Ankara
Taşkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremler sonrasında kurulan çadır kentlerde yaşanabilecek yangınlar ve karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyarılarda bulundu.
Karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı rüzgarın estiği döneme dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Taşkaya, "Çadırın bir kısmının fermuarı açık olmalı ki içeride sürekli hava sirkülasyonu olsun. Çadırda hava girişi sağlanmalı." dedi.
Çadır kentlerde çadırların genellikle 2 metre aralıklarla kurulduğuna işaret eden Taşkaya, rüzgarlı havada bir çadırdaki soba gazının yan, ön ve arka çadırlar için tehdit olabildiğine dikkat çekti.
"Sobaları uzman kişiler kurmalı. Sobanın kullanıldığı havanın durumu önemli. Sobanın doğru konumlandırılması, yakılma şekli, tekniği önemli. Ateşlemeyi iyi bir şekilde yapmadıysanız, alev oluşmadıysa duman tütecektir. Yanma doğru oluyorsa karbonmonoksit olmaz ama soba tütüyor ise tamamen zehirli gaz formunda çadırda karbonmonoksit birikecektir." diyen Taşkaya, karbonmonoksit zehirlenmesinde semptomların başında halsizlik, baş dönmesi, kusma, nefes almada zorluğun geldiğini anlattı.
"Çadırlar havalandırılmalı"
"Karbonmonoksit kandaki hemoglobine bağlanıyor, hücreler oksijeni dokulara taşıyamaz oluyor. Karbonmonoksit zehirlenmesi olduysa hemen sağlık kuruluşuna ve bir hekime mutlaka başvurulmalıdır." uyarısında bulunan Taşkaya, bundan korunmak için alınacak önlemleri şöyle anlattı:
"Çadır kentte kalanlar, çadırı sürekli havalandırmalı. Çadıra ara ara çıkıp girerek içeriyi kontrol etmek, sobanın doğru yanmasını sağlamak önemlidir. Her çadır soba kurmaya elverişli değildir. Yazlık çadıra soba kurulmamalı, zaten ısınmak için verim alınamaz. Ayrıca üretildiği malzeme itibarıyla kolay tutuşabilir. Bunlara soba kurmak kesinlikle doğru değildir. Soba kurulacak çadırlar, malzemesi daha geç tutuşan ve borunun dışarı çıkacağı kısmı daha dayanıklı olanlardır."
"Deprem bölgesine yangın tüpü göndermek isteyenler AFAD ile iletişim kurmalıdır"
Sobaların tütmesi sonrasında ikinci bir tehlikenin de yangın olduğuna işaret eden Taşkaya, "Çadırlar birbirine yakın oluyor. Hava soğuk olduğundan soba yakılması da gerekiyor. Bir çadırda olan yangın diğerine sıçrayabilir. Yangın tüpleri bulunuyor, gönüllülerimiz var ama yine de yangın riski çadır kentlerde bir tehlike ve dikkatli olunması gerekiyor." dedi.
Başkanı olduğu Sivil Savunma Derneğinin bir STK olduğunu ve çatı kuruluş olarak AFAD bünyesinde deprem bölgesine yardım götürdüklerini belirten Şemsettin Taşkaya, şunları kaydetti:
"Yardımlar AFAD ve Türk Kızılay üzerinden yapılırsa, kaç çadıra ne kadar yangın tüpü gerekiyor, her il için ayrı ayrı belirlenmiş olur. AFAD ile planlı olunursa, yangın tüpleri çadır kentlere sağlıklı ulaştırılır. Her çadır kentte yangın tüpü bulundurulmalıdır. Deprem bölgesine yangın tüpü göndermek isteyenler AFAD ile iletişim kurmalıdır."