Olay, 15 Eylül günü, Uluyol Caddesi üstünde mevcut birlikte bankanın uğrunda meydana geldi. İddiaya göre, 65 yaşındaki Dursun Sezer, 2 sene ilk yüklenici ile anlaştı. Ancak yüklenici inşaatı yarıda bırakıp kaçtı. Bunun üstüne avukatı aracılığıyla mahkemeye başvuran Dursun Sezer'in 65 bin teklik alacağı çıktı.
Yarıda artan habbe inşaatını gine özlük cebinden çıkan parayla tamamlayarak oturmaya başladı. İki sene sonraları telefonla Sezer'i arayan kişiler, alacağı 65 bin lirasını bankaya yatırdıklarını ve parayı çekebilmek düşüncesince 3 bin vahdet birlikte dosya harcaması ödemesi icap ettiğini söyledi.
Sezer, şahıslarla bankanın uğrunda buluştu. Şüpheliler, Sezer ile bankaya girerek 3 bin teklik çektirdikten sonra, apayrı birlikte bankadan hesaplarına 3 bin lirayı nakil yaptılar. Sezer'e bankanın karşısında mevcut birlikte çay ocağında çay soğurmak bahanesiyle oturtan şüpheliler, hâlâ sonraları bankaya gitme bahanesiyle uzaklaşmaya başladı. Durumdan şüphelenen Sezer, şüphelileri el telefonu ile çekmeye başladı.
Sezer'in kaynak aldığını ayırt fail şüpheliler, cep telefonunu da alıp kaçmaya çalıştı. Sezer "Hırsız var" diye iane istedi. Çevredeki vatandaşların müdahalesi kararı telefonu yere fırlatan şüpheliler, vasıtaya binerek kaçmayı başardı.Durumu kolluk ekiplerine bildiren Sezer, şikayetçi peyda etmek düşüncesince savcılığın yöntemini tuttu.
Konuyla ilişik mütekellim Dursun Sezer, ''Bundan dü sene ilk evi bitirmeden yüklenici kaçtı. Zararımı istikbal etmek düşüncesince savcılığa avukatımla töhmet duyurusunda bulunduk. Tamamlanması düşüncesince 65 bin teklik alacağım çıktı. Bu ayın 15'inde beni arayarak paranın yüklenici çeşidinden yatırılmış olduğu söylendi. Uluyol'daki bankanın orada buluştuk. İsminin Rıfkı bulunduğunu söyledi. Yanında da adını bilmediğim dü ad hâlâ vardı. Yanındaki kişilere, (Siz bankaya gidin, muameleleri hazırlayın, kılıç de on zaman sonraları geleceğiz, arkadaşa parasını tasdik edelim) dedi. Bu tam beni birlikte çay ocağını götürdü. Orada çay içtik, o sırada, (Bu işlemin 3 bin vahdet birlikte dosya harcaması var. Bunu kasacı namına yatıralım, sonraları da gün ortası paydosu olmaksızın paranı çek) dedi. Biz de gittik, apayrı birlikte bankadan çektik. Parayı ek hesaptan namus borcu adına elden elimden aldı. Yan tarafta mevcut birlikte bankanın ATM'sine yatırdı. Daha sonraları bankaya gittik. Bankaya kendisi girdi, (Sen kapının uğrunda bekle) dedi. Bankanın güvenliğiyle 5-10 saniye birlikte nesne konuşup çıktı. (Öğle paydosu olmuş, iş yapılamıyor) dedi. (Arkadaşların işlemleri yapacaktı, ne oldu?) dedim. (Onlar aracın yanına gitmiştir) dedi. Buradaki otoparkın yanına beni getirdi. Arabasının orada bulunduğunu söyledi. Ben de halden şüphelendim, resmini çektim. Sonra telefonla fotoğrafını çektiğimi anlar anlamaz elimden telefonu kaptı, kaçmaya başladı. Ben de (Hırsız var, yakalayın) diye bağırmaya başladım. Bir dü ad önünü kesmeye çalıştı. O tam telefonu fırlatarak kaçıp gitti'' dedi.
Hakan Gönül - Ali Kamur
İLGİLİ HABER
Kayseri’nin en iri dolandırıcılık davasında maznun avukata ukubet yağdı 
