USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Ermeni Kralı ile Urfa Kontu'nun Paylaşmadığı Kale; Ravanda Kalesi

Kilis'in 24 kilometre kuzeybatısında Polateli ilçesine bağlı Belenözü (Ravandan) Köyü sınırları içerisinde yer alan Ravanda Kalesi yaklaşık 1500 yıllık tarihiyle zamana meydan okuyor. Bir süre Ermeni Krallığı ile Urfa Kontluğu arasında birkaç kez el değiştirerek paylaşılamayan kale, şimdiye kadar Ermeni, Bizans, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı Devletleri sınırında bulunan Kale kültürel miras olarak büyük önem arz ediyor.

Ermeni Kralı ile Urfa Kontu'nun Paylaşmadığı Kale; Ravanda Kalesi
08-09-2021 19:05
08-09-2021 19:14
GAZİANTEP
Google News

Kalenin tarihi ve kültürel olarak önemlinden bahseden Yazar Nevin Balta, "Ravan adlı yerleşim yeri, Yavuz Sultan Selim Suriye’yi fethettiği zaman olan 1517 yılına kadar Halep’e bağlıydı. Kalenin adı, klasik Arap kaynaklarında “Ravendan/Revandan/er-Ravendan”, Haçlı kaynaklarında “Ravendel/Ravandal/Ravenel”, Ermeni kaynaklarında da “Aréventan” olarak geçer. Hititlerin Yurdu adlı kitapta, Afrin vadisine ayrılan bölümde, yüksek bir tepe üzerinde, etrafı üzüm bağları ve dut ağaçları ile çevrili bulunan Ravendan (Rowanduz)’ın Orta Çağda yapılmış bir kale olduğu belirtilmektedir. Orta çağda ise İslam fethine kadar bölgeye Bizans İmparatorluğu hâkim durumdaydı. Ancak Bizans kaynaklarında kalenin adına rastlanmamaktadır” ifadelerini kullandı. Tarihi kaynaklar kalenin XI. yüzyıl sonlarında inşa edilmiş bir Bizans yapısı olduğunu işaret etiğini belirten Balta, “Burada kesin olarak bilinen olay, kalenin 1097 yılında Haçlılar tarafından Türklerden alındığıdır” dedi.


Ravanda’nın 1098’de kurulan Urfa Kontluğu’nun batı sınırında önemli bir savunma merkezi olduğuna değinen Nevin Balta, “Bu tarihte kale, Urfa’yı Antakya’ya bağlayan yol üzerinde önemli bir geçit durumundaydı. Bundan sonra Ravanda Kalesi bir süre Ermeni Krallığı ile Urfa Kontluğu arasında birkaç kez el değiştirdi. 1144 yılında atabek İmadeddin Zengi Urfa Kontluğuna son verdi. Böylece Ravanda Selçuklu yönetimine girmiş oldu” ifadelerini kullandı.
Balta, İslam kaynakları 1151’den itibaren Ravanda’dan Halep vilayetine bağlı bir kale olarak bahsedildiğini belirterek, “Tarihçi İbn el-Adim Ravanda’yı “Tek ve yüksek bir dağın üzerinde mancınığın hükmedemeyeceği, okun işleyemeyeceği bir yerde metin bir kaledir. Dağın eteğinde bir dış suru vardır. Ravenden kalelerin en sağlamlarından ve yeri en güzel olanlardandır. Kuzey ve batı tarafından kaleyi hendek gibi bir vadi kuşatır, bir de nehir akar” diye tarif ettikten sonra, kendisinin at sırtında zorluklarla kaleye kadar çıktığını yazar” dedi.
Ravanda’nın 1176’da Selahaddin Eyyubi’nin yönetimine girdiğini belirten Balta, “Kalenin Selahaddin Eyyubi tarafından tamir ve tahkim edildiği, bu münasebetle de giriş kapısının üzerinde bir kitabe bulunduğu bilinmektedir. Hellenkemper kitabında, kalenin doğu bölümünün tamamının Selahaddin Eyyubi döneminde inşa edildiğini araştırmacı Cahen’e dayanarak söylemektedir. Ravanda Kalesi, 1261 yılında Moğolların eline geçer. Kalenin 1268 yılında Memlüklülerin eline geçtiğini, Sultan Baybars’ın Ayıntab ve Ravendan Kaleleri’ni tamir ve tahkim ettiğini tarihi kaynaklardan öğreniyoruz. 1516’da ise bölge Mercidabık zaferinden sonra Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Ne var ki yüzyıllardan beri sınır kalesi ve geçit yeri olarak önem taşımış olan bu bölge, Osmanlı ülkesi içinde sınırların çok gerisinde kaldığı için artık bu özelliğini kaybetmiş ve Halep’e bağlı olarak varlığını sürdürmüştür” şeklinde konuştu.     

Ravanda Kalesi’nin Mimari Yapısı


Kalenin mimari yapısına da değinen Balta, “Kale’nin içinde bugün görülebilen ve batısında bulunan tonozlu yapı, güneydeki şapel, ortasında yer alan küçük yuvarlak kule, sarnıç ve burçlar orta çağdan günümüze ulaşan bir köprü gibidir. Afrin Çayı’nın doğusunda oldukça geniş bir açısı olan kale yüksek konik bir tepe üzerine kurulmuştur. Kale, dağın sivri tepesi oyulmak suretiyle yapılmıştır. Kaleye ait yapılar zirvedeki düzlüktedir. Surlar ve birbirinden farklı uzaklıkta köşeli ve yarım yuvarlak biçimindeki burçlarının bir kısmı hala ayaktadır. Surun büyük bölümü yıkılmış ve toprakla örtülmüş durumdadır” dedi.

 Kalenin iç kısmına da değinen Balta, “Doğu bölümünde ön tarafında merdivenler bulunan iki büyük su sarnıcı vardır. Sarnıçlardan gizli bir yolla Afrin Çayı'na inilebildiği sanılmaktadır. Kuzey bölümünde ise, saray olduğu düşünülen bir yapı kalıntısı bulunmaktadır. Kilis ve yöresinin XI. yy.da ve bu yüzyıldan sonra yapılan savaşlarda önemli rol oynadığı, Ravanda Kalesi hakkındaki kesin bilgi veren kaynakların da aynı tarihleri işaret etmesinden anlaşılmaktadır” dedi.
Ravanda Kalesi görüş açısı oldukça geniş olduğunu söyleyen Balta, “Yüksek konik bir tepe üzerine inşa edilmiş ve tepenin yamaçları da çıkışı engelleyecek kadar diktir. Kaleye ait tüm yapılar zirvedeki düzlükte olup, düzlük sularla çevrilidir. Surlar ve birbirinden farklı uzaklıkta köşeli ve yarım yuvarlak biçiminde olan burçlarının bir kısmı hâlâ ayaktadır. Kalenin içinde iki büyük su sarnıcı ile büyük bir yapıya ait olduğu sanılan kalıntılar vardır. Yörede arkeolojik bir çalışma yapılmadığından aidiyeti hakkındaki bilgiler tahmine ve yörenin ilk sahiplerine dayanmaktadır. Yesemek Heykel Atölyesi'nin Ravanda Kalesi'ne olan yakınlığından ve kalede görülen Hitit mimarisine ilişkin izlerden dolayı Hititler tarafından kullanıldığı düşünülüyor” dedi.

Kale’de herhangi bir yazıt bulunmadığının altını çizen Balta, “Gerek batılı gerekse doğulu kaynaklardan Haçlı döneminden itibaren Kale’nin tarihi izlenebilmektedir. Kale girişindeki, Selahaddin Eyyubi döneminden kalan kitabe ise 1969 yılında yerinden çalınmıştır” dedi.
Ravanda Kalesi’nin Rölöve, Restorasyon, Restitüsyon, Aydınlatma ve Çevre     Düzeni Projesi 
Kaybolmaya yüz tutmuş, arkeolojik ve kültürel değerleri göze kulağa seslenen araç-gereçlerle belgelemek, günümüz insanıyla (hedef  kitle  gençler, çocuklar) tanıştırmak ereğiyle, sergilemek, bugüne taşımak ve geleceğe aktarmak amacıyla hazırlanan “Ravanda Kalesi Rölöve, Restorasyon, Restitüsyon, Çevre Düzeni ve Aydınlatma Projesi”, 06.12.2006 tarihinde Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından önerilmiş Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 23.06.2006 tarihinde sağlanan 330.000.00 TL’lik ödenekle ihale edilmiştir. Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Aldemir'den aldığımız bilgilere göre; söz konusu proje 2006 yılında yüklenici firmaya ihale edilmiştir. Projeyi uygulamakla görevli Yüklenici firma 2006’da çalışmalara başlamış ve 2007 yılında teslim etmiştir. “Ravanda Kalesi Rölöve, Restorasyon, Restitüsyon, Çevre Düzeni ve Aydınlatma Projesi”, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nca onaylanan projenin uygulanması 2010 yılında tamamlanmış ve Ravanda Kalesi aynı yıl içinde ziyarete açılmıştır.

 Kilis Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerinden aldığımız bilge göre; Ravanda Kalesi’nin önceki yıllarda hazırlatılan Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon, Elektrik ve Çevre Düzenleme Projelerinin 2009 yılında uygulanmasına başlanılmıştır. Yaklaşık maliyeti 1.064.000,00 TL ve ihale tarihi 05.02.2009, sözleşme bedeli 609.805.54,00 TL, işe başlama tarihi 08.04.2009 ve işi bitirme tarihi 02.07.2010’dur.

 Kilis Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü denetiminde Demars İnşaat Turizm Ticaret Ltd. şti.’ye ihale edilen Ravanda Kalesi’nin restorasyon projesi şantiye şefi yüksek mimar Umut Bilgiç tarafından yürütülmektedir. Söz konusu restorasyon çalışmaları Gaziantep Müze Müdürlüğü’nün desteğiyle sürmektedir. Ravanda Kalesi Restorasyon işi günümüzde sorunsuz bir şekilde devam etmektedir. Restorasyon kapsamında, yıkılan surlar onarılmakta, mevcut durum muhafaza altına alınmakta, yürüyüş yolları, oturma gurupları, sosyal tesisler, otopark, aydınlatma ve çevre düzenlemesi işleri yapılmaktadır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP EDİN...
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
ANKET TÜMÜ
Gaziantep'te hangi belediyeyi daha başarılı buluyorsunuz?