17-05-2016 09:46
Özellikle pansiyon ve düşük yıldızlı oteller müşterileri olan başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illerden gelen pazarlamacılar şehre uğramaz oldu. Bölgede yaşanan gerginlik ve çatışmalar sona ermeden işlerinin açılmasını beklemediklerini belirten otel ve pansiyon işletmecileri, “ Böyle giderse işletmelerimizin sonu yakın. Bizler kent ekonomilerinin kılcal damarlarıyız. Birileri sesimizi duymaz ve çözüm üretmez ise bizleri, çalışanlarımızı, Gaziantep’i gerçekten zor günler bekliyor” diye konuştular.
Bölgede yaşanan terör olayları ve sürdürülen operasyonlardan dolayı büyük sıkıntılar yaşayan ve adeta kan ağlayan Gaziantep esnafı, kepenk kapatıyor. Her gün kepenk kapatan esnafa bir yenisi eklenirken, soruna henüz çözüm üretilmemiş olması Gaziantep iş dünyasını kara kara düşündürüyor. Türkiye ve özellikle bölgede meydana gelen olayların ardından sıkıntılı günler yaşıyor. Şuana kadar bine yakın esnafın kepenk kapatarak dükkânını satılığa çıkardığı belirtiliyor. Bölgede yaşanan çatışmalar bölge halkına maddi ve manevi zarar vermeye devam ediyor. Çatışma süreci sonrasında kentte ekonomik olarak büyük bir çöküntü yaşanırken turizm sektörü en çok darbe alan sektörlerden biri oldu. Turizm ile ayakta duran sektörlerden biri olan otel sektörü çatışmaların başlamasından bu yana otellerin doluluk oranlarında büyük düşüş yaşandığı gözlemlendi. Geçen yıl bu dönemlerde dolup taşan Gaziantep genelindeki tarihi mekânlara şimdilerde ise kimse uğramaz oldu. Bu durumdan en büyük darbe yiyen işletmelerin başında küçük otel ve pansiyonlar geliyor. Küçük çaplı ticaret yapan pazarlamacıların gelip konakladığı otel ve pansiyonlar adeta sinek avlıyor.
Gaziantep’te hizmet veren otel işletmecileri ile yapılan görüşmeler sonrası sürecin ekonomik kayıp yaşatmaya devam ettiği görüldü. Otel işletmecileri önceki yıllara kıyasla 2015-2016 yıllarında otellerin doluluk oranında büyük bir düşüş olduğunu belirtti. Otel işletmecilerinden elde edilen verilere göre aralarında çoğu 5 yıldızlı olan otellerde dahil olmak üzere 2015 yılı doluluk oranları ile 2016 yılının ilk 5 ayının doluluk oranı önceki yıllara kıyasla yüzde 70’e varan bir kayıp yaşadı.
Otelden otele değişen verilere göre kimi otellerde düşüş yüzde 50 iken kimi yüzde 80 oranında kayıp yaşadı. Yaşanan bu düşüş birçok oteli iflas eşiğine getirdi. Otel işletmecileri sürecin bu şekilde devam etmesi halinde kentte ve bölgede yaşanan iflaslarda çok büyük bir artış olabileceğini aktardı.
İşletmesinin geleceğinden endişe duyan sayısız esnaf, hükümetin soruna bir an önce çözüm üretmesi için adeta yalvarıyor. Geçirdikleri zor günleri, “ Daha önce böyle bir duruma düşmemiştik” diye özetleyen ve kimliğinin açıklanmasını istemeyen otel işletmecisi M.Y. , “Aylardır haykırıyoruz. Denizin sonuna geldik. Deniz bitti, bizde bitiyoruz. Birileri sesimizi duymaz ve çözüm üretmez ise bizleri, çalışanlarımızı, Gaziantep’i gerçekten zor günler bekliyor” diyerek feryat etti.
Yaşanan ticari ve ekonomik sıkıntılarını gündeme getirmekte zorlandıklarını ifade eden M.Y. , “Ülke gündeminde ekonominin dışında her şey tartışılıyor. Halkın, esnafın gündemi farklı, siyasetçilerin gündemi çok farklı. Bizler sorunlarımızla boğuşup, ayakta ve hayatta kalmaya çalışırken, birileri kısır çekişmeler içerisinde havanda su dövüyorlar. Çözüme yönelik hiç kimseden hiçbir hamle veya hareket ne yazık ki göremiyoruz. Bu da bizleri gelecek adına karamsarlığa itiyor. Ne yapmamız gerekiyor. Sesimizi duyurmak için kendimizi, iş yerimizi mi yakalım. Ne olur artık birileri sesimiz duysun. Gerçek dayanacak gücümüz kalmadı.”
PUSULA
Bölgede yaşanan terör olayları ve sürdürülen operasyonlardan dolayı büyük sıkıntılar yaşayan ve adeta kan ağlayan Gaziantep esnafı, kepenk kapatıyor. Her gün kepenk kapatan esnafa bir yenisi eklenirken, soruna henüz çözüm üretilmemiş olması Gaziantep iş dünyasını kara kara düşündürüyor. Türkiye ve özellikle bölgede meydana gelen olayların ardından sıkıntılı günler yaşıyor. Şuana kadar bine yakın esnafın kepenk kapatarak dükkânını satılığa çıkardığı belirtiliyor. Bölgede yaşanan çatışmalar bölge halkına maddi ve manevi zarar vermeye devam ediyor. Çatışma süreci sonrasında kentte ekonomik olarak büyük bir çöküntü yaşanırken turizm sektörü en çok darbe alan sektörlerden biri oldu. Turizm ile ayakta duran sektörlerden biri olan otel sektörü çatışmaların başlamasından bu yana otellerin doluluk oranlarında büyük düşüş yaşandığı gözlemlendi. Geçen yıl bu dönemlerde dolup taşan Gaziantep genelindeki tarihi mekânlara şimdilerde ise kimse uğramaz oldu. Bu durumdan en büyük darbe yiyen işletmelerin başında küçük otel ve pansiyonlar geliyor. Küçük çaplı ticaret yapan pazarlamacıların gelip konakladığı otel ve pansiyonlar adeta sinek avlıyor.
SERT DÜŞÜŞ YAŞANDI
Gaziantep’te hizmet veren otel işletmecileri ile yapılan görüşmeler sonrası sürecin ekonomik kayıp yaşatmaya devam ettiği görüldü. Otel işletmecileri önceki yıllara kıyasla 2015-2016 yıllarında otellerin doluluk oranında büyük bir düşüş olduğunu belirtti. Otel işletmecilerinden elde edilen verilere göre aralarında çoğu 5 yıldızlı olan otellerde dahil olmak üzere 2015 yılı doluluk oranları ile 2016 yılının ilk 5 ayının doluluk oranı önceki yıllara kıyasla yüzde 70’e varan bir kayıp yaşadı.
Otelden otele değişen verilere göre kimi otellerde düşüş yüzde 50 iken kimi yüzde 80 oranında kayıp yaşadı. Yaşanan bu düşüş birçok oteli iflas eşiğine getirdi. Otel işletmecileri sürecin bu şekilde devam etmesi halinde kentte ve bölgede yaşanan iflaslarda çok büyük bir artış olabileceğini aktardı.
İşletmesinin geleceğinden endişe duyan sayısız esnaf, hükümetin soruna bir an önce çözüm üretmesi için adeta yalvarıyor. Geçirdikleri zor günleri, “ Daha önce böyle bir duruma düşmemiştik” diye özetleyen ve kimliğinin açıklanmasını istemeyen otel işletmecisi M.Y. , “Aylardır haykırıyoruz. Denizin sonuna geldik. Deniz bitti, bizde bitiyoruz. Birileri sesimizi duymaz ve çözüm üretmez ise bizleri, çalışanlarımızı, Gaziantep’i gerçekten zor günler bekliyor” diyerek feryat etti.
HALKIN, ESNAFIN GÜNDEMİ FARKLI, SİYASETÇİLERİN GÜNDEMİ ÇOK FARKLI
Yaşanan ticari ve ekonomik sıkıntılarını gündeme getirmekte zorlandıklarını ifade eden M.Y. , “Ülke gündeminde ekonominin dışında her şey tartışılıyor. Halkın, esnafın gündemi farklı, siyasetçilerin gündemi çok farklı. Bizler sorunlarımızla boğuşup, ayakta ve hayatta kalmaya çalışırken, birileri kısır çekişmeler içerisinde havanda su dövüyorlar. Çözüme yönelik hiç kimseden hiçbir hamle veya hareket ne yazık ki göremiyoruz. Bu da bizleri gelecek adına karamsarlığa itiyor. Ne yapmamız gerekiyor. Sesimizi duyurmak için kendimizi, iş yerimizi mi yakalım. Ne olur artık birileri sesimiz duysun. Gerçek dayanacak gücümüz kalmadı.”
PUSULA
