Hayri Sucu bilmem kaçıncı kez görevden alındı. Sayıların hiç önemi yok. Demokrasi çığırtkanlığında mangalda kül bırakmayan CHP, delegelerin oylarıyla seçilen il başkanını ve beraberinde 9 ilçe başkanını görevden alıyor.
Görevden alınmanın bir insani bir de siyasi yönü var.
İnsani yanında… Bir gün önce Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “geçmiş olsun” diye arıyor. Ertesi gün hasta yatağında olan birini görevden alıyorsun. Korona tedavisi görürken, morale ihtiyacı varken, görevden alınmasının hiçbir insani değerle bağdaştıramıyorum.
Siyasi yanında ise, şu kadarını söyleyeyim;
İstanbul için Gaziantep’i gözden çıkaran ve berdel olarak kullanan CHP, bir kez daha beni şaşırtmadı.
Bir zamanlar kalesi olan Gaziantep’i yeniden nasıl kazanırım hesapları yapılacağı yerde, berdelde kullanıyor.
İl Başkanı Hayri Sucu’yu tanımam etmem… Merhabam var mı, onu da pek hatırlamıyorum. Ama birisi, Genel Merkez’e rağmen 2 kez il başkanı seçilebiliyorsa, o kişiye ancak saygı duyulur.
Daha ağrını diyeyim; CHP’nin iki milletvekili varsa… bu iki vekil, iddia ediyorum; bir Hayrı Sucu etmez.
CHP Şahinbey Belediye Meclis Üyesi Uğur Kalkan kadar özgül ağırlığı olmayan iki vekilden söz ediyorum.
Üstelik bu iki vekil, sağlık kökenli. Ve şu pandemi sürecinde daha çok sesleri çıkması gereken kişiler.
Ama nerdeeee!
Sağlıkta atamalardan tutun, şehir hastanesinin inşasına kadar ellerinde çok sıkı malzemeler olmasına rağmen, maalesef bunu kullanamıyorlar.
Ama bir Uğur Kalkan, bulup buluşturuyor, araştırıyor ve ortaya çıkardığı iddialar ile tek başına iktidara kök söktürüyor.
İki vekili topla, bir Uğur Kalkan etmez
İki vekili topla, Hayri Sucu kadar oy alamaz.
Bayram Yılmazkaya, Hayri Sucu’nun görevden alınmasında başaktör olarak görülüyor.
CHP’liler ne düşünüyor bilemem ama Yılmazkaya’nın gücünü son seçimlerde gördük.
BAYRAM YILMAZKAYA ADAY GÖSTERİLEREK, CHP’YE DEĞİL AK PARTİ MİLLETVEKİLİ MEHMET ERDOĞAN’A FAYDA SAĞLAMIŞTIR.
Bayram Yılmazkaya ismi açıklandığında, CHP’nin oyunun üstüne oy sağlayacağı hesaplanıyordu.
Özellikle Araban ve Yavuzeli’nde fark bekleniyordu.
Kağıt üzerinde Besnililerin oyları da cepte diye düşünülüyordu.
Hatta AK Parti cenahı, Yılmazkaya’nın aday gösterilmesinden dolayı listede revizyona giderek, liste dışı kalan Mehmet Erdoğan tekrar listeye dahil etmişti.
Sonuç?
Kocaman bir sukutuhayal!
Bayram Yılmazkaya’nın adı dedikleri gibi sandığa yansımadı. Ancak kendisini sağlayacak bir oy alabildi. CHP, zaten bu oyu alıyordu… Yani aman aman bir katkısı olmadı.
Yılmazkaya’nın gücü CHP’den ziyade Mehmet Erdoğan’a yaradı.
Ve bu Bayram Yılmazkaya’ya 31 Mart Yerel Seçimleri’nde bir kafeteryada rastladım.
Kafeterya ’da tanıdığı kişileri; “Her şey çok güzel olacak” diye selamlamasını hayli komik bulmuştum.
Gaziantep’te ne oluyor ne bitiyor ile dertlenmeyen… Seçim bölgesinde kim seçilir, kim seçilecek diye tasa etmeyen Yılmazkaya’nın meğer başka derdi varmış.
Varsa yoksa İstanbul seçimleri… Varsa yoksa Ekrem İmamoğlu…
Yahu senin şehrin berdel olarak kullanılıyor…
Ve sen, buna rıza gösteriyorsun. Gıkın çıkmıyor.
Ey CHP’li vekil! İstanbul’un bir ilçesinde değil, Şehitkamil ilçesi Otantix Kafeteryası’nda,, “ Her şey güzel olacak” diyorsun.
Sana da komik gelmiyor mu?
O gün çok komik bulmuştum… Bugün ise trajikomik buluyorum.
Kendi seçim bölgesinin derdiyle dertlenmeyen Yılmazkaya’nın son hali sizce de trajikomik değil mi?
Yılmazkaya’nın ağzı bu kadar alışmışken…
Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam;
Yılmazkaya’nın vuramadığı neşteri vururum… Bir daha ki seçimlerde Bayram Yılmazkaya’yı İstanbul’da hem de Şişli bölgesinden aday gösteririm.
Kemal’e ermemiş böylesi bir CHP mi “millet”i iktidar yapacak?
Güldürmeyin!
Kendine ‘HAYRI’ olmayanın “Millet”e hiç mi hiç ‘HAYRI’ olmaz.
Görevden alınmanın bir insani bir de siyasi yönü var.
İnsani yanında… Bir gün önce Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “geçmiş olsun” diye arıyor. Ertesi gün hasta yatağında olan birini görevden alıyorsun. Korona tedavisi görürken, morale ihtiyacı varken, görevden alınmasının hiçbir insani değerle bağdaştıramıyorum.
Siyasi yanında ise, şu kadarını söyleyeyim;
İstanbul için Gaziantep’i gözden çıkaran ve berdel olarak kullanan CHP, bir kez daha beni şaşırtmadı.
Bir zamanlar kalesi olan Gaziantep’i yeniden nasıl kazanırım hesapları yapılacağı yerde, berdelde kullanıyor.
İl Başkanı Hayri Sucu’yu tanımam etmem… Merhabam var mı, onu da pek hatırlamıyorum. Ama birisi, Genel Merkez’e rağmen 2 kez il başkanı seçilebiliyorsa, o kişiye ancak saygı duyulur.
Daha ağrını diyeyim; CHP’nin iki milletvekili varsa… bu iki vekil, iddia ediyorum; bir Hayrı Sucu etmez.
CHP Şahinbey Belediye Meclis Üyesi Uğur Kalkan kadar özgül ağırlığı olmayan iki vekilden söz ediyorum.
Üstelik bu iki vekil, sağlık kökenli. Ve şu pandemi sürecinde daha çok sesleri çıkması gereken kişiler.
Ama nerdeeee!
Sağlıkta atamalardan tutun, şehir hastanesinin inşasına kadar ellerinde çok sıkı malzemeler olmasına rağmen, maalesef bunu kullanamıyorlar.
Ama bir Uğur Kalkan, bulup buluşturuyor, araştırıyor ve ortaya çıkardığı iddialar ile tek başına iktidara kök söktürüyor.
İki vekili topla, bir Uğur Kalkan etmez
İki vekili topla, Hayri Sucu kadar oy alamaz.
Bayram Yılmazkaya, Hayri Sucu’nun görevden alınmasında başaktör olarak görülüyor.
CHP’liler ne düşünüyor bilemem ama Yılmazkaya’nın gücünü son seçimlerde gördük.
BAYRAM YILMAZKAYA ADAY GÖSTERİLEREK, CHP’YE DEĞİL AK PARTİ MİLLETVEKİLİ MEHMET ERDOĞAN’A FAYDA SAĞLAMIŞTIR.
Bayram Yılmazkaya ismi açıklandığında, CHP’nin oyunun üstüne oy sağlayacağı hesaplanıyordu.
Özellikle Araban ve Yavuzeli’nde fark bekleniyordu.
Kağıt üzerinde Besnililerin oyları da cepte diye düşünülüyordu.
Hatta AK Parti cenahı, Yılmazkaya’nın aday gösterilmesinden dolayı listede revizyona giderek, liste dışı kalan Mehmet Erdoğan tekrar listeye dahil etmişti.
Sonuç?
Kocaman bir sukutuhayal!
Bayram Yılmazkaya’nın adı dedikleri gibi sandığa yansımadı. Ancak kendisini sağlayacak bir oy alabildi. CHP, zaten bu oyu alıyordu… Yani aman aman bir katkısı olmadı.
Yılmazkaya’nın gücü CHP’den ziyade Mehmet Erdoğan’a yaradı.
Ve bu Bayram Yılmazkaya’ya 31 Mart Yerel Seçimleri’nde bir kafeteryada rastladım.
Kafeterya ’da tanıdığı kişileri; “Her şey çok güzel olacak” diye selamlamasını hayli komik bulmuştum.
Gaziantep’te ne oluyor ne bitiyor ile dertlenmeyen… Seçim bölgesinde kim seçilir, kim seçilecek diye tasa etmeyen Yılmazkaya’nın meğer başka derdi varmış.
Varsa yoksa İstanbul seçimleri… Varsa yoksa Ekrem İmamoğlu…
Yahu senin şehrin berdel olarak kullanılıyor…
Ve sen, buna rıza gösteriyorsun. Gıkın çıkmıyor.
Ey CHP’li vekil! İstanbul’un bir ilçesinde değil, Şehitkamil ilçesi Otantix Kafeteryası’nda,, “ Her şey güzel olacak” diyorsun.
Sana da komik gelmiyor mu?
O gün çok komik bulmuştum… Bugün ise trajikomik buluyorum.
Kendi seçim bölgesinin derdiyle dertlenmeyen Yılmazkaya’nın son hali sizce de trajikomik değil mi?
Yılmazkaya’nın ağzı bu kadar alışmışken…
Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam;
Yılmazkaya’nın vuramadığı neşteri vururum… Bir daha ki seçimlerde Bayram Yılmazkaya’yı İstanbul’da hem de Şişli bölgesinden aday gösteririm.
Kemal’e ermemiş böylesi bir CHP mi “millet”i iktidar yapacak?
Güldürmeyin!
Kendine ‘HAYRI’ olmayanın “Millet”e hiç mi hiç ‘HAYRI’ olmaz.
