FETÖ operasyonlarının Gaziantep'te geldiği noktayı hepimiz takip ediyoruz. Özellikle son dönemde iş dünyasına yönelik operasyonlar hız kazandı, çok sayıda sanayici tutuklandı.
Bu durumun sanayicilerde bir gerginlik yarattığı kesin. Geçmişte bir çoğunun bağı olduğu için bu gerginliklerini de anlamak gerek...
Öncelikle şunu kabul edelim...
FETÖ'nün finans merkezleri arasında yer alan Gaziantep'te, bir çok sanayici bunlara öyle destekler sağlamışlar ki.. O dönem bunu tahmin ediyorduk ama, işin bu kadar ileri boyutta olduğunu inanın hiç bilmiyorduk.
Bırakın reklamı, bir abonelik almakta zorlandığımız, hatta alamadığımız o anlı şanlı işadamlarının FETÖ'ye geçmişte ne destek sağladıklarını, rakamların binleri, onbinleri geçip milyonlara nasıl ulaştığını şaşkınlıkla öğreniyoruz.
Zaman Gazetesi'ne, Sızıntı'ya 3-5 değil, 10-20-50-100 aboneliklerin gerçekleştirildiğini kendi ifadelerinden öğrenince, küçük dilimizi yutacak oluyoruz.
Bunlar geçmişte hep yapılmış, desteğin boyutu neredeyse ortaklık seviyesine ulaşmış...
Xxx
Bu durumu kabul etmekle birlikte, şunu da kabul edelim... Gaziantepli sanayici 17/25'te yönünü çok çabuk belirleyip, safını hükümetin yanında tutarak, FETÖ'ye sırtını dönüp, devletinin yanında yer aldı.
Kimi gücün yanında yer alma korkusundan, kimi de gerçekten inandığı için...
Tabi ikili oynayanlar da oldu...
Bu devran döner deyip, devletinin yanında gibi gözüküp FETÖ ile aşık atmaya devam edenler, yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tepeden gelen talimatla Ak Parti'nin karşısında kim güçlüyse onu destekleyenler, gerektiğinde PKK'lı bile olanlar...
Onların bir çoğu şimdi cezaevinde...
Bugünleri görüp, verdiği himmetleri, bağışları kesen, mütevellisinden istifa eden, çocuklarını okullarından, dershanesinden geri alan, Bank Asya hesaplarını kapatan, FETÖ ile tüm bağını kesenler ise dışarıda...
Tabi bu demek değil ki suçları yok...
Hepsinin soruşturması, yargılanması devam ediyor.
Xxx
Bu aralar elden ele dolaşan ifadeler, whatsapp'larda gezen tutanaklar, itiraflar, pişmanlıklar...
Bu ifadelerden birisini yayınladıkları için cezaevinde olan gazeteci meslektaşlarımız...
İfadeler elden ele dolaşınca, o işadamı şunun hakkında şunu demiş, bu işadamı bunu itiraf etmiş, pire deve olmuş, dedikodular almış başını gidiyor...
Yani ortada inanılmaz bir bilgi kirliliği, yalan furyası, kısacası Antep Karası var.
Bunların hepsinin nedeni de, bir şekilde sızan, elden ele dolaşan ifadeler, itiraflar...
Bunlar nasıl sızıyor, kim sızdırıyor?
Xxx
Gaziantep sanayicisi cuma günü Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile buluştu. İş dünyasından kimi ararsan orada. FETÖ soruşturmasında ifade veren, bilgisine başvurulan, hatta hakkında soruşturma olanlar...
Yani, herkes için bulunmaz fırsat...
Şikayeti olanın, hukuksuzluğa uğradığını iddia edenin arayıpta bulamayacağı fırsat...
Bir yanda adaletin en tepesindeki isim, Adalet Bakanı...
Diğer yanda çoğu halen soruşturma geçiren ve "Acaba bir sabah gelip beni alırlar mı" endişesiyle yaşayan bazı sanayiciler...
Maalesef Gaziantep sanayicisi bu fırsatı değerlendiremedi...
Abdülhamit Gül çok kısa konuştu, "Sizleri dinlemek, sıkıntılarınızı duymak istiyorum" dedi, sözü sanayicilere verdi...
Ahmet Şireci mikrofonu aldı "Ötelenen SSK primlerinin affını" istedi...
Musa Özgüçlü "Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki uygulamaları" şikayet etti...
Mehmet Teymur "Pamuk ipliği sektöründeki sıkıntıları" anlattı...
Ne alakaysa anlamadım...
Bakan Gül, başka sorusu olan var mı diye sordu, bekledi, baktı kimse soru sormuyor, "Demek ki Gaziantep'te hukuki anlamda hiç bir sıkıntınız yok. Adliye'den, Başsavcı'dan çok memnunsunuz" deyip taşı gediğine koydu gitti...
Oysa, gazeteci arkadaşlarımızın açık isimlerini yazdığı için tutuklanmalarına neden olan kişilerin çoğu orada ve hepsi Bakan'ın tam karşısında...
Bunlardan birisi de çıkıp, "FETÖ soruşturmasında verilen ifadeler nasıl elden ele dolaşıyor, nasıl sızıyor, kim sızdırıyor, nerede masumiyet karinesi?" diye soramadı...
Herkesi birbirine düşüren bu ifadelerin yarattığı düşmanlığın farkında değiller galiba...
Bizi görünce konuşan sanayici ağabeylerimiz arkadaşlarımız, keşke şikayetlerini adaletin tepesindeki Abdulhamit Gül kendilerinden soru beklerken dile getirebilselerdi...