USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Seçimlerde Baraj Neden Var?

02-09-2021

Seçim barajı, seçimlerde kanunlarca belirlenmiş oy oranlarına göre, meclise girecek siyasi partilerin belirlenmesini sağlayan bir uygulamadır. Ülkemizde %10 oranındaki seçim barajının %7’ye indirilmesi gündemde. Bu konuda yasa değişikliğine gidilecek.

Peki,

  1. Seçim barajları neden var?
  2. Seçim barajı olmazsa ne olur?
  3. Seçim barajı neden düşürülüyor?
  4. Baraj düşerse Meclis projeksiyon değişir mi?
  5. Bu değişikliğin Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgisi var mı?

Bu ve benzeri sorular hepimizin aklında sanırım. Kısaca bu hususlara değinmek istiyorum…

Dünya genelinde hemen hemen her ülkede, Meclis seçimleri için bir baraj öngörülmüş durumda. Baraj oranları (genellikle) %2 ile %8 arasında değişiyor. Nadir de olsa bazı ülkelerde baraj yok. Ülkemizdeki oran %10 ve gelişmiş ülkelere göre yüksek…

Parlamenter sisteme özgü olan barajların getirilmesindeki temel amaçlar şunlar:

  • İstikrarlı hükümetlerin kurulabilmesini temin etmek,
  • Meclisteki parti sayısını sınırlamak,
  • Çok partinin kurulmasını veya bunların seçimlere girmesinin getireceği sorunları aza indirmek,
  • Kitle partilerinin çoğalmasını temin etmek,
  • Bölgesel partilerin oluşumunu zorlaştırmak,
  • Partilerin oy kaygısı ile sertleşme ve marjinalleşme risklerinin ortadan kaldırmak…

İşte seçim barajı olmazsa, çok parçalı bir meclis ortaya çıkabilir, bölgesel partilerin çoğalması ve siyasetin kitleselliği yitirmesi söz konusu olabilir. Bu da hem temsil sorunu hem yönetim istikrarı sorunu hem de merkez siyasetinin yitirilmesi demektir. Bu anlamda parlamenter sistemler açısından baraj önemli bir husustur. 

Seçim barajının yüksekliği yıllardır konuşulan bir konu!.. Bu tartışmalara sürerken, MHP’nin çıkışı ile %7’ye ineceği kesinleşti diyebiliriz… Böylece meclis projeksiyonunun değişeceğini, daha çok partinin girebileceğini öngörmemiz mümkün. Ancak burada önemli bir hususu belirtmek gerekir: Türkiye’de artık parlamenter sistem uygulanmamaktadır!

Yukarıda da değindiğimiz üzere, barajlı sistemler; parlamenter sistemler için vazgeçilmez bir enstrümandır. Parlamenter sistem, Meclisin içinden hükümetin çıktığı, hükümetin bir milletvekili tarafından kurulduğu ve Meclisin güvenoyu vermesi ile göreve başlaması mantığı üzerine kurulmuş bir sistemdir.

Oysa Türkiye 2018 yılı itibarıyla Başkanlık sistemine geçmiştirSeçmenin cebinde birisi hükümeti kuracak kişiye vereceği, diğeri de yasama yapacak vekilini seçeceği iki oyu vardır. Bu halde, meclis içinden hükümet çıkmadığı için, Cumhurbaşkanı olarak X partisinini/ittifakının adayını tercih eden seçmen, milletvekilliği için Y partisini tercih edebilecektir.

Bu noktada Meclisteki parti sayısının artmasının, yönetimin istikrarı noktasında bir dezavantaj sağlaması mümkün değildir. Ancak merkez siyasetten uzaklaşılması, bölgesel parti krizlerinin doğmaması ve nihayet kitlesel partilerin oluşmasını temin için yine bir baraja ihtiyaç duyulması gerekmektedir. Bir de Meclisin bir takım (HSK, RTÜK vb adli-idari görevi olan vb yapılara) atamalarda etkin olduğunu ve belki gelecek dönemde bunun artabileceğini de akıllardan çıkarmamak gerekir. Bu noktalar beraber düşünülünce barajı tamamen terki mevzu bahis olarak görülmemektedir.

Bir başka yönden ise ittifakların önünün açılması ile partilerin meclise girme kanalları açıktır. Tek başına girmek isteyenler için baraj sınırı indirilmek ile ittifak dışı kalıp meclise girmenin daha kolaylaşacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Kim ne derse desin, barajda yapılan 3 puanlık indirim demokrasi adına önemli bir kazanımdır. Farklı açıdan bakınca bu değişikliğin tıpkı ittifak rejimi gibi Cumhurbaşkanlığı sisteminin bir getirisi olarak değerlendirilmesi gerekir. Zira, hükümet krizi çıkmayacak bu sistemde meclisin, görece daha renkli hale getirilmesi Cumhurbaşkanlığı sistemi ile uyumlu ve hatta sistemi tahkim edici bir gelişmedir. Bu manada, başka seçim düzenlemelerinin de gelmesi olasıdır…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR