Tarım ve Orman Bakanlığının "Kedi, Köpek ve Gelinciklerin Kimliklendirilmesi ve Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği"nin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle başlayan süreç, bugün itibarı ile sona eriyor.
Mikroçip uygulamasıyla Ev Hayvanı Kayıt Sistemi'ne (PETVET) hayvanın adı, pasaport numarası, türü, ırkı, cinsiyeti, rengi, doğum tarihi, hayvan sahibinin adı, bulunduğu il, ilçe, köy/mahalle bilgileri ile acil durumda ulaşılabilecek kişi bilgileri kaydediliyor. Tanımlanan ev hayvanlarının mikroçip numaraları ile aşı bilgileri, sahip değişikliği, kayıp durumu ve hayvana yapılan operasyonların bilgileri kayıt altına alınıyor.
Tüm kedi, köpek ve gelincikler için mikroçip uygulaması, il ve ilçe tarım müdürlükleri ile veteriner hekimler tarafından yapılıyor. Sahipsiz hayvanların veteriner hekimler tarafından yapılacak tedavilerinde ise herhangi bir kısıtlama bulunmuyor. Uygulamanın son gününde veteriner muayenehanelerinde de yoğunluk devam ediyor.
Çip takma işleminin 6 ayın altındaki hayvanlarda rutin olarak devam edeceğini belirten Uzman Veteriner Hekim Aslıhan Merve Acer, çip taktırılmadığı taktirde hayvan sahiplerine Tarım ve Orman Bakanlığı'nın idari para ceza uygulayacağını söyledi.
"En önemli şey hayvanların bireyselleşmesi"
Yasal olarak evcil hayvanların mal statüsünde olduğunu, çip takılması ile hayvanların bireyselleşeceğinin önemine değinen Uzman Veteriner Hekim Acer, “Yasadaki en önemli şey hayvanların bireyselleşmesi. Şu anda ilgili kanunda evcil hayvanlar mal sınıfı olarak geçiyor. Bir ziynet eşyasının veya arabadan farkı yok. Fakat bu şekilde hayvanlara bir kimlik kodu veriliyor, kontrolleri sağlanıyor ve bireyselleştirerek onları bir birey sınıfına almış oluyoruz. Bir diğer özelliği ise eskiden örnek olarak Ankara'dan Tekirdağ'a gelen bir kedi için diğer klinikten epikriz raporu beklememiz gerekiyordu. Şimdi çip kodunu girdiğimiz anda Türkiye'nin herhangi bir yerinde neler uygulandı, hangi hastalıkları geçirdiği, hangi aşıların zamanı geldiği gibi bilgilere bütün veterinerler sahip olabilecek, bu sayede bir entegrasyon sağlanacak” ifadelerine yer verdi.
"Çip takma işlemi iğne olmak gibi"
Evcil hayvanların çip takılma sürecinde ister istemez gerildiklerini aktaran Acer, “Çip takma işlemi iğne olmak gibi olduğu için ister istemez gerginlik oluyor. Fakat bunu en aza indirmeye çalışıyoruz. Bana denk gelen evcil hayvanların çoğu sakindi. Hayvanları sakinleştirmek için özel kullandığım bir ilaç yok. Kliniğin renkleri, hayvana yaklaşım, doğru müdahale, hangi anlarda hayvana dokunulması gerektiği konular bilgi birikimi ile alakalı. Onun dulunda özel bir şey kullanmıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Çip sayesinde evcil hayvanının başına bir şey geldiğinde kod sayesinde kolaylıkla bulunabileceğini aktaran Hilal Zırı, “5 kedi ve bir köpek annesiyim. Bugün kedilerimizin artık son çip taktırma günü bununla ilgili Aslı ablamıza geldik. Çip taktırmaya 1 yıl önce başladım; 5 kedi bir köpek olunca en sonuncusu bugüne denk geldi. Çünkü çalışıyorum hafta içi bu tarz işlemlere vaktim olmuyor ancak hafta sonları yapabiliyorum. Çip taktırınca kedilerinde bazı sağlık sorunları olabileceğine inanan bazı insanlar var. Aslında böyle bir şey yok; bunun amacı hayvanlarımızı korumak bir heves uğruna alınan kedileri sokağa atılmasını engellemek veya kızgınlık dönemlerinde evden kaçan kedilerimizin eğer ki şanslıysalar düzgün insanlara rastladıkları zaman kendimize daha çabuk dönemlerini sağlamak. Bu çiplerle ilgili bazı bilgi kirliliği var. Bunlardan bir tanesi; ben ilk çipimi taktırdığımda kedim kaybolduğu zaman uydu üzerinden bir şekilde bulup hemen gidip alabileceğimi zannediyordum. Öyle bir şey değil. Çip taktırdığımızda kedimi veya köpeğimiz bulunursa sokakta, bir veteriner kliniğine götürüldüğünde onun sahipli olduğunu kime ait olduğunu bularak bize yönlendiriyorlar. Bu bizim içim çok önemli” dedi.
"İnsanlar böyle bir sorumluluk almaktan kaçmamalı"
Çip takma işlemi ile bir hevesle sahiplenilen evcil hayvanların artık sokağa bırakılamayacağına değinen evcil hayvan sahibi Zeynep Özgün, “Bu kliniği ve sahibini sevdiğim içim burayı tercih ettim. Yararları; ilk başta sorumluluk almaktan kaçınan insanlar hayvanları sahiplenip sonra sokağa tekrar bırakıyorlar. Örnek verecek olursam yaşadığım yerde beyaz tüyleri kesilmiş bir kedi vardı ve tasmalıydı. Alıp sokağa bırakmışlar. Bu çipin faydalarından biri de bu; bence insanlar böyle bir sorumluluk almaktan kaçmamalı. Alıp sokağa bırakılmamalı bu hayvanlar. Çipin olması iyi oldu. Onları besleyelim ve kapımızın önün bir kap mama ve su bırakmayı da unutmayalım” diye konuştu.
Oğuzhan Halil Özbek - Doğukan Gürel - Hakan Karaduman
