Bir ay kadar önce IŞİD kontrolündeki Suriye'nin Menbiç kentine ortak operasyon gündeme geldi. Dahası "ortak operasyon" isteyenin, Türkiye olduğu bildirildi. Türkiye'nin tek şartı,"Kürt güçlerinin dışarıda bırakılması" idi.
Nitekim Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu şu açıklamayı yaptı:
"ABD ile güçleri birleştirelim. Bir taraftan 98 kilometrelik alanda Afrin'den bu tarafa zaten muhalefetin ilerlemesi var. Cerablus hattından bir cephe açılsa aşağıya doğru temizlenip Menbiç cebi kapatıldıktan sonra rahatlıkla Rakka'ya doğru gidilebilir."
O günlerde ABD'li yetkililer de, Menbiç'in IŞİD'den temizlenmesinin ardından bölgenin Araplara bırakılacağı konusunda Türkiye'ye garanti verildiğini duyurdu.
Sonuç;
Ve Menbiç operasyonu başladı. Operasyonu, Suriye Demokratik Güçlerinin yaptığı belirtildi.
Hani Türkiye’nin, "Kürt güçlerinin dışarıda bırakılması" şartı vardı ya; SDG'nin Arap güçleri ağırlıklı olduğu, az sayıda PYG'li de bulunduğu söyleniyordu.
ABD desteğiyle Menbic’i kuşatan terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD, şehirde özerklik ilânına hazırlanıyormuş...
PYD, şehrin adını da Kürtçede “ölümsüz gelin” anlamına gelen "Mabuk" olarak değiştirecekmiş… (M.Yıldız)
Öz Cümle;
Türkiye’nin Suriye sınırında İŞİD’in elinde olan, olduğu söylenen bölgeler, onlardan temizlenme bahanesiyle operasyonlar yapılarak, PYD’e teslim ediliyor.
Kim tarafından?
Müttefik denilen koalisyon güçleri (!) yani ABD tarafından.
Sınır bizim, toprak Suriye’nin karar ABD’nin…
Aldatılıyoruz, aldatıyorlar, aldatmaya devam edecekler.
**
Sınır güvenliğimizi sağlayamadığımız müddetçe Gaziantep’te, Türkiye’de istediğin kadar güvenlik önlemlerini artır, boş.
Sınır namustur…
Karşısındaki namussuz olursa sana huzur vermez, vermeyecekte.
Azez’den Menbiç hattına uzanan bu tiyatroya Türkiye müdahale etmez, durumu tersine çeviremezse işler daha da kötüye gidecektir.
Zor günler geçiren Gaziantep bu yaşananlardan en fazla etkilenecek olan şehirlerin başında geliyor.
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya’nın kentin imajının zedelendiğini dile getirmesi ve bunun için bazı tedbirler alması güneşi balçıkla sıvamaya benzer.
Başkan Fatma Şahin’in ekranlara çıkıp bağıra bağıra gırtlağı yırtılana kadar Gaziantep’i anlatması; bataklığı kurutmadan sineklerle mücadele etmeye benzer.
Ne olmalı peki?
Önce sınır güvenliği…
Emniyet ve istihbarat içerideki terör unsurlarıyla mücadele edecek güçte ve kabiliyette. Yaptıkları başarılı operasyonlardan bunu görmemiz mümkün.
Kontrol edebiliyor, hareketlerini yakından takip edebiliyor. İmha edebiliyorlar.
Ancak, sınırdan giren ve çıkanların kontrol edilmediği takdirde bu kontrol ve mücadelenin bir anlamı kalmayacaktır.
Türkiye ne pahasına olursa olsun, sınırını kontrol edebilmeli, sınırının karşısında istemediği unsurların yaşamasına izin vermemelidir.
**
Seni içeride patlamalar, terör eylemleri ile meşgul eden Ortadoğu’nun cellatları, sınırımızda istediğini yapmaya, yapılanma tamamlanınca da senin üzerinde operasyon çekmeye hazırlanıyorlar diye düşünüyorum. Asıl hedefin Türkiye olduğunu düşünerek tedbirleri maksimum seviyede artırmalı ve almalıyız.
Bu anlamda yaşananlardan ders çıkararak, müttefikimiz dediğimiz ülkelerin samimiyetsizliklerini dile getirme, yüzlerine söyleme ve kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye çalışmalıyız.
Aldatıldık demek bizi-sizi kurtarmayacak.
Aldanmayın ve Büyük Türk Milleti olduğunuzu unutmayın…