Sağlık

Sağlıkçılar kurtardıkları canlarla yaşadıkları duygu yoğunluğunu unutamıyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Kırklareli'nden bölgeye gönüllü giden 112 Acil Sağlık personelleri, hüznü ve sevinci bir arada yaşadı.

Sağlıkçılar kurtardıkları canlarla yaşadıkları duygu yoğunluğunu unutamıyor
21-02-2023 14:16
Kırklareli

Pınarhisar 2 Nolu Aile Sağlık Hizmetleri İstasyonunda görevli paramedik Yunus Emre Günalp, Demirköy 2 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'nda görevli acil tıp teknisyeni Mahir Ceylan, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından gönüllü olarak bölgeye gitti.

Günalp ve Ceylan, arama kurtarma ekiplerinin çalıştığı enkazların başında yaşam belirtisiyle umutlu bekleyişlere tanıklık ederek, yıkıntılardan kurtarılanların yeniden hayata tutunabilmesi için var güçleriyle sağlık hizmeti sundu.

Günalp Kahramanmaraş, Ceylan ise İslahiye'de enkazlardan çıkarılan yaralıları bölgedeki sahra hastaneleri ile çevre illerdeki şehir hastanelerine ulaştırdı.

Kahramanmaraş'a ulaştığında depremin büyük yıkımı ile karşılaştığını ifade eden Günalp, AA muhabirine, ilk olarak yol kenarlarında yardım bekleyen yaralı vatandaşların yardımlarına koştuklarını kaydetti.

Sahra hastanesindeki hasta sevkinden şehir merkezine döndükleri sırada meslektaşlarının yardım çağrısına kayıtsız kalmadıklarını anlatan Günalp, şöyle konuştu:

"Enkazdan 2 yaralı çıkarılma durumu olduğunu öğrendik ve orada 2 saat kadar beklemenin sonunda 7 ve 16 yaşlarında iki çocuk enkazdan çıktı. Oradaki durumdan çok etkilenmiştik. Etkilenmemizin sebebi iki farklı duygu yaşandı orada. İki bina yıkılmış binanın bir ucunda mutlu bir bekleyiş var iki çocuk enkazdan çıkarılıyor, binanın öteki tarafında da aynı anda aynı dakikada iki ceset çıktı. Bir tarafta hüzün hakimken, diğer tarafta sevinç hakimdi o bizi çok etkiledi."

"Enkazdan çıkan kız çocuğu bizi sakinleştirdi"

Günalp, enkazlardan vatandaşların canlı olarak çıkarılmasıyla hastanelere sevk için hızlı hareket ettiklerini, zaman zaman da olayın ciddiyetiyle heyecan yaptıklarını dile getirdi.

Enkazdan çıkan 11 yaşındaki bir kız çocuğunun ambulansta ilk müdahalesi yapıldığı sırada kendilerini sakinleştirdiğini vurgulayan Günalp, şunları kaydetti:

"Göreve başladığımızın bir sonraki günü 11 yaşında bir çocuk, anne ve bir baba enkazdan çıkarıldı. Kız çocuğunu ambulansa aldık, ilk müdahalesi sırasında ister istemez olayın da heyecanıyla vitallerini almaya çalışırken, hızlı bir şekilde reaksiyon göstermeye çalışırken kurtardığımız kız çocuğunun bizi sakinleştirmesi, dinginleştirmesi bizi çok farklı duygulara gark etti. Enkazdan çıkan küçük kız ambulansta 'Ağabey, abla sakin olun ben iyiyim daha da iyi olacağız. Sizler bir meleksiniz, hepinizden Allah razı olsun' gibi konuşmaları bizi manevi olarak etkiledi."

"Bizden ilk su istedi, yabancı ekiplerle İngilizce konuştu"

Günalp, yaşadığı duygu dolu bir başka olayı da şöyle anlattı:

"Depremin 130'uncu saatiydi bir hasta sevki yaptık ve çağrı merkezine dönüş güzergahında Kahramanmaraş Onikişubat ilçesinde bir enkazdan ses geldiği söylendi ve acil ekip istendi. Biz de uygun olduğumuz için anonsa girdik ve enkaz başına gittik. 3 yaralı olduğu söylenmişti ve yaklaşık 132 veya 133'üncü saatlerde ilk olarak 11 yaşındaki bir kız çocuğuna ulaşıldı.

Enkaz altından çıkarıldı Nehir Naz. Olay yerinde UMKE personelleri tarafından bilinci değerlendirilip sabitlenmesi yapıldıktan sonra ambulansa alındı. Enkaz başında bulundan diğer yabancı ülke personelleriyle birlikte ambulansta müdahalesini yaptık. Bizden ilk su istedi, yabancı ekiplerle İngilizce konuştu. İyi derecede İngilizce biliyordu, bizlere de biraz tercümanlık yaptı. Böyle hoş bir anı oldu bizde de."

"Acıları biz de yaşadık"

Acil Tıp Teknisyeni Mahir Ceylan de gönüllü gittiği Gaziantep İslahiye'de bir çok mucizeye şahitlik ettiklerini, depremin 7'nci günü bir apartman enkazında kalan 3 kişilik aileden ulaşılan kadının canlı olarak çıkarılmasının ardından hastaneye sevkini gerçekleştirdiklerini söyledi.

Diğer ekip arkadaşları gibi enkazdan çıkarılan yaralıların acil sevki için canla başla mücadele ettiğini anlatan Ceylan, her yaralıya müdahale ederken kendi yakınlarının aklına geldiğini ve daha çok çabaladığını kaydetti.

Görev süresince hiçbir yorgunluk hissetmediğini belirten Ceylan, "Etkileniyor insanlar direkt kendi çocukları kendi ailesi gözü önüne geliyor. Acılarını yaşadık hepimiz. Elimizden geldiğince destek de olmaya çalıştık. Mucize şekilde sağ çıkanlar bizi çok mutlu etti. Yorgunluk hissetmedik saatler önemli olduğu için ne kadar erken müdahale o kadar önemli. Onun için yorgunluk hissetmedik." diye konuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP EDİN
ÇOK OKUNAN HABERLER
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR