USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Atık İthalat Yasağı ile Geri Dönüşüm Malzemesi Kullanan Tesisler Zor Duruma Nasıl Düştü?

10-08-2021
Atık İthalat Yasağı ile Geri Dönüşüm Malzemesi Kullanan Tesisler Zor Duruma Nasıl Düştü?
18.5.2021 tarihinde Ticaret Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı tarafından çıkarılan Tebliğler ile geri dönüşüm malzemesi olarak kullanılan atıkların ithalatına kısıtlama getirilmiştir. Türkiye’de geri dönüşüm malzemelerinden tekrar hammadde üreterek sanayiye katkı sunan bir çok fabrika kurulmuştur. Türkiye’deki atıklardan geri dönüşüm malzemeleri üretilme potansiyeli, bu konuda kurulan fabrikaların potansiyellerinin oldukça altında olup, fabrikaların atık malzeme ithal ederek üretmesi ve tekrar yurt içine veya yurt dışına satması ise bir zorunluluktur.

A- YASAL DÜZENLEMELER HAKKINDA BİLGİ :
Ticaret Bakanlığı tarafından 31.12.2020 tarih ve 4. Mükerrer (31351) Sayılı Resmi Gazete’de Çevrenin Korunması Yönünden Tutulan Atıkların İthalat Denetimi Tebliği (Ürün Güvenliği ve Denetimi : 2021/3) sayılı Tebliği yayınlanmış, ilgili Tebliğ’in Ekinde bulunan Ek-1 No’lu liste İTHALİ UYGUNLUK DENETİMİNE TABİ ATIKLAR listesinde “3915.10.00.00.00 Etilen Polimerlerinden olanlar” kısmında düzenlenerek ilgili geri dönüşüm atıklarının ithaline denetime tabi olmak şartıyla izin verilmiştir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından 31.12.2020 tarih Sayı:18330076/010.06/282390 Konu: Atık İthalatı Konulu 202/29 Sayılı Genelge yayınlanmış, Atık İthalatçısı Kayıt Belgesi ve Kota Formu’na ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.

Ticaret Bakanlığı tarafından 18.5.2021 tarih, 31485 sayılı Resmi Gazete’de Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Atıkların İthalat Denetimi Tebliği (Ürün Güvenliği ve Denetimi:2021/3)’ünde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Ürün Güvenliği ve Denetimi: 2021/33) Nolu Tebliğ yayınlanmış, bu tebliğ’in 2 nolu maddesine göre daha önceden Ek-1 İthali Uygunluk Denetimine Tabi Atıklar listesinde bulunan 3915.10.00.00.00 GTİP numaralı Etilen Polimerlerinden olanlar isimli maddeler bu kısımdan çıkartılmış, Tebliğ’in 3 nolu maddesine göre de Ek-2/B’de bulunan EK 2/B İTHALİ YASAK DİĞER ATIKLAR bölümüne 3825.90.90.00.00 GTİP numarasından sonraki satıra ilave edilmiştir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan 18.5.2021 tarih, Sayı:18330076/010.06/954169, Konu :2020/29 Sayılı Genelge konulu yazının;

2 nolu maddesinde Atık İthalatçısı Kayıt Belgesi almak için yeni belge müracaatlarında banka teminat mektubu verilmesi gerektiği, teminat mektubu tutarının ise (yıllık üretim kapasitesi * 100 TL) şeklinde hesaplanacağı düzenleme altına alınmıştır.
6 nolu maddesinde “… ithal edilen atıkların içeriğinde %1’den fazla yabancı madde olduğu tespit edilen atıkları ithal eden firmaların, atık ithalatçısı belgeleri iptal edilir ve 5 yıl boyunca yeniden atık ihtalatçısı belge talepleri değerlendirilmez, ayrıca banka teminatı Bakanlık Döner Sermaye İşletmesi hesabına gelir kaydedilir.” Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’nün 27.5.2021 tarih Sayı:E-18330076-155.01-1000595, Konu: Pet Atıklarının İthali konulu yazısında, Polietilen Teraftalata ait döküntü ve hurdaların sınıflandırıldığı 3915.90.80.00.11 Polietilen Tereftalattan (PET) olanlar’ın ithalinin serbest olduğu, fiili tespitin gümrüklerde yapılacağı, ancak söz konuş eşyaların gümrükte fiziki denetimi sonucunda, ek genelgede belirtilen %1’den fazla yabancı madde içeriği ile ilgili olarak evsel atık, karışık atık vb. atık olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılmasının uygun olacağı belirtilmiştir.

B- SEKTÖRÜN ÇALIŞMA ŞEKLİ :
Geri dönüşüm sürecinde, atıklar tüketicilerden (2’li ayrıştırma organik, inorganik, 3’lü ayrıştırma plastik-kağıt-metal-cam-organik maddeler) şeklinde veya ayrıştırma olmaksızın toplanmakta, ardından manuel, yarı mekanik veya tam otomatik ayrıştırma tesislerinde ayrıştırmaya tabi tutulmaktadır. Mekanik veya yarı mekanik tesislerde ayrıştırma yapıldığında plastik-kağıt-metal-cam hammaddeleri belli oranda birbirine karışabilmekte ve işleme tabi tutulmaktadır. Sözkonusu bu maddelerin tamamı çöp olmayıp, birbirine karışmış olsa dahi yine de geri dönüşüm malzemesi mahiyetindedir.

Ayrıştırmanın %100 saf olarak yapılamaması sebebiyle, ithal edilen geri dönüşüm malzemelerinin içerisinde belirli oranda diğer geri dönüşüm malzemeleri de bulunmaktadır. Bu diğer geri dönüşüm malzemeleri karışık olarak ithal edilse dahi, ithalatçısı tarafından diğer geri dönüşüm firmalarına satılmakta, bu ürünler tekrar ekonomiye kazandırılmaktadır. Açıklanan sebepler ile, tebliğlerde ve genelgelerde adı geçen “yabancı madde” kavramı çevreye zararlı maddeleri içermemekte, aksine yine geri dönüştürülebilir maddeleri içermektedir. Yabancı kavramı olarak çevreye zararlı maddelerin anlaşılması durumunda bu zararlı maddelerin ithalatının zaten yasak olduğu, bunları ithal etmenin ve kg olarak bunlara ayrıca ödeme yapmanın ve bunlar için de ayrıca navlun ücreti ödemenin atık ithalatçıları tarafından hiçbir faydasının olmadığı açıktır. Söz konusu fiili durum, atıkların henüz kaynağında %100 tam olarak ayrıştırılamaması sebebiyle yaşanan, atık ithalatçılarının da istemediği bir durumdur.

İthalat yapılırken, toplam ithalat izin miktarı tek seferde değil, partiler halinde yılın değişik zamanlarında yapılmakta, bazı partilerde standartlara çok uygun iken, bazı partilerde sorunlar çıkabilmektedir. Küçük bazı partilerde sorun çıkması durumunda bu partilerde %1’lik yabancı madde çıkması durumu Atık İthalatçısı Belgesi’nin tamamen iptali sonucu doğurabilecektir.

Diğer taraftan, yeşil mutabakat ve üretimde geri dönüşüm ürünlerinin sanayicilerimiz açısından; ürün maliyetlerini düşürmesi ve daha rekabetçi şartlarda ürün satabilmeleri, ayrıca sattıkları ürünlerin içinde belli miktarda geri dönüşümden kaynaklı ürün kullanma mecburiyetleri sebebiyle, geri dönüşüm ürünlerinin ithalatı sektör açısından bir mecburiyettir. İthalatın yapılamaması, bazı ihracat pazarlarının kaybedilmesi, Türkiye’deki fabrikaların düşük kapasite ile çalışması ve istihdam kaybı, yapılmış mevcut yatırımların atıl kalması ile ihracat gelirlerinin düşmesine sebebiyet verecektir.

C- İTHAL EDİLEN GERİ DÖNÜŞÜM MALZEMELERİ ÇÖP DEĞİL SANAYİDE TEKRAR KULLANILABİLEN PET ŞİŞELERİN KIRPILMASI İLE ÜRETİLEN MALZEMELERDİR.
Türkiye’de vahşi çöp alanları yavaş yavaş kapatılmakta, ancak düzenli depolama sahalarına döküm öncesi çöplerin ayrıştırılması bazı illerde tam olarak yapılmakta, bazı illerde ise ayrıştırma tesisleri olmadığından kullanılabilir bir çok malzeme de çöp olarak düzenli depolama sahalarına gömülmektedir. Bu sahalarda ise genel olarak enerji üretilmektedir.

Çöplerin ayrıştırılması için tüm illerde tesis olmamasından dolayı, bir çok kullanılabilir malzeme ziyan olmakta, bu sebeple geri dönüşüm tesislerinin kullanabileceği yeterli miktarda geri dönüşebilir atık tesislere gitmeden, sahalara gömülmektedir. Bu sebeple bu tesislerin ayakta kalması için atık ithalatı bir zorunluluktur.

D- ATIK MALZEMELERİN ÜRETİME GERİ KAZANDIRILMASI MALİYETLERİ DÜŞÜRÜR, FİRMALARA REKABET AVANTAJI KAZANDIRIR.
Sanayi üretiminde atık malzemelerden elde edilen hammaddelerin üretimde kullanılması bu malzemeler daha ucuza elde edildiği için üretimde maliyet avantajı sağlar. Bu şekilde aynı ürünler daha düşük maliyete elde edilebilir. Bu hem yurt içinde, hem de yurt dışında firmalara rekabet etmede büyük bir maliyet avantajı sağlamakta, bu suretle Türk firmalarının ihracatları da artmaktadır.

E- YEŞİL MUTABAKAT KAPSAMINDA GELİŞMİŞ ÜLKELERE MAL SATABİLMEK İÇİN BİR ÇOK ÜRÜNDE GERİ DÖNÜŞÜM MALZEMESİ KULLANMAK MECBURİ HALE GETİRİLMİŞTİR.
11 Aralık 2019 tarihli “Avrupa Yeşil Mutabakatı – EU Green Deal”, iklim ve çevreyle ilgili zorluklarla mücadele konusunda Avrupa Birliği’nin (AB) önceki taahhütlerini daha geniş ve daha etkili bir şekilde yeniden düzenlemeyi amaçlayan bir yol haritasıdır. Doğal kaynak tüketimi azaltılırken ekonomik büyümenin sağlanması (decouple) ve 2050’de sera gazlarının net emisyon değerinin sıfırlanması (karbon nötr) hedeflerine ulaşmak için yeni stratejiler belirlenecektir.

AB, özellikle sera gazlarının azaltılmasının büyük çaba gerektirmesi sebebiyle, büyük kamu yatırımları ve özel sermayeyi iklim ve çevresel eylemlere yönlendirmek için birtakım aksiyonlar alacaktır.

Mutabakatın bir diğer önemli boyutu ise, çevresel problemleri AB’nin tek başına çözemeyeceğinden hareketle AB’nin işbirliği içinde olduğu ülkelerden de bu kurallara uymasını bekleyecek olmasıdır.

Yeşil mutabakat kapsamında, çevrenin en az kirletilmesi, geri dönüşebilir malzemelerin üretime, sanayiye ve ekonomiye tekrar geri kazandırılması esastır. Bu sebeple bir çok sanayi ürününde Avrupa Birliği ve Amerika’ya ihracat yapılmak istendiğinde, bu ürünlerin üretiminde belli miktarda geri dönüşebilir malzemelerden elde edilen hammaddelerin kullanılması da zorunlu hale getirilmiştir, liste devamlı olarak genişletilmektedir. Bu sebeple Türk sanayisinin de ihracat devamlılığının sağlanması için bir çok üründe geri dönüşüm malzemelerini belli oranlarda kullanması gerekmektedir. Aksi takdirde bazı ürünlerin ihracatı mümkün olamayacaktır.

Yine en son 15 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 2021/15 Sayılı Yeşil Mutabakat Eylem Planı yayınlanmıştır.

Bu planın amaçları ve hedefleri Ticaret Bakanlığı tarafından aşağıdaki gibi açıklanmıştır.

“-Uluslararası ticaretin öne çıkan aktörlerinden yeşil dönüşüm hedefleri

Son yıllarda dünyada hız kazanan yeşil dönüşüm politikaları, iklim değişikliğiyle bağlantılı politikaları uluslararası ekonomi ve ticaret gündeminin merkezine yerleştirdi.

AB’nin 11 Aralık 2019’da açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında 2050 yılında karbon-nötr ilk kıta olma hedefini ortaya koyması bu politikalara ivme kazandırdı.

Covid-19 salgınının da pekiştirdiği sürdürülebilirlik algısı ile birlikte AB’nin yeşil dönüşüm hedeflerini açıklamasının ardından, uluslararası ticaretin önde gelen aktörleri de benzer hedefler açıklamaya başladı.

-9 ana başlık altında toplam 32 hedef ve 81 eylem

“Yeşil Mutabakat Eylem Planı”, uluslararası ticaret ve ekonomide meydana gelen bu değişim ve dönüşüm karşısında ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir ve kaynak-etkin bir ekonomiye geçişini desteklemeyi amaçlamaktadır. 

Bu doğrultuda, ekonomimizin lokomotifi olan ihracatımızda rekabetçiliğimizin korunması ve geliştirilmesi, ülkemizin Gümrük Birliği sayesinde AB ile sağlamış olduğu bütünleşmenin derinleştirilmesine katkı sağlanması hedeflenmektedir.

En önemli ticaret ortağımız olan AB tarafından açıklanan Avrupa Yeşil Mutabakatı ile öngörülen kapsamlı değişiklikler başta olmak üzere bu alandaki dönüşüme zamanlıca uyum sağlanması ve karşı karşıya kalacağımız risklerin fırsata çevrilmesi amacıyla Bakanlığımız liderliğinde kamu kurum ve kuruluşları ve özel sektör işbirliği içerisinde hazırlanan Eylem Planı 9 ana başlık altında toplam 32 hedef ve 81 eylemi içermektedir.

Eylem Planı, ülkemizin küresel tedarik zincirlerine sağladığı entegrasyonun güçlendirilmesi ve yeşil yatırımların ülkemize çekilmesi bakımından da büyük önem arz etmektedir.

 -Eylem Planı’na ilişkin Cumhurbaşkanlığı Genelgesi

İhracatımızda rekabetçiliğimizin geliştirilmesinin yanı sıra, ülkemizin küresel tedarik zincirlerindeki yerinin korunması ve güçlendirilmesi ile yeşil yatırımların ülkemize çekilmesi bakımından da önem arz eden ve ilgili tüm politika alanlarında yeşil dönüşümün desteklenmesini hedefleyen bir yol haritası niteliğindeki Eylem Planına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Genelgesi 16.07.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

Bu çerçevede, Eylem Planı kapsamında yer alan hedef ve faaliyetlerin Avrupa Yeşil Mutabakatı Çalışma Grubu kapsamında kamu, özel sektör ve ilgili tüm paydaşlar ile etkin bir şekilde yürütülmesi hedeflenmektedir.”

Özellikle kaynakların kullanımında etkinliği sağlanması ve Türk Sanayisinin rekabetçiliğinin artırılması için atık ithalatında getirilen aşırı katı kısıtlamaların yumuşatılması gerekmektedir.

Bu arada Almanya’da yeni geri dönüşüm fabrikalarının kurulduğunu, Türkiye’ye getirilemeyen atıktan elde edilmiş geri dönüşüm malzemelerinin Almanya’daki fabrikalara yöneldiğini ve bu şekilde Almanya’nın rekabette avantaj elde etmeye başladığını da burada vurgulamamız gerekir.

F- ÖNERİLERİMİZ :
Yapılan düzenlemeler ile ilgili olarak eksiklikler ve düzenlenmesi gereken hususlara ilişkin önerilerimiz aşağıdaki gibidir.

Atık İthalatında Teminat Mektubu Tutarının Kapasite Raporlarındaki Yıllık Üretim Kapasitesi ’ne göre hesaplanacağı belirtilmiş olup, sanayicilerimizin atık ithalat miktarları kapasite Raporlarındaki Yıllık Üretim Miktarları kadar değildir. Yıllık Üretim Kapasitesi’nde belirtilen Yıllık Üretim Miktarının ancak %50’si kadar bir miktarı sanayicilerimizin ithal etmesine izin verildiğinden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan 18.5.2021 tarih ve 2021/9 sayılı Genelgenin 2 nolu maddesinde belirlenen Teminat Mektubu Tutarının belirlenmesindeki Yıllık Üretim Kapasitesi ifadesi yerine “İthaline İzin Verilen Yıllık Atık Miktarı(ton)” kriterinin getirilmesi,
18.5.2021 tarih ve 2021/9 sayılı Genelge’nin 6 nolu maddesinde belirtilen “yabancı madde olduğu tespit edilen atık” ifadesinin “geri dönüşümü mümkün olmayan, kağıt, metal vb. gibi atıklar dışındaki atıklar” olarak belirlenmesini veya bu belirleme yapılmayacak ise ağırlıkça %1 oranı yerine piyasada genel kabul görmüş % 7 oranının kabul edilmesi, bu oranın üzerindeki miktarlarda ithalatçıya, millileştirmeden iade edebilme hakkı tanınması,
Yaptırım olarak Atık İthalatçısı Belgesi’nin iptalinin son çare olarak düşünülmesi ve öncesinde Belgenin askıya alınması uygulamasının getirilmesi,
%1’lik (önerimize göre %7’lik) yabancı madde oranının her bir ithal edilen kısım için değil, yıllık ithalat miktarına göre tespit edilmesi,
Teminat mektubu irat kaydedilirken, toplam teminat mektubu değil, hatalı çıkan ithalat kısımlarına isabet ettiği kadarının irat kaydedilmesi, hakkaniyete ve piyasa gerçeklerine daha uygundur.
Beş yıl boyunca ithal lisansı verilmeme konusunun tekrar değerlendirilmesinin gerektiği kanaatindeyiz.  ( Geri dönüşüm tesislerimizin yatırım teşvik belgesi kapsamında yapıldığını göz önünde bulundurur isek, yatırımcının beş yıl süresince makine, ekipmanını satma, kiralama, vb. işlemleri gerçekleştiremeyeceğinden tesislerin atıl duruma dönüşme durumunun dikkate alınması ve buna izin verilmemesi gerekmektedir.)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR