27-04-2018 10:19
OSPAM ( Ortadoğu Sosyal Projeler Genel Merkezi) Genel Başkanı ve Kent Konseyi Madde Bağımlılığını Önleme ve Mücadele Grubu Başkanı Balia Baykal, gazetemizin uyuşturucu madde bağımlılığı ile mücadele ve Gaziantep’te madde bağımlılığı konusunda yaşanan sorunlara ilişkin sorularını yanıtladı. Gaziantep’in sınır kent olması nedeniyle uyuşturucu madde bağımlılığı konusunda büyük bir risk taşıdığını belirten Baykal, “Ulaşılabilirlik anlamında risk taşıyor, uyuşturucu sadece Doğu’dan gelmiyor. Batıdan da kimyasal uyuşturucular geliyor. Doğudan Afganistan, İran üzeri Türkiye ve buradan Batıya gidiyor. Sentetikler de ise Hollanda, Belçika ve kısmen de Avustralya’dan Türkiye’ye geliyor. Körfez ülkeleri için de transfer ve konak ülkeyiz. Maalesef Batı ve Doğu için hem geçiş hem de konak durumdayız. Her iki tarafında hedef ülkesi Türkiye. Sınır kenti olmasının ötesinde Gaziantep’in Türkiye ortalaması üzerinde genç bir nüfusa sahip olması ve en çok göç alan kent olması da önemlidir.”
“UYUŞTURUCU KULLANIM YAŞI 9 YAŞA İNDİ”
Uyuşturucu madde kullanımının kentin en büyük sorunları arasında yer aldığını dile getiren Baykal, “Uyuşturucu bu kentin en önemli 3 sorunundan biridir. Gaziantep’teki durumun vahametini medyaya düşen haberler üzerinden alabiliyoruz. Caydırıcılık anlamında evet ama yeterli değil. Satıcı okul çevresinde yakalayamadığı genci, ileride ki kafe de yakalıyor. Uyuşturucuyu kullanma yaşı 9 yaşına inmiştir.
“MÜCADELEDE SINIFTA KALDIK”
Uyuşturucu ile mücadelede sınıfta kalındığını söyleyen Baykal, “Maalesef uyuşturucu ile mücadelede geldiğimiz bugün ki noktada devletin hükümetin, hatta kuruluşu 1920 yıllarına dayanan bağımlılık konusunda hükümetlere raporlar hazırlayıp çözüm önerileri sunan, Yeşilay’ın politikaları sınıfta kalmıştır. Okullarda madde bağımlılığı ile ilgili verilen sunumlar, dağıtılan broşürler dışında politikalar izlenmelidir. Uyuşturucu ile mücadelede yalnızca güvenlikçi politikaların çözüm olamayacağını toplumsal, psikolojik ve ekonomik gibi çok yönlü politikaların da düşünülmesi gerektiği çok açık.”
“EN BÜYÜK SORUN SEVGİSİZLİK”
Uyuşturucu madde bağımlığının sosyo-ekonomik boyutuna değinen Baykal, “1990 öncesi toplumda sosyo-ekonomik durumu güçlü olan kimseler uyuşturucu madde kullanıyordu. Bugün ise herkesimden insan uyuşturucu madde kullanabiliyor. Bu konuda devletin sorumluluklarını bir kenara koyarsak. Bugüne kadar konu ile ilgili okuduklarımı, ezberlerimi bozan saha çalışmalarım da şunu gördüm: Şüphesiz ki sosyal, kültürel, ekonomik durum etken. Fakat en büyük gerçek, en büyük sorun sevgisizlik. Lütfen çocuklarımızla doğru iletişim kuralım. Sevgimiz de cömert olalım. İlgimizi eksiltmeyelim. Kimse, ‘benim çocuğum kullanmıyor, kullanmaz!’ demesin. Aile içi şiddetin yarattığı durum eş ve çocuklar üzerinde yıkıcı etki yaratır. Araştırmalar göstermiştir ki uyuşturucu kullananlar aile içinde şiddet gösterme ve şiddete maruz kalma oran yüksektir. Uyuşturucu, aile içi şiddete yönelimi artırıyor. Bugün bütün kötülüklerin anası uyuşturucu maddedir.”
“STK’LARLA BİRLİKTE HAREKET EDİLMELİ”
Gaziantep’te 20 mahalle riskli bölge olarak seçildiğini hatırlatan Baykal, “Bu mahallelerde çalışmalar devam ediyor. Çalışmanın sonucunu paylaştıklarında bizlerde değerlendirme imkânına sahip olacağız. Konunun sahadaki gerçek paydaşlarının olmayışını da eksiklik olarak görüyoruz. Çalışmalarını takdirle izlediğimiz Sayın Başkanımızın özellikle bu konuda, sahadaki STK’lar ile birlikte hareket etmesi, toplumun her kesimini etkileyen bu sorunun çözümünde etkili olur. Daha önce de Gaziantep’te İçişleri Bakanlığımızın genelgesi ile Sayın Valimiz mahalle toplantıları düzenlemişti. Yine bu toplantıların çoğunluğunda sadece konunun ilgili bürokratlarını gözlemleyebilmiştik.”
“AMATEM’LER HİÇBİR ŞEYİ ÇÖZEMİYOR”
AMATEM’lerde uygulanan tedavilerin tek başına yeterli olmadığını kaydeden Baykal, “Uyuşturucu madde bağımlılığı tedavisinde, Sağlık Bakanlığı’na bağlı AMATEM’ler var. AMATEM’lerde 21 günde neyi halledebiliyorlar, ne işe yarıyor merak ediyoruz. Rehabilitasyonları olmayan AMATEM’ler hiçbir şeyi çözemiyor. İnsanlar bir umut başvuru yapıyor; orada bile sıra var ve imkânlar kısıtlı. AMATEM’de yer yok, insanlar sıra bekliyor.”
“SANATTAN HAYATA’ PROJESİ, AMATEM İÇİN HAZIRLANAN TEK PROJE OLDU”
Kent Konseyi Madde Bağımlılığını Önleme ve Mücadele Grubu olarak AMATEM ile ilgili proje hazırladıklarını söyleyen Baykal, “Biz Kent Konseyi Madde Bağımlılığı Önleme ve Mücadele Çalışma Grubu olarak bu eksiklik üzerine “Sanattan Hayata ”rehabilitasyon projesini AMATEM için hazırladık ve yaptık. Hatta bu sene İl Sağlık Müdürlüğü kent konseyi çalışma grubumuzun projesini “ Sanattan Hayata 2 ” olarak sunmuşlardır. SODES kapsamında madde bağımlılar ile ilgili tek proje olmuştur.”
“KAMU-STK İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTMELİYİZ”
Madde bağımlılığı ile mücadelede kurum ve kuruluşlara, topluma büyük görevler düştüğünü söyleyen Baykal, “Bu sadece güvenlik kuvvetlerinin ya da İl Sağlık Müdürlüğünün işi değil. Kurumlar bu konu da sorunu birbirine atmamalı. Kamu- Sivil Toplum iş birliğini geliştirmeliyiz. Bu sorun her kesimi ilgilendirir. Uyuşturucu ile mücadelede yerel yönetimler, kamu, özel kurumlar, STK’lar, toplumun herkesimi içinde yer almalı. Hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Uyuşturucu sadece Gaziantep’in değil, Türkiye’nin de sürekli gündeminde olması gerekir. Devlet, uyuşturucu ile mücadelede gerekli önlemleri almaz ise şuanda bitirmeye çalıştığımız Terör örgütleri gibi 5 yıl sonrada uyuşturucu terörünü konuşuyor olacağız” diyerek sözlerini noktaladı.
Röportaj: A.DUMAN
KAYNAK: GAZİANTEP EKSPRES GAZETESİ
“UYUŞTURUCU KULLANIM YAŞI 9 YAŞA İNDİ”
Uyuşturucu madde kullanımının kentin en büyük sorunları arasında yer aldığını dile getiren Baykal, “Uyuşturucu bu kentin en önemli 3 sorunundan biridir. Gaziantep’teki durumun vahametini medyaya düşen haberler üzerinden alabiliyoruz. Caydırıcılık anlamında evet ama yeterli değil. Satıcı okul çevresinde yakalayamadığı genci, ileride ki kafe de yakalıyor. Uyuşturucuyu kullanma yaşı 9 yaşına inmiştir.
“MÜCADELEDE SINIFTA KALDIK”
Uyuşturucu ile mücadelede sınıfta kalındığını söyleyen Baykal, “Maalesef uyuşturucu ile mücadelede geldiğimiz bugün ki noktada devletin hükümetin, hatta kuruluşu 1920 yıllarına dayanan bağımlılık konusunda hükümetlere raporlar hazırlayıp çözüm önerileri sunan, Yeşilay’ın politikaları sınıfta kalmıştır. Okullarda madde bağımlılığı ile ilgili verilen sunumlar, dağıtılan broşürler dışında politikalar izlenmelidir. Uyuşturucu ile mücadelede yalnızca güvenlikçi politikaların çözüm olamayacağını toplumsal, psikolojik ve ekonomik gibi çok yönlü politikaların da düşünülmesi gerektiği çok açık.”
“EN BÜYÜK SORUN SEVGİSİZLİK”
Uyuşturucu madde bağımlığının sosyo-ekonomik boyutuna değinen Baykal, “1990 öncesi toplumda sosyo-ekonomik durumu güçlü olan kimseler uyuşturucu madde kullanıyordu. Bugün ise herkesimden insan uyuşturucu madde kullanabiliyor. Bu konuda devletin sorumluluklarını bir kenara koyarsak. Bugüne kadar konu ile ilgili okuduklarımı, ezberlerimi bozan saha çalışmalarım da şunu gördüm: Şüphesiz ki sosyal, kültürel, ekonomik durum etken. Fakat en büyük gerçek, en büyük sorun sevgisizlik. Lütfen çocuklarımızla doğru iletişim kuralım. Sevgimiz de cömert olalım. İlgimizi eksiltmeyelim. Kimse, ‘benim çocuğum kullanmıyor, kullanmaz!’ demesin. Aile içi şiddetin yarattığı durum eş ve çocuklar üzerinde yıkıcı etki yaratır. Araştırmalar göstermiştir ki uyuşturucu kullananlar aile içinde şiddet gösterme ve şiddete maruz kalma oran yüksektir. Uyuşturucu, aile içi şiddete yönelimi artırıyor. Bugün bütün kötülüklerin anası uyuşturucu maddedir.”
“STK’LARLA BİRLİKTE HAREKET EDİLMELİ”
Gaziantep’te 20 mahalle riskli bölge olarak seçildiğini hatırlatan Baykal, “Bu mahallelerde çalışmalar devam ediyor. Çalışmanın sonucunu paylaştıklarında bizlerde değerlendirme imkânına sahip olacağız. Konunun sahadaki gerçek paydaşlarının olmayışını da eksiklik olarak görüyoruz. Çalışmalarını takdirle izlediğimiz Sayın Başkanımızın özellikle bu konuda, sahadaki STK’lar ile birlikte hareket etmesi, toplumun her kesimini etkileyen bu sorunun çözümünde etkili olur. Daha önce de Gaziantep’te İçişleri Bakanlığımızın genelgesi ile Sayın Valimiz mahalle toplantıları düzenlemişti. Yine bu toplantıların çoğunluğunda sadece konunun ilgili bürokratlarını gözlemleyebilmiştik.”
“AMATEM’LER HİÇBİR ŞEYİ ÇÖZEMİYOR”
AMATEM’lerde uygulanan tedavilerin tek başına yeterli olmadığını kaydeden Baykal, “Uyuşturucu madde bağımlılığı tedavisinde, Sağlık Bakanlığı’na bağlı AMATEM’ler var. AMATEM’lerde 21 günde neyi halledebiliyorlar, ne işe yarıyor merak ediyoruz. Rehabilitasyonları olmayan AMATEM’ler hiçbir şeyi çözemiyor. İnsanlar bir umut başvuru yapıyor; orada bile sıra var ve imkânlar kısıtlı. AMATEM’de yer yok, insanlar sıra bekliyor.”
“SANATTAN HAYATA’ PROJESİ, AMATEM İÇİN HAZIRLANAN TEK PROJE OLDU”
Kent Konseyi Madde Bağımlılığını Önleme ve Mücadele Grubu olarak AMATEM ile ilgili proje hazırladıklarını söyleyen Baykal, “Biz Kent Konseyi Madde Bağımlılığı Önleme ve Mücadele Çalışma Grubu olarak bu eksiklik üzerine “Sanattan Hayata ”rehabilitasyon projesini AMATEM için hazırladık ve yaptık. Hatta bu sene İl Sağlık Müdürlüğü kent konseyi çalışma grubumuzun projesini “ Sanattan Hayata 2 ” olarak sunmuşlardır. SODES kapsamında madde bağımlılar ile ilgili tek proje olmuştur.”
“KAMU-STK İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTMELİYİZ”
Madde bağımlılığı ile mücadelede kurum ve kuruluşlara, topluma büyük görevler düştüğünü söyleyen Baykal, “Bu sadece güvenlik kuvvetlerinin ya da İl Sağlık Müdürlüğünün işi değil. Kurumlar bu konu da sorunu birbirine atmamalı. Kamu- Sivil Toplum iş birliğini geliştirmeliyiz. Bu sorun her kesimi ilgilendirir. Uyuşturucu ile mücadelede yerel yönetimler, kamu, özel kurumlar, STK’lar, toplumun herkesimi içinde yer almalı. Hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Uyuşturucu sadece Gaziantep’in değil, Türkiye’nin de sürekli gündeminde olması gerekir. Devlet, uyuşturucu ile mücadelede gerekli önlemleri almaz ise şuanda bitirmeye çalıştığımız Terör örgütleri gibi 5 yıl sonrada uyuşturucu terörünü konuşuyor olacağız” diyerek sözlerini noktaladı.
Röportaj: A.DUMAN
KAYNAK: GAZİANTEP EKSPRES GAZETESİ
