Çok şükür, bu defa pandeminin ateşi düşmeye, vatandaşlarımız da kurallara daha çok uymaya başladı. Düşme oranı , İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfü Çamlı’ya göre (7 Mayıs), yüzde 33. Başka kaynaklarda bu oran yüzde 50’lere kadar çıkıyor. Bu farklılık tabiki tesbit tarihlerinden kaynaklanıyor. Güzel bir şey varki, bütün kaynaklar düşüşü gösteriyor. Daha önce içimizi yakan sayılar, artık yüreğimizi ferahlatıyor. İnsanlar pabucun pahalı olduğunu anladı. Giden can geri gelmiyor.
İnsanlar bir defa yanlış davrandığında ‘’hata’’, ikincisinde ‘’kusur’’, üçüncüsü ‘’aptallıktır’’ diye değerlendirilir . Hele bunun sonunda ölüm varsa. Yöneticiler gelişmelere göre, yeni taktikler geliştiriyorlar. Her kararın bir maliyeti var. Onlar, bu pandemi illetini ortadan kaldırmak için titiz bir çalışma içindeyken; bizim vurdumduymazlığımızın faturasını milletçe ödüyoruz.
RAKAMLAR KÜÇÜLÜYOR
Tarihlere göre farklılık taşımasına rağmen, 10 – 12 gün öncesine göre , İzmir’de vaka sayısı yüzde 50’ye yakın azalma gösterdi. Ölüm,üç aşağı beş yukarı maalesef aynı. Yüzde 70’lerin üzerine çıkan yoğun bakımlarda , şu sıralarda pek sıkıntı görünmüyor.Vaka sayısı İzmir’de 10 binlerde. Yarm kapanma – tam kapanma derken ; biz kurallara ne kadar uyar, vurdumduymazlık yapmazsak, bu rakamlar o kadar düşecek, tersi durumda da yükselecek.
Tünelin ucunda ışık göründü ama, bu ışığa tedbirle gidersek aydınlığa çıkarız ; tedbirsiz koşarsak gelen trenin altında kalıp tam karanlığı boylarız. Onun için lütfen sabırsız davranıp, kendi sonumuzu hazırlamayalım. Bayram sabahına iki bayram yetişmese de, ikinci, belki de daha sonraki bayramı çifte bayram olarak kutlayalım…
AŞININ PATENTİ OLUR MU
Bir taraftan bütün dünya pandemi ile mücadele ederken, diğer yandan da AŞI YAĞMASI başladı. Bir yerde ihtiyacının iki – üç katı aşıyı stoklayan ülkeler varken, aşıyla hiç tanışmamış, bu gidişle tanışamayacak Afrika ülkeleri var. İmalatçı ülkeler ve onların yandaşları kara vijdanlılar da patentten söz etmeye başladı. Hiç, insan hayatının sözkonusu olduğu yerde patentin sözü olur mu ? Haydi oldu diyelim. Bundan yararlanarak, fakiri sağlıktan yoksun bırakmak hangi vijdana ığar ?!
İLAHİ ADALET…
Güçlülerin daima haklı olduğu gerçeği burada da karşımıza çıkarsa; güç sahipleri daha da acımasızlaşırsa, o zaman garibanın baş vuracağı son çare, Adaletin hiç şaşmadığı makam var: İlahi Adalet !
Bu makamın kararlarının tecellisini değiştirecek hiçbir makam yok. Bu makam, başlangıçta, belki sizin kasanızı doldurmanıza izin verebilir ama, çıkacak yeni bir salgınla, sizi tarihin sayfalarına gömebilir. Siz, yeni bir salgının (daha ne olduğunu anlayamadan) kurbanı olabilirsiniz.
Ebrehe’nin Ordularını ve ebabil kuşlarını düşünün. Koca bir fil ordusu ve minicik kuşlar…
İnsanlar bir defa yanlış davrandığında ‘’hata’’, ikincisinde ‘’kusur’’, üçüncüsü ‘’aptallıktır’’ diye değerlendirilir . Hele bunun sonunda ölüm varsa. Yöneticiler gelişmelere göre, yeni taktikler geliştiriyorlar. Her kararın bir maliyeti var. Onlar, bu pandemi illetini ortadan kaldırmak için titiz bir çalışma içindeyken; bizim vurdumduymazlığımızın faturasını milletçe ödüyoruz.
RAKAMLAR KÜÇÜLÜYOR
Tarihlere göre farklılık taşımasına rağmen, 10 – 12 gün öncesine göre , İzmir’de vaka sayısı yüzde 50’ye yakın azalma gösterdi. Ölüm,üç aşağı beş yukarı maalesef aynı. Yüzde 70’lerin üzerine çıkan yoğun bakımlarda , şu sıralarda pek sıkıntı görünmüyor.Vaka sayısı İzmir’de 10 binlerde. Yarm kapanma – tam kapanma derken ; biz kurallara ne kadar uyar, vurdumduymazlık yapmazsak, bu rakamlar o kadar düşecek, tersi durumda da yükselecek.
Tünelin ucunda ışık göründü ama, bu ışığa tedbirle gidersek aydınlığa çıkarız ; tedbirsiz koşarsak gelen trenin altında kalıp tam karanlığı boylarız. Onun için lütfen sabırsız davranıp, kendi sonumuzu hazırlamayalım. Bayram sabahına iki bayram yetişmese de, ikinci, belki de daha sonraki bayramı çifte bayram olarak kutlayalım…
AŞININ PATENTİ OLUR MU
Bir taraftan bütün dünya pandemi ile mücadele ederken, diğer yandan da AŞI YAĞMASI başladı. Bir yerde ihtiyacının iki – üç katı aşıyı stoklayan ülkeler varken, aşıyla hiç tanışmamış, bu gidişle tanışamayacak Afrika ülkeleri var. İmalatçı ülkeler ve onların yandaşları kara vijdanlılar da patentten söz etmeye başladı. Hiç, insan hayatının sözkonusu olduğu yerde patentin sözü olur mu ? Haydi oldu diyelim. Bundan yararlanarak, fakiri sağlıktan yoksun bırakmak hangi vijdana ığar ?!
İLAHİ ADALET…
Güçlülerin daima haklı olduğu gerçeği burada da karşımıza çıkarsa; güç sahipleri daha da acımasızlaşırsa, o zaman garibanın baş vuracağı son çare, Adaletin hiç şaşmadığı makam var: İlahi Adalet !
Bu makamın kararlarının tecellisini değiştirecek hiçbir makam yok. Bu makam, başlangıçta, belki sizin kasanızı doldurmanıza izin verebilir ama, çıkacak yeni bir salgınla, sizi tarihin sayfalarına gömebilir. Siz, yeni bir salgının (daha ne olduğunu anlayamadan) kurbanı olabilirsiniz.
Ebrehe’nin Ordularını ve ebabil kuşlarını düşünün. Koca bir fil ordusu ve minicik kuşlar…
