Gaziantep Savunması, içinde iman ve mücadele barındıran, azmin, gayretin,
fedakârlığın, cesaretin anlam kazandığı bir direniş destanıdır. 6317 şehidin ve gazinin, bedel
ödeyerek dünyada benzerine az rastlanan bir mücadele örneği sergilemiştir. Bu mücadelede;
‘Aç kalırız ama asla emperyalist güçlere karşı teslim olmayacağız.’ düşüncesi hâkimdi. Bu
duygu ve düşünce onlara zaferi nasip etmiştir.
Bu destan, Şahinbeylerin, Şehitkâmillerin, Karayılanların ve daha adsız nice kahraman
erlerinin kanları ile yazılmıştır. Fransız işgalcilerine karşı tam 11 ay boyunca, dışarıdan hiçbir
destek almadan, tek azıkları göğsünde iman, yüreklerinde cesaret ve dillerindeki tekbirler
olan, “ Ekmeksiz kalırız ama vatansız kalmam” diyen aziz ecdadımızın zaferidir.
Aziz Şehitlerimizin bize bıraktığı değerlere sahip çıkmak Gaziantep halkının en büyük
görevlerinin başında gelmelidir. Onların bu topraklar için yaptıklarını aradan 100 geçse de
unutmak elbette mümkün olmayacaktır. Bu destanı en güzel şekilde gençlerimize,
çocuklarımıza aktarmak, zaferin kazanılmasında ki en büyük etkenin izzetli bir mücadele
olduğunu, imanlarının vermiş olduğu güç ile düşmana boyun eğmediklerini anlatmamız
gerekiyor.
Şunu üzülerek beyan etmem gerekir ki! Gaziantep’in 100. Kurtuluş yıldönümü vesilesi
ile yapılan etkinlikler, sanatçıların çağrılıp festival havasında dans ve eğlence üzerine yapılan
kutlamalar bizleri derinden üzmüştür. Gaziantep’in kültürünü, inancını, değerlerini
yansıtmayan bu eğlenceler yerine daha farklı etkinlikler ile kurtuluş yıldönümü kutlanabilirdi.
6317 şehidimizin anısına, 6317 yetim giydirilebilir, 6317 öğrenciye okul araç gereçleri yardımı
yapılabilir, 6317 fakir aileye gıda ve kömür yardımı yapılabilirdi.
Bu vesile ile şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, Gaziantep’in 100. Kurtuluş
Yıldönümünü kutluyorum.
