Siz söylemeden ben söyleyeyim; Evet, Şamil Tayyar ilanihaye benim dostum…
24 Haziran Seçimleri’nde aday gösterilmemesini Şamil Tayyar olgunluğunda karşılayamadım.
Açık söyleyeyim zoruma da gitti.
‘Bunda bir hayır var’ da diyemedim… Yine de Reis hiç diyemedim… Kasap Hüseyin’in oğluyken beni milletvekili yaparken iyiydi, şimdi aday yapmadı diye neden kötü olsun diyemedim.
Bekledim!...
Beklentilerimi kategorize ettim…
Milletvekilliğinin esprisinin kalmadığı şu yeni dönemde, bakan yardımcılığı görevi verebilirler diye bekledim…
Vermediler…
Kim bilir bakarsın Cumhurbaşkanı danışmanı yaparlar diye düşündüm…
Düşüncelerimde kaldı…
Bir umut MKYK dedim…
O da olmadı…
İyi de Şamil Tayyar ne yaptı, ne suç işledi?
E, FETÖ Borsası demeseymiş iyiydi…
E, Cumhurbaşkanı’nın atadığı Rektör ile bu kadar uğraşmamalıydı
Ne yapmalıydı?
Bugün listede olanlar gibi üç maymunu mu oynasaydı?
Padişahım çok yaşa mı deseydi?
İyi de Şamil Tayyar’a, Şamil Tayyar’ı Tayyar yapan fıtratından vazgeç diyorsunuz.
Şamil Tayyar, dün ne ise bugün de aynı Şamil Tayyar.
Şamil Tayyar’ı milletvekili yapan irade, bundan dolayı milletvekili yapmadı mı?
O gün helal olsun diyenler bugün siyaseten olmaz diyorlar.
Gazeteci Şamil Tayyar, milletvekili Şamil Tayyar olunca değişmedi ki… Dil aynı dil, kalem aynı kalem… Etrafı “padişahım çok yaşa” diyenlerle kuşatılmışken, kral çıplak demesi mi tek suçu?
Kral çıplak derken şerrine demedi ki, hayrına söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 17-25 Aralık kumpaslarında serzenişi ne idi?
“Beraber yola çıktığım arkadaşlarım dahi bana inanmıyor.”
O gün yanında dimdik duran Şamil Tayyar değil miydi?
7 Şubat MİT Krizinde, 17-25 Aralık Kumpaslarında, Gezi Olayları’nda hep yanındaydı. Kafalarında soru işaretleri raks edenler, karnından konuşurken…
O, Allah Reis’e zeval vermesin diyordu.
O hep yanındaydı. Hiç kimsenin cesaret edemediği bir ortamda bu duruşunu hiç bozmadı… Abdullah Gül ve AK Parti’nin diğer kurmayları konusunda fikir aykırılığına düştüğünde de Şamil Tayyar, Cumhurbaşkanı’nın yanında saf durdu.
Hatırlayın!!!!
Şamil Tayyar, henüz adı; ne Paralel Yapı ne de FETÖ koyulmamış polis müdürleri ve bürokratlarla mücadelede de yapayalnızdı. Bugün milletvekili olan arkadaşları bile yanında yer almamıştı.
Telefonlarım dinleniyor dediğinde de yalnızdı.
Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile kavga ederken de yalnızdı.
Hatta dönemin Gaziantep Valisi , “ O işine baksın” diyerek Şamil Tayyar’a ayar verme cüreti gösterdiğinde, bir Allah’ın kulu destur diyemedi. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı da maalesef Vali ile aynı safta durdu.
Ta ki Gaziantep’te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan’ın ailesine fiziki saldırı olana kadar…
10 bin fitte müdüre haddini bildirmek için uçağın rotası bile değiştirilmek istenmişti.
Nihayetinde o müdürler görevden alındı.
Şamil Tayyar bir kez daha haklı çıkmıştı.
Tıpkı 23 Ocak 2016’da program yaptığı Beyaz TV’de; “ Darbe hazırlığı var” uyarısında haklı çıktığı gibi. 15 Temmuz Destanı’nı yazanlardan biri de Şamil Tayyar idi…
15 Temmuz Hain Darbe kalkışmasında sokağa inen, AK Parti Genel Merkezi’nin önünde halkı direnişe çağıran tek kişi Şamil Tayyar’dan başkası değildi. (bkz.https://www.youtube.com/watch?reload=9&v=z5hmmo3WvWA)
O gaybana gecede “Bedeli ne olursa olsun tanklar geliyor, tankların üzerine çıkacağız. Allah bizimledir.” diyen bir tek Şamil Tayyar vardı. Bana, darbe kalkışmasının ilk saatlerinde sokakta olan bir milletvekili daha gösterebilir misiniz?
O gece “Bedeli ne olursa olsun” diyen Şamil Tayyar’ın bedeli de 24 Haziran’da liste dışı bırakılması mı?
Allah aşkına Şamil Tayyar, ne suç işledi?
FETÖ Borsası dediği için bugün milletvekilliğinde tekaüt edildi.
Peki, haksız mıydı?
Bursa’da patlak veren FETÖ Borsası peki ne yapacağız?
Maalesef başkaları gibi duyup da şehir efsanesi diyemediklerimiz var.
Nah buraya kayıt düşüyorum…
Şamil Tayyar yine haklı çıkacak…
O zaman bir kuru özür yetecek mi?
Ben olsam o dal, kırıldı bir kere derim.
Ama Şamil Tayyar, Reis’e olan sevgisinden bunu hiçbir zaman diyemeyecek.
Bu da size yeter!