11-12-2017 09:42
Gaziantepli inşaat firmalarının çoğu, başta Musul ve Halep olmak üzere savaş nedeniyle harabeye dönen bölgelerin yapılandırılmasında yer almak istiyor. Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı Özgür Girişken, firmalara çağrıda bulunarak, Suriye’ye yatırım konusunda acele edilmemesi gerektiğini savundu.
Başkan Girişken, “Barış ortamı yeniden sağlandığında şu an yıkık bir durumda olan Suriye’nin yeniden ayağa kaldırılması ciddi bir çalışma gerektirecek. Her zaman olduğu gibi Türkiye o zaman da Suriye’nin yanında olacaktır. Kuzey Irak’ın geleceğini yeniden inşa ederek önemli tecrübeler kazanan Türk müteahhitler, yıkık durumdaki Suriye’yi de eski günlerine döndürmeyi hedefliyor. Ama şöyle bir gerçek var. Bunu Mevcut yönetimle mi yapacak yoksa yeni bir yönetim mi olacak bunu bilemiyoruz. Bunun için acele etmeden barış ortamının ve Suriye’nin geleceğinin kesinleşmesi gerekiyor” dedi.
İç savaş nedeniyle 2011 yılından bu yana zor günler geçiren Suriye’de savaş sonrası dönemin hazırlıkları şimdiden başladı. Harabeye dönen ülkenin yeniden inşası için 180 milyar dolarlık bir yatırım öngörülürken, dünya liderliğine oynayan Türk inşaat sektörü komşusunu yeniden ayağa kaldırmak için hazırlıklara şimdiden başlanmasını istiyor.
Suriye’nin yeniden yapılanması konusunda görüşlerini PUSULA’ya aktaran Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı Özgür Girişken, “Tarihi kentler Halep, Şam ve Humus’ta yaklaşık 4 milyon binanın kullanılamaz hale geldiği biliniyor. Suriye’de barışın tesisi sonrası binlerce yıllık şehirlerin yeninden inşasında Türkiye ve Gaziantep payına düşeni almalı” dedi.
GAZİANTEPLİ YATIRIMCILAR PLANA BAŞLADI
STK’lara, müteahhitinden, çimentocusuna; sıvacısından, tesisatçısına; mimarından, peyzajcısına kadar inşaat sektöründe faaliyet gösteren her bir aktörün, Suriye’yi iş planına almasının vakti geldi. Suriye’nin yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olmanın ekonomik anlamda da ülkemize ciddi katkıları olacak. Dünya Bankası Başkanı geçtiğimiz günlerde Suriye’nin yeniden inşasının 180 milyar dolarlık yatırıma ihtiyacı olduğunu öngörmesi ile Türkiye en az 150 milyar dolar kadar bir getiriye sahip olabileceği konuşuluyor. Bu pastadan en büyük payı almak isteyen Gaziantepli yatırımcılarda Suriye konusunda yatırım planları yapmaya başladı.
GAZİANTEP PAYINA DÜŞENİ ALMALI
Suriye’nin yeniden yapılanması konusunda görüşlerini PUSULA’ya aktaran Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı Özgür Girişken, “Tarihi kentler Halep, Şam ve Humus’ta yaklaşık 4 milyon binanın kullanılamaz hale geldiği biliniyor. Suriye’de barışın tesisi sonrası binlerce yıllık şehirlerin yeninden inşasında Türkiye ve Gaziantep payına düşeni almalı. Suriye’deki barış süreci nasıl olacak orası da çok önemli. Esat yönetimi tüm Suriye’de hakimiyet kurarsa nasıl olacak? Bilemiyoruz. Yada yeni bir hükümet kurulursa Suriye’de nasıl bir yapılanma ile karşı karşıya kalacağımızı bilmiyoruz. Bunun için Suriye pazarından payımızı almalıyız ama acele etmeden durum netleşince yatırım planları yapmalıyız” diye konuştu.
KONUTA RAĞBET YOK
Gaziantep’teki inşaat sektörüyle ilgili de konuşan Başkan Özgür Girişken, “Sektörle ilgili sağlıklı rakamlar elimize ulaşmıyor özellikle yerel ölçekte ruhsat sayıları, inşaat başlangıçları, satış değerleri, satış rakamları, ikinci el konut satışlarının ne olduğu, ilk defa satılacak konutlardaki satış istatistikleri nasıl etkilediğine göre düzenli kaynaklar elimize ulaşamıyor. TÜİK tarafından en azından yerel ölçekteki ve satış değerleri için verimli sinyaller alamıyoruz. Şuanda inşaat maliyeti 8 - 10 yıl neredeyse yatay seyrettikten sonra son birkaç yılda çok ciddi artışlar yaşanmaya başladı ve yüzde 20’lik 25’lik zamlar gördük. Her kalemde betondan tutunda seramiğe kadar duvara kadar tuğlaya kadar her alanda çok ciddi fiyat artışları var. Sorun şu bu fiyat artışları satış fiyatlarını yansıyamıyor. Maliyet artışları yeterince yansıtılamıyor çünkü artık konut rekabeti eski oranda değil rağbet yok” ifadelerini kullandı.
İNŞAAT FİRMALARI BİR BİR KAPANIYOR
Gaziantep’te inşaat sektörünün çok kötüye gittiğini savunan Özgür Girişken, şöyle konuştu: “Türkiye’de banka kredileri devletin zorlaması ile biraz arttı. Bu artışa bankalar istekli değildi ama yapmak zorunda kaldılar. Faizler eskiye göre çok yüksek miktarlarda. İster istemez enflasyon ve faiz oranları arasındaki ilişkiyi biliyorsunuz enflasyonun 2004 seviyesine düştüğü bir dönemde kredi faizlerinin 2011’deki 2012’deki faiz seviyesinde kalmasını bekleyemezsiniz. Konut artık bir yatırım aracı olarak görülmemeye başlandı. Yakın zamanda konut sayılarını patlatan en önemli sebeplerden bir tanesi alışılmamış şekilde yüksek fiyat ve değer artışıydı çok kısa bir zaman içerisinde değeri 2 katına katlayan evler vardı ama şuan böyle bir şey söz konusu bile değil. Hatta imkan olsa fiyatlar geriye çekilecek böyle olunca ancak ihtiyaç sahipleri ve kredi ihtiyacı olmayan ihtiyaç sahiplerinin ev alabildiği bir dönemden bahsediyoruz. Bu şartlar altında çok sayıda inşaat firmasının kapandığına şahit olduk. Gaziantep’teki bilançoyu bilemiyoruz ama inşaat durumundaki olay çok kötüye gidiyor.”
Başkan Girişken, “Barış ortamı yeniden sağlandığında şu an yıkık bir durumda olan Suriye’nin yeniden ayağa kaldırılması ciddi bir çalışma gerektirecek. Her zaman olduğu gibi Türkiye o zaman da Suriye’nin yanında olacaktır. Kuzey Irak’ın geleceğini yeniden inşa ederek önemli tecrübeler kazanan Türk müteahhitler, yıkık durumdaki Suriye’yi de eski günlerine döndürmeyi hedefliyor. Ama şöyle bir gerçek var. Bunu Mevcut yönetimle mi yapacak yoksa yeni bir yönetim mi olacak bunu bilemiyoruz. Bunun için acele etmeden barış ortamının ve Suriye’nin geleceğinin kesinleşmesi gerekiyor” dedi.
İç savaş nedeniyle 2011 yılından bu yana zor günler geçiren Suriye’de savaş sonrası dönemin hazırlıkları şimdiden başladı. Harabeye dönen ülkenin yeniden inşası için 180 milyar dolarlık bir yatırım öngörülürken, dünya liderliğine oynayan Türk inşaat sektörü komşusunu yeniden ayağa kaldırmak için hazırlıklara şimdiden başlanmasını istiyor.
Suriye’nin yeniden yapılanması konusunda görüşlerini PUSULA’ya aktaran Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı Özgür Girişken, “Tarihi kentler Halep, Şam ve Humus’ta yaklaşık 4 milyon binanın kullanılamaz hale geldiği biliniyor. Suriye’de barışın tesisi sonrası binlerce yıllık şehirlerin yeninden inşasında Türkiye ve Gaziantep payına düşeni almalı” dedi.
GAZİANTEPLİ YATIRIMCILAR PLANA BAŞLADI
STK’lara, müteahhitinden, çimentocusuna; sıvacısından, tesisatçısına; mimarından, peyzajcısına kadar inşaat sektöründe faaliyet gösteren her bir aktörün, Suriye’yi iş planına almasının vakti geldi. Suriye’nin yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olmanın ekonomik anlamda da ülkemize ciddi katkıları olacak. Dünya Bankası Başkanı geçtiğimiz günlerde Suriye’nin yeniden inşasının 180 milyar dolarlık yatırıma ihtiyacı olduğunu öngörmesi ile Türkiye en az 150 milyar dolar kadar bir getiriye sahip olabileceği konuşuluyor. Bu pastadan en büyük payı almak isteyen Gaziantepli yatırımcılarda Suriye konusunda yatırım planları yapmaya başladı.
GAZİANTEP PAYINA DÜŞENİ ALMALI
Suriye’nin yeniden yapılanması konusunda görüşlerini PUSULA’ya aktaran Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı Özgür Girişken, “Tarihi kentler Halep, Şam ve Humus’ta yaklaşık 4 milyon binanın kullanılamaz hale geldiği biliniyor. Suriye’de barışın tesisi sonrası binlerce yıllık şehirlerin yeninden inşasında Türkiye ve Gaziantep payına düşeni almalı. Suriye’deki barış süreci nasıl olacak orası da çok önemli. Esat yönetimi tüm Suriye’de hakimiyet kurarsa nasıl olacak? Bilemiyoruz. Yada yeni bir hükümet kurulursa Suriye’de nasıl bir yapılanma ile karşı karşıya kalacağımızı bilmiyoruz. Bunun için Suriye pazarından payımızı almalıyız ama acele etmeden durum netleşince yatırım planları yapmalıyız” diye konuştu.
KONUTA RAĞBET YOK
Gaziantep’teki inşaat sektörüyle ilgili de konuşan Başkan Özgür Girişken, “Sektörle ilgili sağlıklı rakamlar elimize ulaşmıyor özellikle yerel ölçekte ruhsat sayıları, inşaat başlangıçları, satış değerleri, satış rakamları, ikinci el konut satışlarının ne olduğu, ilk defa satılacak konutlardaki satış istatistikleri nasıl etkilediğine göre düzenli kaynaklar elimize ulaşamıyor. TÜİK tarafından en azından yerel ölçekteki ve satış değerleri için verimli sinyaller alamıyoruz. Şuanda inşaat maliyeti 8 - 10 yıl neredeyse yatay seyrettikten sonra son birkaç yılda çok ciddi artışlar yaşanmaya başladı ve yüzde 20’lik 25’lik zamlar gördük. Her kalemde betondan tutunda seramiğe kadar duvara kadar tuğlaya kadar her alanda çok ciddi fiyat artışları var. Sorun şu bu fiyat artışları satış fiyatlarını yansıyamıyor. Maliyet artışları yeterince yansıtılamıyor çünkü artık konut rekabeti eski oranda değil rağbet yok” ifadelerini kullandı.
İNŞAAT FİRMALARI BİR BİR KAPANIYOR
Gaziantep’te inşaat sektörünün çok kötüye gittiğini savunan Özgür Girişken, şöyle konuştu: “Türkiye’de banka kredileri devletin zorlaması ile biraz arttı. Bu artışa bankalar istekli değildi ama yapmak zorunda kaldılar. Faizler eskiye göre çok yüksek miktarlarda. İster istemez enflasyon ve faiz oranları arasındaki ilişkiyi biliyorsunuz enflasyonun 2004 seviyesine düştüğü bir dönemde kredi faizlerinin 2011’deki 2012’deki faiz seviyesinde kalmasını bekleyemezsiniz. Konut artık bir yatırım aracı olarak görülmemeye başlandı. Yakın zamanda konut sayılarını patlatan en önemli sebeplerden bir tanesi alışılmamış şekilde yüksek fiyat ve değer artışıydı çok kısa bir zaman içerisinde değeri 2 katına katlayan evler vardı ama şuan böyle bir şey söz konusu bile değil. Hatta imkan olsa fiyatlar geriye çekilecek böyle olunca ancak ihtiyaç sahipleri ve kredi ihtiyacı olmayan ihtiyaç sahiplerinin ev alabildiği bir dönemden bahsediyoruz. Bu şartlar altında çok sayıda inşaat firmasının kapandığına şahit olduk. Gaziantep’teki bilançoyu bilemiyoruz ama inşaat durumundaki olay çok kötüye gidiyor.”
