz merkezden top açıp João Figueiredo ve Sagal ile direkt bir biçimde çizgiye inmekti ama Figueiredo’nun kaç top ezdiğini sayamadım…
Genel hatları ile pozisyonu az, zevksiz bir ilk yarı oldu. İkinci yarı için ilk hamlenin Figueiredo – Dicko hamlesi olması gerekiyordu. Bu sayede hem üçüncü bölgede atılan uzun toplarda ileride kalacaktık, hem de bölge geçişlerinde biraz daha hızlanacaktık.
Dicko, sırtı dönük oynamayı seven, gezgin ve fizikli bir forvet. Bu oyuncu sahada olduğu zaman, kanat oyuncularının oyun opsiyonu açılıyor.
Bu sayede de beklerle rahat bir şekilde oyun kuruyoruz. Erol Hoca’nın düşüncesi çok mantıklıydı. Kitsou sağ taraftan çokça bindirmeler yapınca zaman zaman P. Djilobodji ön libero gibi ikinci bölgeye kadar çıkıp pas dağıttı.
Savunmada göstermiş olduğu performansı da çok beğendim. Bu maçın kilit isimlerindendi diyebilirim.
İhtiyacımız olanı aldığımız için memnunum, görünüyor ki taktiksel olarak takımın oturtması gereken birkaç şey daha var.
İlk gözüme çarpan detay ise merkezde sertliğin az olması…. Box to box oynayabilen bir ön liberoya ihtiyacımız var. Dicko, Börven’le de oynayabilir. Ciddi bir durum olmadığı sürece, bu takımın birinci forvetidir.
Taktik savaşının geçtiği, pozisyonu az gibi görünse de Erol Bulut’un birçok ihtimali değerlendirdiği bir maç oldu. Takımada, hocaya da zaman lazım.
Ben, iyi yolda olduğumuzu düşünüyorum. Bitiricilik ve üretkenlik, zamanla çözülecektir. Sizce, takım önümüzdeki hafta ne yapacak?
BÜLENT KAAN KÖSE
