24-05-2021 14:23
24-05-2021 15:44
“Gaziantep’in nüfusuna kayıtlı Atatürk’ümüzün Türkiye’de ilk defa yapılan özel portresi yok edilemez, takipçisiyiz.” ifadeleriyle Gaziantep Üniversitesi Rektörü Arif Özaydın’a seslenen Yılmazer, şunları söyledi:
“Üniversitemizde Seyirtepe’de muhteşem, devasa bir Atatürk portresi vardı. Gece turlarımızda rehberlerimiz; grupları mutlaka buraya götürür ve ‘Kocatepe’deki mavi gözlü sarışın kurt, şimdi Seyirtepe’de, nüfusuna kayıtlı olduğu Gazi kenti karanlıkta güneş gibi aydınlatıyor.’ derlerdi.
Mart ayındaki bir fırtınada zarar görmüş, tamam. Sanatçı Settar Birecikligil, Rektör ile konuşmuş ve onarmayı önermiş; çünkü o eserin, kaidesinin vs. müellifi Settar Birecikligil. Rektör , kabul edilemez bir kabalıkla Settar beyi geri çevirmiş ve şimdi portre ile ilgili rivayet muhtelif.
Bu portre Türkiye’de ilk kez çalışılmış, çok özel bir eser.Ortada hem kente hem sanatçıya yapılan çok ciddi bir haksızlık var. Bu portre çalışması bir sanat eseridir, sanatçısı vardır.
Üniversite, sanatçısı belli olan bir eseri görsele koyarak bir halk oylaması yapamaz. Böyle bir uygulama kabul edilemez. Bir zarar görme varsa , bunu ancak sanatçısı onarabilir, elbette amaç Atatürk portremizi yok etmek değilse...
Hele üniversite nin güzel sanatlar bölümünün bu işe müdahalesi , sanatçısını yok sayması kabul edilemez. Rektörlük, Settar beyin başkanlığında, Atatürk portresini yerine monte etmelidir.
Arsan Seyahat Merkezi Başkanı Ayşe Nur Yılmazer, merak edenler için, Türkiye’de bir ilk olduğunun altını çizdiği portrenin özelliklerini ise şöyle anlattı:
“2006 yılında Gaziantep'te 12,5 metre olarak yapıldı.
GÖKYÜZÜNE RESİM ÇİZMEK :
Portreyi gökyüzünde resmetmek için, sanatçı Settar Birecikligil’in kalem çizgilerinin yerini alacak koyu elemanla, kağıt beyazı yerine geçecek açık tona ihtiyaç vardı; koyu metal bantlarla kalem etkisini, aradan sızan gökyüzü ışığı ile kağıt beyazı etkisini elde edebileceğini
düşünerek işe koyuldu.
Bu , muhteşem çalışmanın artistik değeri..
Teknik çözümdeki başarı ise farklı bir yazının konusu ama o devasa anıtsal portre gün ışığında 1000 metre uzaktan algılanıyordu.
Kağıt parayı ışığa tuttuğumuz da gördüğümüz Atatürk portresini çağrıştırıyordu. Gece ise Seyirtepe’den Gaziantep’imizin güneşi gibi parlıyordu.
Parlamaya devam edecek, kimse günübirlik hesaplarla buna mani olamayacak. İzin vermeyeceğiz. Takipteyiz…”
“Üniversitemizde Seyirtepe’de muhteşem, devasa bir Atatürk portresi vardı. Gece turlarımızda rehberlerimiz; grupları mutlaka buraya götürür ve ‘Kocatepe’deki mavi gözlü sarışın kurt, şimdi Seyirtepe’de, nüfusuna kayıtlı olduğu Gazi kenti karanlıkta güneş gibi aydınlatıyor.’ derlerdi.
Mart ayındaki bir fırtınada zarar görmüş, tamam. Sanatçı Settar Birecikligil, Rektör ile konuşmuş ve onarmayı önermiş; çünkü o eserin, kaidesinin vs. müellifi Settar Birecikligil. Rektör , kabul edilemez bir kabalıkla Settar beyi geri çevirmiş ve şimdi portre ile ilgili rivayet muhtelif.
Bu portre Türkiye’de ilk kez çalışılmış, çok özel bir eser.Ortada hem kente hem sanatçıya yapılan çok ciddi bir haksızlık var. Bu portre çalışması bir sanat eseridir, sanatçısı vardır.
Üniversite, sanatçısı belli olan bir eseri görsele koyarak bir halk oylaması yapamaz. Böyle bir uygulama kabul edilemez. Bir zarar görme varsa , bunu ancak sanatçısı onarabilir, elbette amaç Atatürk portremizi yok etmek değilse...
Hele üniversite nin güzel sanatlar bölümünün bu işe müdahalesi , sanatçısını yok sayması kabul edilemez. Rektörlük, Settar beyin başkanlığında, Atatürk portresini yerine monte etmelidir.
Arsan Seyahat Merkezi Başkanı Ayşe Nur Yılmazer, merak edenler için, Türkiye’de bir ilk olduğunun altını çizdiği portrenin özelliklerini ise şöyle anlattı:
“2006 yılında Gaziantep'te 12,5 metre olarak yapıldı.
GÖKYÜZÜNE RESİM ÇİZMEK :
Portreyi gökyüzünde resmetmek için, sanatçı Settar Birecikligil’in kalem çizgilerinin yerini alacak koyu elemanla, kağıt beyazı yerine geçecek açık tona ihtiyaç vardı; koyu metal bantlarla kalem etkisini, aradan sızan gökyüzü ışığı ile kağıt beyazı etkisini elde edebileceğini
düşünerek işe koyuldu.
Bu , muhteşem çalışmanın artistik değeri..
Teknik çözümdeki başarı ise farklı bir yazının konusu ama o devasa anıtsal portre gün ışığında 1000 metre uzaktan algılanıyordu.
Kağıt parayı ışığa tuttuğumuz da gördüğümüz Atatürk portresini çağrıştırıyordu. Gece ise Seyirtepe’den Gaziantep’imizin güneşi gibi parlıyordu.
Parlamaya devam edecek, kimse günübirlik hesaplarla buna mani olamayacak. İzin vermeyeceğiz. Takipteyiz…”
