USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

Mursi’nin idam kararına bir tepkide Milletvekeli Çelik’ten

AK Parti Gaziantep Milletvekili adayı Canan Candemir Çelik, Halkın yüzde 52’sinin oyuyla Cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi ile ilgili, maalesef idam kararı verilmiştir. Darbeci mahkemenin, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve 106 kişi hakkında verdiği idam kararı, insanlığın vicdanına sığmayan ve vicdanları adeta kanatan bir karardı"dedi. Canan Candemir Çelik açıklamalarına şöyle devam etti;

Mursi’nin idam kararına bir tepkide Milletvekeli  Çelik’ten
24-05-2015 17:27
Google News
Hiçbir suçu olmayan bu insanlara karşı verilen idam kararını; darbeci Sisi, kendi memurlarıyla aldırtmıştır. Şu anda, idamın yasak olduğu AB ülkeleri de bu karara sesini çıkarmamaktadır. Dünyanın buna sessiz kalması demokrasiyi, insan haklarını ve kendini inkardır. Demokrasi ve  sandık  dediği halde, şu anda bu karara tepki göstermeyen her ülke; sandığı, demokrasiyi ve  milli iradeyi  idama mahkum etmiştir.Mısır’daki bu kararla, sandık ve demokrasinin idam kararı verilmiştirÖzellikle batı ülkeleri ve darbeci Sisi’ye tavrını koymayan herkes, Mısır’ın eski Mısır’a dönmesini istemektedir. Avrupa ve batı ülkelerinde idam cezaları kaldırılırken; Mısır’daki bu idam kararına seyirci kalınmaktadır.

Biz, Mısır’daki darbe girişimine, başından beri karşı bir duruş sergilemiş ve Sisi’yi asla Cumhurbaşkanı olarak görmemişizdir. Bizim için Mısır Cumhurbaşkanı, başından beri, demokrasiyle gelen Muhammed Mursi’dir. Zira, demokrasiye inanmış bir ülke ve bu ülkenin siyasetçisi olarak, böyle bir darbe girişimini tasvip etmemiz mümkün değildir.

Mursi’ye ve Mısır halkına karşı verilen bu haksız, hukuksuz kararları ve alçakça saldırıları;başta bir Ak partili Millet Vekili olarak, bir hukukçu olarak,şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. Görüldüğü üzere, idam kararları Mısır’daki vahşetin tescilidir. Zulme sessiz kalmayıp, meydanları terk etmeyerek, binlerce şehit vererek, dünyada eşi benzerine az rastlanan, örnek bir duruşa imza atanlar değil;asıl darbeciler yargı önünde hesap vermelidir. Haklı olanları cezalar susturmamalı, gerçekleri darbeciler örtmemelidir. İspat edilmiş tek suç bulunmazken, milletin seçtiklerinin yargılanması ve siyasi kararlarla özgür düşüncelerin  esir alınması, çok haksız ve hukuksuz bir uygulamadır.

Dünyanın; Mısır’daki meşru hükümeti, darbe yoluyla iktidardan uzaklaştırılmasına sessiz kalması, bugün yeni katliamlara kapı aralandığını,dünya sisteminin nasıl adaletsiz olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle de darbecilerin zulümlerini, bir adım daha öteye götürmeye çalıştıklarını  açıkça görüyoruz.  Sahte demokrasileri de, sahte insan hakları anlayışlarını da bu anlamda, kınıyor ve lanetliyorum.Bu zulme seyirci kalanları; netarih, ne insanlıkne de hiçbir vicdan affetmeyecektir. Buradan, son kararı verecek Mısır Müftüsü’nün de; hukuki, insani, ahlaki ve vicdani olmayan bu kararı onaylamamasını;darbecilerin suçuna ortak olmamasını vezulme geçit vermemesini diliyorum. Aksi halde vicdan azabından kurtulamayacağını;vicdan azabını göz ardı etse bile Allah’ın gazabından kurtulamayacağını ve Mahkeme-i Kübra’da bu zulmün hesabını veremeyeceğine olan inancımı belirtmek istiyorum.

            Mısır’da darbe olmasaydı, Suriye’de demokrasi galip gelseydi; azgın İsrail, bu kadar rahat katliam yapamayacaktı. Ama BM; darbeciye darbeci, diktatöre diktatör diyemediği gibi, misyonunuda yerine getirememiştir. Bu nedenle, bu zulmün nedenlerinden biride BM’ninsilik tavrıdır.Bugün; diktatörlere ve darbecilere dur deme vaktidir.

Ülkemiz ve dünya barışı için bugün, birlik beraberlik zamanı ve Mısır’da özgürlük mücadelesi için direnen kardeşlerimizin yanında, kapitalist barbarların karşısında durma vaktidir.İnsanlık öyle ses vermeli ki utanç verici, insanlık dışı, insanlık ayıbı bu karar kaldırılsın. Hukuki ölçütü olmayan, insanlık kriterleri ile bağdaşmayan bu karar iptal edilsin. Mahkemelerde hesap verenler,Mursi’ler değil; Sisiler, Esed’ler ve onların küresel ortakları olana kadar vazgeçilmesin.

Mursi’nin idama mahkum edilmesiyle ilgili, bütün Müslümanların, insanlığın vicdanı yaralıdır. İslam coğrafyasında yaşayanlar ve ön yargısız bütün vicdanlar, Mursi’ye sahip çıkmalı ve Mursi’ninyeniden iktidara dönmesi için tüm güçlerini kullanmalıdır.Bu konuda sessiz kalan İslam ülkelerini ve insan haklarını sözde önceleyen Batı dünyasını kınıyorum.

Türkiye’nin bu konuda ne kadar gayret gösterdiğini, bütün dünya biliyor. Devlet düzeyinde de Mısır halkının ve Mursi’nin yanında olabilmek için her türlü gayretin gösterildiğini biliyoruz. Dünyadaki bütün İslam ülkeleri ve demokrasiyi savunanlarbu gayretlere destek vermediği sürece,bu zülmün ortağı sayılacaklardır. İslam dünyasında artık bu tür acılar yaşanmasını istemiyoruz. Mısır ile kardeşlik ilişkileri olan ülkeler, seslerini çıkarmazlarsa Mısır’daki darbeye meşruiyet kazandırılarak; Mısır halkı daha çok mağdur olacaktır.

            Mısır’da yaşananlar;Firavun’un torunları ile Hazreti Musa’nın torunları arasındaki mücadelelerin devamıdır. Dünyanın vicdanı, artık bu zulümleri kaldıramaz hale gelmiştir.  Mursi’ye bugün verilecek destek, aslında Hakk’a ve hukuka verilecek destektir. Bugün sessiz kalanlar, yarın mahşerde kulakları çınlatan yalnızlık sessizliğinde boğulacaktır. Bütün Müslümanlar, diri vicdanlar uyumamalı ve buinsanlık dışı karara dur demelidir.

Sonuç olarak; binlerce darbe karşıtının katledildiği Mısır’da, katillerin verdiği hukuksuz kararları tanımıyor;  silaha ve şiddete bulaşmayarak, örnek bir duruş sergileyen Mısır halkının yanında durduğumuzu belirtmek istiyorum.Bütün bu gidişe şekil verecek olanın, büyük orandaTürkiye olduğunu ve bundan sonrada olacağını belirterek;halkımızın duruşu ve 7 Haziran seçimlerinin çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. İnşallah milletimizin duası ve 7 hazirandaki takdiri, Mursi vedünyadaki mağdur durumda olan, tüm Müslümanların ve insanlığın kurtuluşuna vesile olacaktır. Saygılarımla.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP EDİN...
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
ANKET TÜMÜ
Gaziantep'te hangi belediyeyi daha başarılı buluyorsunuz?