Microsoft'un tahminlerine göre, yapay zekâ kullanıcılarının yüzde 78'i artık kendi araçlarını işlerine taşıyor. Ancak bu durum, kurumsal yapılarda "Gölge Yapay Zekâ" adı verilen ciddi güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor.
Siber güvenlik çözümlerinde dünya lideri olan ESET, bu yetkisiz yapay zekâ kullanımını mercek altına aldı.
Gölge Yapay Zekâ Nedir?
Gölge yapay zekâ, kurumsal denetim ve onay olmaksızın kullanılan tüm yetkisiz yapay zekâ araçlarını ve teknolojilerini ifade ediyor. ChatGPT, Gemini veya Claude gibi popüler sohbet robotları, çalışanlar tarafından cep telefonlarına veya evden çalışma dizüstü bilgisayarlarına kolayca indirilip kullanılabiliyor. Bu araçlar, iş yükünü azaltma, teslim tarihlerini kolaylaştırma ve daha yüksek değerli görevlere zaman ayırma gibi cazip avantajlar sunarken, aynı zamanda ciddi bir kurumsal güvenlik açığı yaratıyor.
- Bağımsız Uygulamalar: ChatGPT gibi uygulamalar gölge yapay zekânın büyük bir kısmını oluştursa da, sorun yalnızca bunlarla sınırlı değil.
- Tarayıcı Uzantıları ve Meşru Yazılımlar: Bu teknoloji, tarayıcı uzantıları aracılığıyla veya kullanıcıların BT departmanının bilgisi olmadan etkinleştirdiği meşru iş yazılımı ürünlerinin içinde de işletmelere sızabilir.
- Ajanlı Yapay Zekâ Riski: Yapay zekâ inovasyonunun bir sonraki dalgası olan otonom ajanlar (kendilerine verilen görevleri bağımsız olarak tamamlamak üzere tasarlanmış yapay zekâlar) doğru önlemler alınmazsa, hassas veri depolarına erişebilir ve yetkisiz veya kötü niyetli eylemler gerçekleştirebilir.
Gölge Yapay Zekânın Başlıca Güvenlik Riskleri
Kurumsal denetimden yoksun, yetkisiz yapay zekâ (YZ) araçlarının kullanımı, kuruluşlar için büyük potansiyel güvenlik ve uyumluluk riskleri yaratmaktadır. Bu riskler, birden fazla boyutta kendini gösterir:
- Veri Sızıntısı ve Hassas Bilgi Paylaşımı: Çalışanlar, yaptıkları her komutta hassas veya düzenlemeye tabi verileri yapay zekâ araçlarına girme riski taşır. Bu veriler; toplantı notları, fikri mülkiyet (IP), kod veya müşteri/çalışanların kişisel olarak tanımlanabilir bilgileri (PII) olabilir. Bu bilgilerin yetkisiz platformlara aktarılması, doğrudan bir veri sızıntısı ve gizlilik ihlali anlamına gelir.
- Model Eğitimi ve Üçüncü Taraf Depolama: Yapay zekâ sohbet robotlarına girilen her şey, genellikle modeli eğitmek için kullanılır. Bu durum, hassas şirket verilerinin gelecekte diğer kullanıcılara aktarılabilmesi riskini doğurur. Dahası, veriler üçüncü taraf sunucularda depolanır. Bu, sohbet robotu geliştiricisinin çalışanlarının bile bu hassas bilgilere erişebileceği anlamına gelir ve kuruluşu daha büyük bir riske atar.
- Sağlayıcı Kaynaklı İhlaller: Verilerin depolandığı sohbet robotu sağlayıcılarının kendileri de bir güvenlik zafiyeti oluşturabilir. Örneğin Çinli sağlayıcı DeepSeek'te görüldüğü gibi, sağlayıcının kendi sistemlerinin sızdırılması veya ihlal edilmesi durumunda, kurumsal veriler de tehlikeye girer.
- Yazılım Güvenlik Açıkları: Kullanılan sohbet robotlarının uygulamaları, kuruluşu farkında olmadan hedefli tehditlere maruz bırakan yazılım güvenlik açıkları veya arka kapılar içerebilir.
- Kötü Amaçlı Uygulama İndirmeleri (Sahte GenAI Araçları): Bir çalışan, iş amaçlı bir sohbet robotu indirmek isterken, aslında makinesinden gizli bilgileri çalmak için tasarlanmış kötü amaçlı veya sahte bir Üretken Yapay Zekâ (GenAI) sürümünü yanlışlıkla yükleyebilir. Bu amaçla piyasada açıkça tasarlanmış çok sayıda sahte araç bulunmaktadır.
- Ürün Kalitesi ve Hata Riski: Kodlama araçlarının izinsiz kullanımı, tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Çıktılar uygun şekilde incelenmezse, müşteriye sunulan ürünlere istismar edilebilir hatalar (bug'lar) getirebilir.
- Hatalı Karar Alma: Yapay zekâ destekli analiz araçlarının kullanımı da riskli olabilir. Eğer modeller önyargılı veya düşük kaliteli verilerle eğitilmişse, elde edilen analizler ve sonuçlar yanlış olabilir ve bu da hatalı iş kararları alınmasına yol açabilir.
- Finansal ve İtibar Kaybı: Gölge yapay zekâ ile bağlantılı güvenlik ihlalleri, şirkete uyum cezaları dâhil olmak üzere önemli mali kayıplara neden olabilir. Ayrıca, müşteri güveninin zedelenmesiyle birlikte itibar kaybı kaçınılmazdır.
Riskleri Azaltmak İçin Atılacak Adımlar
Gölge yapay zekâ riskleriyle mücadele etmek için her yeni aracı yasaklamak yeterli olmayacaktır. Kuruluşların daha gerçekçi ve kapsamlı bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor:
- Kullanımı Kabul Etme ve Anlama: Bu teknolojilerin kullanıldığını kabul edin. Ne kadar yaygın ve hangi amaçlarla kullanıldığını anlamak için şirket içi testler yapın.
- Gerçekçi Kullanım Politikası Oluşturma: Kabul edilebilir kullanım sınırlarını belirleyen, gerçekçi ve uygulanabilir bir politika oluşturun.
- Güvenli Alternatifler Sunma: Belirli araçların yasaklandığı durumlarda, kullanıcıları bu araçlara geçmeye ikna edebilecek güvenli ve onaylanmış alternatifler sunmaya çalışın.
- İzin Talebi Süreçleri Kurma: Çalışanların henüz keşfedilmemiş yeni araçlara erişim talep edebilecekleri, kolay işleyen bir süreç oluşturun.
- Eğitim ve Farkındalık: Çalışanlara kapsamlı eğitimler verin; gölge yapay zekâ kullanarak aldıkları veri sızıntısı ve uyumluluk riskleri konusunda onları bilgilendirin.
- Ağ İzleme ve Güvenlik Araçları Değerlendirmesi: Veri sızıntısı risklerini azaltmak ve yapay zekâ kullanımına ilişkin görünürlüğü artırmak için ağ izleme ve güvenlik araçlarını değerlendirin.
Kurumlar, bu teknolojiyi toptan yasaklamak yerine, riskleri yönetebilecekleri bir strateji geliştirerek hem yenilikten faydalanmalı hem de siber güvenliklerini koruma altına almalıdır.









