USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Ekonomi

TSKB ve Escarus'tan Türkiye'nin iklim direncini artıracak somut öneriler

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ve sürdürülebilirlik çözümleri ile iş dünyasının dönüşümü yönünde danışmanlık hizmeti veren iştiraki Escarus'un iklim finansmanı sponsorluğunu üstlendiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve

TSKB ve Escarus'tan Türkiye'nin iklim direncini artıracak somut öneriler
30-09-2021 12:56
Google News

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ve sürdürülebilirlik çözümleri ile iş dünyasının dönüşümü yönünde danışmanlık hizmeti veren iştiraki Escarus'un iklim finansmanı sponsorluğunu üstlendiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği'nin (SÜT-D) ana destekçisi olduğu 7. İstanbul Karbon E-Zirvesi gerçekleştirildi.

TSKB'den yapılan açıklamaya göre, "İklim Dirençli Türkiye İçin Yeşil Toparlanma Atık ve Enerji Yönetiminin Rolü" başlıklı zirvede, Türkiye'nin iklim direncinin yükseltilmesinin yanı sıra ekonomi ve iş dünyasına yönelik strateji ve uygulamalar ele alındı.

Escarus moderatörlüğünde gerçekleşen ve TSKB, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) yöneticilerinin panelist olarak yer aldığı "Yeni Yeşil Yol: Fırsatlar ve Zorluklar" başlıklı oturumda, yeşil strateji ve yaklaşımlar konusunda güncel yönelimler, fırsatlar, zorluklar ve beklentiler değerlendirildi.

TSKB'ye "Yenilikçi Sürdürülebilir Finansman Çözümleri" kategorisinde ödül

Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği'nin karbon ayak izini düşürerek Türkiye'nin iklim krizine karşı direncini artıran kuruluşları ödüllendirdiği zirvede TSKB, "Yenilikçi Sürdürülebilir Finansman Çözümleri" kategorisinde ödüle layık görüldü.

Açıklamada zirvedeki konuşmasına yer verilen Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın sadece bir karbon ticareti meselesi değil, büyük bir zihni dönüşümün işaret fişeği olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bütün bu süreci özetlemek için 3 kritik kelime olduğunu düşünüyoruz. Birincisi, 'yeni.' Çok eskiden beri dünyanın çok çeşitli bölgelerinde birtakım yıpratıcı hava olayları meydana gelirdi. Artık bu olayların tekrarlanma sıklıkları ve şiddetleri artmaya başladı. Bu sene Akdeniz kuşağındaki birçok Avrupa ülkesi yangın felaketleriyle mücadele etti. Karadeniz Bölgesi çok şiddetli sel felaketleriyle karşı karşıya kaldı. Teksas'ta, eyaletin sakinlerini konfor standartları açısından neredeyse 100 sene öncesine döndüren, elektriksiz ve doğal gazsız bırakan ve bir anda bastıran dehşet kış şartları yaşandı. Dolayısıyla baştan aşağıya 'yeni' bir durumla karşı karşıyayız.

Neden 'yeşil'? Çünkü bu yeni duruma üretilecek cevabın temel rengi yeşil. İklim Anlaşması'ndan AB Yeşil Mutabakatı'na ve IMF'nin yeşil toparlanma çağrısına kadar küresel düzeyde karşılık gören bütün politika metinleri yeşil bir tutum öneriyor. Son olarak 'yol.' İklim değişikliğiyle mücadelede bir mutabakat sağlanması çok uzun süre aldı ama geldiğimiz nokta itibarıyla bu uzun ince yol, çok şeritli bir otobana dönüşüyor. Artık Biden yönetimiyle birlikte ABD'nin, yeni pozisyonu ile Çin'in, kıta Avrupa'sının ve İngiltere'nin karşılıklı müzakere ve liderliği ile yürütülen yeni bir döneme girdiğimizi görüyoruz."

"Finansmanlara ulaşmak için iklim risklerini gündemimize almamız gerekiyor"

TSKB Mühendislik ve Teknik Danışmanlık Bölümü Grup Yöneticisi Tulu Ertem de iklim krizinin şirketlerin finansal boyutunu da etkilediğini vurguladı.

Ertem, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Artık finansmanlara ulaşmak için iklim risklerini devlet ve özel sektör olarak gündemimize almamız gerekiyor. Enerji ve kaynak verimliliği ile döngüsel ekonomi önümüzdeki dönemde yatırım yapmamız gereken alanlar. Bu konulara odaklandığımız takdirde uluslararası finansmandan aldığımız pay yükselecektir. Bu dönemi bir fırsat olarak görmeliyiz. Öte yandan, iklim değişikliği artık dört mevsim gibi bir gerçek haline geldi. İklim değişikliğini mutlaka çocuklarımızın eğitimine bir ders olarak girmesi gerekiyor.

Temel amacımız, emisyonu yerinde azaltmak olmalı. Aslında çok basit önlemlerle çok ciddi azaltımlar sağlayabiliyoruz. Örneğin, yangın söndürücü gazı. Mevcut gaz yerine sera gazı etkisi daha düşük gaza geçiş yaparak gaz kaçakları nedeniyle ortaya çıkan emisyonlarda ciddi azaltımlar sağlayabileceğimizi gördük. Ayrıca elektrikli araca geçiş ve mevcut makine ekipmanlarımızı yenileme gibi önlemlerle kısa sürede hedeflerimize ulaşabileceğimizi öngörüyoruz."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP EDİN...
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
ANKET TÜMÜ
Gaziantep'te hangi belediyeyi daha başarılı buluyorsunuz?