Gündem

Adana'da depremde 11 kişinin öldüğü apartmanla ilgili 4 sanığa dava

Adana'da, Sinem Apartmanı'nın depremde yıkılmasına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan müteahhitler Ekrem Naci Sönmez ve Hüseyin Zati Yıldırım hakkında 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Adana'da depremde 11 kişinin öldüğü apartmanla ilgili 4 sanığa dava
12-08-2023 12:11
Adana

Sinem Apartmanı'nın Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki depremde hasar alması ve Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğündeki sarsıntıda yıkılması sonucu 11 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Sönmez, Yıldırım, Yıldırım'ın ortağı tutuksuz sanık avukat Ömer Faruk Gerger ve teknik uygulama sorumlusu inşaat mühendisi Belma Çıngıloğlu hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma tamamlandı.

Depremde yıkılan Gölgeler Apartmanı'nda numune alınamayacak kadar kötü beton kullanılmışAdana'da depremde 10 kişinin öldüğü binanın mühendisine 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiDepremde 60 kişinin yaşamını yitirdiği apartman ruhsatsız ve projesiz inşa edilmiş

Sanıklar hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis talebiyle hazırlanan iddianame, Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, Sinem Apartmanı'nın yıkılmasına ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda, apartmanın inşa edildiği zeminde herhangi bir taşıma sorunu bulunmadığının belirlendiği bilgisine yer verildi.

Binadan alınan beton ve çelik numunelerinin 1975 deprem yönetmeliği yükümlülüklerini karşılamadığı belirtilen raporda, kusurlu imalattan 4 sanığın sorumlu olduğu kaydedildi.

Sanıkların dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandıkları anlatılan iddianamede, şu tespitlere yer verildi:

"Sinem Apartmanı'nın yıkılmasında zemin kaynaklı bir neden bulunmadığı, binanın 1975 deprem yönetmeliği hükümlerini karşılamadığı, kusurlu imalattan yapı müteahhitleri ile teknik uygulama sorumlusu inşaat mühendisinin sorumlu olduğu, 4 sanığın işin bitimine kadar gerek malzeme, gerekse işçilik yönünden Türk Standartları Enstitüsüne uygun hareket etmekle yükümlülüğü bulunduğu, imalat hatalarından sorumlu oldukları ve binada kullanılan betonun yapım tarihindeki standartları içermediği tespit edilmiştir."

İddianamede, Hüseyin Zati Yıldırım ve Ömer Faruk Gerger'in avukatları aracılığıyla sundukları itiraz dilekçesinde yıkılan binanın ilk 5 katına kadarının Sönmez tarafından yapıldığının belirtildiği bilgisi verilerek, şunlar kaydedildi:

"Bilirkişi raporunda görüleceği üzere uygunluk testini geçemeyen karotlar açısından karot alma işleminin depremden hemen sonra enkaz kaldırma işleminin başlangıcında yapıldığı, karotların yıkıntı kümesinin en üst bölgesinden alındığı ve üst katlara ait olduğunun belirtildiği, üst katlardan alınan karotun basınç testini geçemediği ve yönetmeliğe uygun olmadığı, sanık Sönmez'in avukatının talebi üzerine binanın bodrum katından alınan karot örneklerinin de yönetmelik ve standartları karşılamadığının görüldüğü, bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan sanıkların 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan cezalandırılması iddia ve talep olunur."

İki sanık çelişkili ifadeler vermişti

Adana'da depremde yıkılan binalardaki yapım kusurlarıyla ilgili soruşturma kapsamında müteahhitler Ekrem Naci Sönmez ve Hüseyin Zati Yıldırım ile Yıldırım'ın ortağı avukat Ömer Faruk Gerger, 15 Şubat'ta tutuklanmıştı. Gerger, 29 Mart'ta yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliye edilmişti.

Ömer Faruk Gerger savcılıkta, "Ben hukukçu ve avukatım. Arkadaşım olan Hüseyin Zati Yıldırım müteahhittir. Kendisine güvendiğimden dolayı 1999'da bahse konu şirketi yüzde 50 ortak olarak kurduk. Müteahhit olmadığımdan ve dolayısıyla inşaat işlerinden anlamadığımdan şirketi fiili olarak temsilen idare eden arkadaşımdır. Benim müteahhitlik belgem yoktur ancak Hüseyin'in müteahhitlik belgesi vardır." şeklinde ifade vermişti.

Hüseyin Zati Yıldırım ise savcılıkta, binayı ikinci katından itibaren Ömer Faruk Gerger ile tamamladıklarını belirterek, "Demirinden çimentosuna hatta çivisine varana kadar her şeyini beraber yürüttük. Yani Ömer Faruk Gerger dışarıdan sermaye koyarak ortak olmuş değildir, hem sermaye hem de iş ortağıdır." ifadesini kullanmıştı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP EDİN
ÇOK OKUNAN HABERLER
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR