USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bilin bakalım yangında kimin ihmali var?

06-11-2020

Yangın olasılığına devletin ilgili tüm kurumlarının uyarmasına rağmen hükümet kulak asmadı...

‪1995 Haziranında büyük Beşparmak yangınını yaşadık, sonrası her yaz mütemadiyen çeşitli büyüklükte yangınlar yaşıyoruz. Son birkaç gündür yaşanan küçük yangınlara bugün Kayalar köyünden başlayan ve Kalkanlı ODTÜ kampüsüne kadar varan alanda büyük bir yangın yaşadık. Yaşanan felaketin bilançosu korkunç fakat asla yerine koyamayacağımız 8 asırlık 'Anıt Zeytin Ağaçları'nın da bu felakete dahil olması bizleri daha da derinden yaraladı. ‬

‪Bu yangınlar hemen hemen her yıl oluyor.

‪Bizleri en çok yaralayan, hükümet yetkililerinin beklenen yangına karşı tedbir almak yerine, yangın sonrası 'hayret reaksiyonu' göstermeleri.

2016 yılında dönemin Bayındırlık Çevre ve Kültür Bakanı tarafından orman yangınlarına karşı erken uyarı sistemi uygulanması hayata geçirilmişti.

‪Bırakın tedbir almayı,‬ 2016 yılında devreye konulan erken uyarı sistemlerinin bakımı yapılmayıp, gerekli güncellemeleri dahi yapılmadı. Hükümet programında yer dahi verilmedi.

Aslında mesele buraya kadar okuduklarınızdan daha da trajik.

KKTC Meteoroloji Dairesi 17 Mayıs 2020, Pazar günü (dün) resmi web sitesinden yaptığı uyarıda şunu belirtiyor:

‘ORMAN YANGINI OLASILIĞI ÇOK YÜKSEK’

Hemen ardından ayni gün, Kayalar köyünden başlayıp, Kalkanlı, ODTÜ kampüsüne kadar devam eden yangın yaşanıyor.

Bunu da belirtmeden geçmem mümkün değil, Meteoroloji Dairesi'nin resmi web sitesindeki sloganı 'Haberiniz olsun, hazırlıksız yakalanmayın'

Yani devletin meteoroloji kurumunun uyarısına rağmen hiçbir tedbir alınmadı.

Bunla da bitmiyor, yangından tam 1 ay önce 18 Nisan 2020’de, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, havaların ısınmasıyla yangınların arttığına işaret ederek, ülkemizde yangın müdahaleleri ve alt yapı hazırlıklarında eksiklikler olduğunu açıklıyor.

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam:

“YANGIN SÖNDÜRÜCÜ YASAL ZORUNLULUK”

Uluçam, ülkemizde 800 bin dönüm arazide tarım yapılmakta olduğunu belirterek, bu alanlarda tedbir amaçlı yangın söndürücülerin bulundurulmasının yasal zorunluluk olduğunu söyledi ve ülkemiz tarımcısının işe başlamadan önce tüm teçhizatını kontrol etmesi gerektiğini vurguladı.

“Her sene arazi yangınlarını görüyoruz ve üzülüyoruz. Ülkemizde 800 bin dönüm arazide tarım yapılmaktadır. Tarımda yangın tedbiri için yangın söndürücü bulundurulması yasal zorunluluktur. Denetimler yapılmalı. Bu konu, makine güvenliği ve iş güvenliğine girer, yangınlar sonucu daha çok tarımda kullanılan makineler yanar, makine aksamında çıkan yangına farklı tedbirler alınır, elektrik kaçağına farklı tedbir alınır, yağ yangınına farklı tedbir alınır. Ülkemiz tarımcısının işe başlamadan öncesinde mutlaka tüm teçhizatını kontrol etmesi gerekir”

Orman Mühendisleri Odası Başkanı Can Conkbayır:

“ORMAN YANGINLARINI ÖNLEME VE MÜCADELE TÜZÜĞÜ”NE RAĞMEN HERHANGİ BİR BAKANLAR KURULU KARARI DAHİ ÜRETİLMEDİ”

Orman Mühendisleri Odası Başkanı Can Conkbayır, Mayıs ayına girilmesiyle orman yangını riskinin hızla yükseleceğine işaret ederek, hükümetin orman yangınlarıyla mücadele mevzuatının gereği olan yangın hazır kuvvet ekiplerini derhal oluşturmasını istedi.

Conkbayır, yaptığı açıklamada, ülkede Koronavirüs salgınıyla uğraşılan bugünlerde yangın gibi başka felaketlerin yaşanmaması için bazı uyarılar yapmanın elzem olduğunu belirtti.

Can Conkbayır, orman yangınlarıyla mücadele amacıyla Orman Yangınlarını Önleme ve Mücadele Tüzüğü'ne uygun olarak her yıl 1 Nisan itibarıyle göreve başlaması gereken Orman Yangın Hazır Kuvvet Ekiplerinin, Nisan ayının sonuna gelinmesine rağmen hala kurulmadığına işaret etti. Conkbayır, kurulması için gerekli ödeneğin ayrılmadığını ve herhangi bir Bakanlar Kurulu Kararı dahi üretilmediğini kaydetti.

Conkbayır, uyarısına şöyle devam etti:

“Orman alanlarını yangına karşı 24 saat esasına göre gözetlemesi gereken yangın gözetleme kuleleri faaliyete alınmamış, belirli bölgelere konuşlandırılan ve olası bir yangına karşı 24 saat esasına göre çalışan sözleşmeli yangın işçilerinden oluşan yangın hazır kuvvet ekipleri hali hazırda oluşturulmamıştır. Yine olası bir orman yangını durumuna karşı 24 saat esasıyla çalışan ve orman itfaiye araçlarını her an harekete hazır bulunduracak olan sözleşmeli arazöz şöförleri de hala istihdam edilmemiştir. Orman Dairesi sözkonusu yaklaşık 120 kişilik mevsimlik işçi personeli istihdam etmemesi durumunda elindeki yangın söndürme imkan ve kabiliyetlerini verimli kullanamayacak, orman yangınlarına erken müdahale edemeyecektir”

Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Ulubay:

“YENİ YANGIN YÖNETMELİĞİMİZ UZUN ZAMANDIR HAZIRLANMASINA RAĞMEN HENÜZ BAKANLAR KURULUNDAN GEÇMEDİ”

Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Ulubay ise yangından 1 hafta önce yaptığı yangın uyarısında şunları belirtti;

“Son yıllarda yaptığımız tüm tesisatlar yangın yönetmeliğine uygun olarak tasarlanmaktadır. Yeni yangın yönetmeliğimiz uzun zamandır hazırlanmasına rağmen henüz bakanlar kurulundan geçmedi, arazilerle ilgili olarak ise yanıcı maddelere karşı otların temizlenmesi gerekir. Yol kenarında ot olmaması gerekir. Küçük bir cam parçasından da yangın çıkabilir. Dağlarda ormanların yangınına gerekli yollar açılması gerekir. Yangın uçakları ve helikopterler gerekir. Şehirlerden başlayarak kırsala doğru tüm arazilerin temizlenmesi gerekir.”

Ulubay uyarısına şöyle devam etti;

“İnsanlar hiç düşünmeden sigarayı yola atıyorlar, piknik alanlarının belirlenmesi lazım. Herkesin her istediği yerde mangal yakmaması gerekir. Tüm dünyada geliştirilmiş protokoller var, ayrı bir birim oluşturulması gerekir. Dağlık bölgelerde konutlar var, bunların korunması lazım. Ormanlık alanlara girişlerin serbest olmaması lazım. Bunlarla ilgili cezai yaptırımlar uygulanması lazım.”

Özetle, yangın olasılığını devletin ilgili tüm kurumlarının uyarmasına rağmen hükümet kulak asmadı.

Yanan ormanları, bitki örtüsünü 50 yılda belki geri kazanırız ama 8 asırlık 'Anıt Zeytin Ağaçları'nı sonsuza kadar kaybettik.

Fazla söze gerek yok...

Mesele yangın helikopterimiz var yada yok meselesi değil.

Mesele tamamıyle VURDUMDUYMAZLIK ve İHMAL...

İşte siyaset kurumuna kaybettiği güveni halktan geri kazanması için tam bir fırsat.

Gereğini yapın...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR