26-03-2021 19:02
26-03-2021 23:01
Tayyar, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımında, “Yeni Anayasa’ya ilişkin iktidar ve muhalefet arasındaki görüş ayrılıklarına sandık yoluyla çözüm bulunabilir. Bu çerçevede seçenekli referandum, değerlendirilebilir. Nihai karar millete ait olur ve tartışma biter. Naçizane...” ifadelerine yer verdi.
Tayyar, gün içinde online olarak katıldığı bir programda konuyla ilgili yöneltilen soruya ise “Muhalefetin yaklaşımı arzu ettiğimiz düzeyde değil, ya mevzuyu çok iyi anlamış değiller ya da bu tarz muhalefetin kendileri için daha yararlı olduğunu düşünüyorlar.” yanıtını verdi.
Ülkemizdeki anayasaların hep vesayetçi güç odaklarının etkin olduğu dönemlerde yapılmış olması nedeniyle; vesayetçi unsurların ayak izlerini taşıyan, paletlerin gölgesindeki anayasanın Türkiye’nin taleplerine cevap vermesinin mümkün olmadığını belirten Tayyar, şu ana kadar anayasayı değiştirecek bir çoğunluğa sahip olamadıkları için sivil bir anayasa yapma imkânlarının olmadığını ifade etti.
Tayyar konuşmasına şöyle devam etti: “Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yıldönümünde artık yeni anayasayla, siyasetin ayaklarındaki bütün prangaları kırarak, yok ederek; hem sivil siyasetin hem de Türkiye’nin önünü açmak adına bir girişim başlatıldı.
Bunu demokratikleşme adına da sivil siyasetin güçlendirilmesi adına da olumlu ve değerli görüyorum. AK Parti artı MHP olarak baktığımızda anayasayı değiştirecek çoğunluğumuz da yok. Dolayısıyla bunu muhalefetle birlikte yapmak gerekiyor.
Tek başına çoğunluğumuz olsa dahi anayasa gibi bir temel metni değiştirirken, muhalefetin fikirlerini de bu tartışma zeminine taşımanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Ben inanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımız tek başına anayasayı değiştirme çoğunluğumuz olsa da bunu muhalefetle beraber yapmak isterdi. Bu demokratik duruşumuzdan ve tavrımızdan kaynaklanıyor.”
Şamil Tayyar, muhalefetin ayak sürümek yerine, bu yeni süreçte rol almasının hem Türkiye için hem de kendi siyasetleri için doğru olacağını söyledi ve çözüm önerisini anlattı:
“Peki masa kurulursa ve muhalefet bu uzlaşma zeminine gelirse bu nasıl sağlanacak; çünkü bizim çok önemli gördüğümüz ve mutlaka korunması gerektiğini düşündüğümüz bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi var. Onlar da parlamenter sisteme yeniden dönüşü arzu ediyorlar.
Bu durumda şöyle bir yol izlenebilir: Önce üzerinde uzlaşılmış metin ortaya çıkar ve mutabakat sağlandığı için o metin parlamentoda kabul edilerek, yürürlüğe girer. Uzlaşamadığımız konularda ise alternatifli olarak 2 veya 3 ayrı metin çıkabilir. O metinler birlikte referanduma sunulabilir. Toplum çok seçenekli referandumda hangi anayasa değişikliğine daha sıcak bakıyorsa, tercihini ondan yana kullanır. Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi veya parlamenter sistem veya o görüşmelerde ortaya çıkacak yeni modelle ilgili nihai kararı toplumun kendisine bırakmak gerekir.
Dolayısıyla eğer muhalefetin görüşlerini yansıtan metin de toplumun tercihine sunulacaksa, muhalefetin bundan kaçmasını gerektirecek hiçbir sebep olmadığını düşünüyorum. İnşallah bu inatlarından vazgeçerler ve parlamentoda oluşacak yeni mutabakat zemininden yeni anayasa değişikliği için bir araya gelirler.”
Haber: Başak AKAY
Tayyar, gün içinde online olarak katıldığı bir programda konuyla ilgili yöneltilen soruya ise “Muhalefetin yaklaşımı arzu ettiğimiz düzeyde değil, ya mevzuyu çok iyi anlamış değiller ya da bu tarz muhalefetin kendileri için daha yararlı olduğunu düşünüyorlar.” yanıtını verdi.
Ülkemizdeki anayasaların hep vesayetçi güç odaklarının etkin olduğu dönemlerde yapılmış olması nedeniyle; vesayetçi unsurların ayak izlerini taşıyan, paletlerin gölgesindeki anayasanın Türkiye’nin taleplerine cevap vermesinin mümkün olmadığını belirten Tayyar, şu ana kadar anayasayı değiştirecek bir çoğunluğa sahip olamadıkları için sivil bir anayasa yapma imkânlarının olmadığını ifade etti.
Tayyar konuşmasına şöyle devam etti: “Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yıldönümünde artık yeni anayasayla, siyasetin ayaklarındaki bütün prangaları kırarak, yok ederek; hem sivil siyasetin hem de Türkiye’nin önünü açmak adına bir girişim başlatıldı.
Bunu demokratikleşme adına da sivil siyasetin güçlendirilmesi adına da olumlu ve değerli görüyorum. AK Parti artı MHP olarak baktığımızda anayasayı değiştirecek çoğunluğumuz da yok. Dolayısıyla bunu muhalefetle birlikte yapmak gerekiyor.
Tek başına çoğunluğumuz olsa dahi anayasa gibi bir temel metni değiştirirken, muhalefetin fikirlerini de bu tartışma zeminine taşımanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Ben inanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımız tek başına anayasayı değiştirme çoğunluğumuz olsa da bunu muhalefetle beraber yapmak isterdi. Bu demokratik duruşumuzdan ve tavrımızdan kaynaklanıyor.”
Şamil Tayyar, muhalefetin ayak sürümek yerine, bu yeni süreçte rol almasının hem Türkiye için hem de kendi siyasetleri için doğru olacağını söyledi ve çözüm önerisini anlattı:
“Peki masa kurulursa ve muhalefet bu uzlaşma zeminine gelirse bu nasıl sağlanacak; çünkü bizim çok önemli gördüğümüz ve mutlaka korunması gerektiğini düşündüğümüz bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi var. Onlar da parlamenter sisteme yeniden dönüşü arzu ediyorlar.
Bu durumda şöyle bir yol izlenebilir: Önce üzerinde uzlaşılmış metin ortaya çıkar ve mutabakat sağlandığı için o metin parlamentoda kabul edilerek, yürürlüğe girer. Uzlaşamadığımız konularda ise alternatifli olarak 2 veya 3 ayrı metin çıkabilir. O metinler birlikte referanduma sunulabilir. Toplum çok seçenekli referandumda hangi anayasa değişikliğine daha sıcak bakıyorsa, tercihini ondan yana kullanır. Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi veya parlamenter sistem veya o görüşmelerde ortaya çıkacak yeni modelle ilgili nihai kararı toplumun kendisine bırakmak gerekir.
Dolayısıyla eğer muhalefetin görüşlerini yansıtan metin de toplumun tercihine sunulacaksa, muhalefetin bundan kaçmasını gerektirecek hiçbir sebep olmadığını düşünüyorum. İnşallah bu inatlarından vazgeçerler ve parlamentoda oluşacak yeni mutabakat zemininden yeni anayasa değişikliği için bir araya gelirler.”
Haber: Başak AKAY
