“ Lobi ” kelimesi sözde Ermeni tasarısının Amerikan Senatosuna gelmesi ile ülkemizde en çok kullanılan kelimesi oldu. Yazılı, görsel tüm medya kanalları Lobi, lobiciliği, diasporayı sorgular oldular. Doğal olarak izleyenler olarak neden güçlü bir Türk Lobisi yok? Diye de düşünmeye başladık.
Avrupa, Amerika , Dünya da ki Ermeni ve Türklere bakarsak başka bir millet olsaydı sözde soykırım tasarısı Amerikan meclisine gelir miydi? Diye soramadan geçemiyoruz. Nedir eksik olan!
Lobi oluşturan Türk toplulukları neden yok? Lobici olma koşullarını oluşturamıyor muyuz?
Eğitimimiz, bilgimiz mi eksik? İletişimde başarısız mıyız? Devlet desteğimi yok? Nedir?
İşçi olarak gittiği ülkelerde doktorların, mühendislerin, avukatların işadamların olduğu yer aldığı bu gücü organize etmede, devletimizin gücünü neden göremiyoruz?
Geldiğimiz noktada, Türklerin hakkını, haklılığını dünyaya anlatabilecek, devletimiz tarafından desteklenen lobilere sahip olmadığımız ortada. Türklerin lobi konusunda çok zayıf olduğunu görebiliyoruz.
Hâlbuki tarihimize baktığımızda böyle demiyor. Bir çok devletler, imparatorluklar kuran milletin lobiciliği de çok eskiydi.
Bugünkü anlamda anladığımız modern lobicilikte ise 1924 yılında “ Türk Tavün Cemiyeti” Bu cemiyet 6 Ağustos 1923 yılında Amerika ve Türkiye arasında Lozan da imzalanan “ Dostluk ve Ticaret Antlaşması” nın iptal edilmesi için Ermeni ve Türk lobilerinin “Lozan Antlaşmasına Hayır ”antlaşmasına karşılık 1924 yılında ilk tepkiyi göstererek Türkiye’nin bu alanda bilinen ilk modern lobicilik çalışmasını başlatmıştır. Ermeni ve Rum Lobilerinin çalışmalarına karşılık “ Özgür İnsanlar Ülkesinin Liderlerine ” başlıklı İngilizce küçük bir broşür yayımladı. Açık mektup yâda muhtıra niteliğinde bir broşürdü bu. Amerikan Kongresi üyelerine dağıtılmıştı. Lozan antlaşmasının onaylanmasını engellemek amacıyla sürdürülen kampanya karşısında “ Biz Amerika da ki Türk kolonileri… Bu muhtırayı saygıyla dikkatinize sunarız” diye başlıyordu. Türk düşmanlarının kasıtlı iftiraları “ şiddetle protesto” ediliyordu. Ondan sonra Lozan Antlaşmasının neden onaylanması gerektiği, bunun dünya barışına ve Türk Amerikan ilişkilerine yapacağı katkı sebepleriyle açıklanıyordu.(şimşir 200143-44)
Devlet aracılığı ile uluslararası ilk denemeler, 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde Türkiye’nin çıkarlarının korunması için Amerikalı profesyonel bir lobi şirketi ile anlaşma yapmasıyla başlamıştır. Ülkemizin yapmış olduğu lobicilik süper güç ABD dışında ekonomik, ticari, siyasi ve askeri alanda dünyada belirleyici olan Avrupa Birliği ülkeler ile de yapmaktadır.
Bugün Avrupa ya baktığımızda Türk lobisinin durumu ABD den farklı değil. Avrupalı devletler tarafından desteklenen bir PKK, FETO lobisinin TÜRK lobisinden çok daha güçlü olduğunu görebiliyoruz.
Lobiler Dünyada karar alma makamında bulunanları, iletişiminde geliştirdiği teknolojiler ile enformasyona tabi tutarken, ulusal düzeydekileri sıkıntıya sokmaktadır.
Günümüzde güçlü ülkelerin desteğini kazanmak için tüm dünya milletleri bulundukları ülkelerde kendilerini anlatmaya yönelik lobi faaliyetleri içinde bulunmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde Türk lobisinin de dilerim milli konularımızda birlik beraberlik içerisinde gerçekleştireceğimiz lobi faaliyetlerimiz olur.
Avrupa, Amerika , Dünya da ki Ermeni ve Türklere bakarsak başka bir millet olsaydı sözde soykırım tasarısı Amerikan meclisine gelir miydi? Diye soramadan geçemiyoruz. Nedir eksik olan!
Lobi oluşturan Türk toplulukları neden yok? Lobici olma koşullarını oluşturamıyor muyuz?
Eğitimimiz, bilgimiz mi eksik? İletişimde başarısız mıyız? Devlet desteğimi yok? Nedir?
İşçi olarak gittiği ülkelerde doktorların, mühendislerin, avukatların işadamların olduğu yer aldığı bu gücü organize etmede, devletimizin gücünü neden göremiyoruz?
Geldiğimiz noktada, Türklerin hakkını, haklılığını dünyaya anlatabilecek, devletimiz tarafından desteklenen lobilere sahip olmadığımız ortada. Türklerin lobi konusunda çok zayıf olduğunu görebiliyoruz.
Hâlbuki tarihimize baktığımızda böyle demiyor. Bir çok devletler, imparatorluklar kuran milletin lobiciliği de çok eskiydi.
Bugünkü anlamda anladığımız modern lobicilikte ise 1924 yılında “ Türk Tavün Cemiyeti” Bu cemiyet 6 Ağustos 1923 yılında Amerika ve Türkiye arasında Lozan da imzalanan “ Dostluk ve Ticaret Antlaşması” nın iptal edilmesi için Ermeni ve Türk lobilerinin “Lozan Antlaşmasına Hayır ”antlaşmasına karşılık 1924 yılında ilk tepkiyi göstererek Türkiye’nin bu alanda bilinen ilk modern lobicilik çalışmasını başlatmıştır. Ermeni ve Rum Lobilerinin çalışmalarına karşılık “ Özgür İnsanlar Ülkesinin Liderlerine ” başlıklı İngilizce küçük bir broşür yayımladı. Açık mektup yâda muhtıra niteliğinde bir broşürdü bu. Amerikan Kongresi üyelerine dağıtılmıştı. Lozan antlaşmasının onaylanmasını engellemek amacıyla sürdürülen kampanya karşısında “ Biz Amerika da ki Türk kolonileri… Bu muhtırayı saygıyla dikkatinize sunarız” diye başlıyordu. Türk düşmanlarının kasıtlı iftiraları “ şiddetle protesto” ediliyordu. Ondan sonra Lozan Antlaşmasının neden onaylanması gerektiği, bunun dünya barışına ve Türk Amerikan ilişkilerine yapacağı katkı sebepleriyle açıklanıyordu.(şimşir 200143-44)
Devlet aracılığı ile uluslararası ilk denemeler, 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde Türkiye’nin çıkarlarının korunması için Amerikalı profesyonel bir lobi şirketi ile anlaşma yapmasıyla başlamıştır. Ülkemizin yapmış olduğu lobicilik süper güç ABD dışında ekonomik, ticari, siyasi ve askeri alanda dünyada belirleyici olan Avrupa Birliği ülkeler ile de yapmaktadır.
Bugün Avrupa ya baktığımızda Türk lobisinin durumu ABD den farklı değil. Avrupalı devletler tarafından desteklenen bir PKK, FETO lobisinin TÜRK lobisinden çok daha güçlü olduğunu görebiliyoruz.
Lobiler Dünyada karar alma makamında bulunanları, iletişiminde geliştirdiği teknolojiler ile enformasyona tabi tutarken, ulusal düzeydekileri sıkıntıya sokmaktadır.
Günümüzde güçlü ülkelerin desteğini kazanmak için tüm dünya milletleri bulundukları ülkelerde kendilerini anlatmaya yönelik lobi faaliyetleri içinde bulunmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde Türk lobisinin de dilerim milli konularımızda birlik beraberlik içerisinde gerçekleştireceğimiz lobi faaliyetlerimiz olur.
