COVID-19 Tedbirlerinde Yeni Dönem

Cüneyd Altıparmak / Hukukçu
Cüneyd Altıparmak / Hukukçu
COVID-19 Tedbirlerinde Yeni Dönem
26-08-2021

Okullar açılıyor… Bu sosyal bir hareketlilik oluşturacak. Tekrar evlere kapanmak istemiyoruz. Herkes bu konuda hem fikir… Zira kapamanın psikolojik, ekonomik sorunlar oluşturduğunu görüyoruz.  06 Eylül 2021 itibarıyla bir tedbir politikası yürürlüğe girecek.

Bu durum tüm dünyada aynı. Devletlerin Anayasalarındaki ödevleri gereği bu konuda çeşitli yollara başvuruyor. Aşıyı teşvik ve test sayısını arttırmak ve zorunlu hale getirme yöntemleri şimdinin gündemi.

PCR testlerinin zorunlu kılınması ve belirli yerlere girişte istenmesi de ilerde getirilebilecek zorunlu aşı da hukuka uygun. Devlet halk sağlığını korumakla yükümlü. Halk sağlığı söz konusu olunca hukukun koruduğu bireysel haklarda birtakım kısıtlamalara gitmek mümkün. Pandemi yaşanmayan dönemlerdeki hukuki yorumlar bence geçerliliğini yitirdi. Her geçen gün yeni ve bir kötü haber alıyoruz. Devlet iki ihtimal sunuyor: Ya aşı olunuz. Ya da hasta olmadığınızı kontrol etmemiz gerekecek. Bu makul öneriye, hastalığa veya aşıya inanmıyorum biçiminde reaksiyon gösterilmesi gerçekten ilginç.

Kamu Genel Sağlığı mevzuatı, Anayasala ve AİHM bu konuda ilkeleri belirlemiş bu manada bakarsak şu sorular çıkıyor karşımıza:

1. Öğretmenler aşı olmazsa, PCR testi yaptırmaz ise ne olacak ?

Henüz aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin haftada en az 2 defa PCR testi yaptırması istenecek. Bunu yapmaması halinde idari para cezası uygulanması ve ilave tedbirle mümkün olacak. Aşı olmayana üniversite öğrencilerimizin ve çalışanlarımızdan da düzenli PCR testi yaptırmaları gerekecek. Buna direnenlere yaptırım mümkün.

2. Ailesi aşı olmayan çocuğun eğitim hakkı kısıtlanmış olmuyor mu?

Aile yönünden bir zorunluluk henüz yok. Ailesi aşı yaptırmamış çocukların okula gelmeleri mümkün. Ancak bir adım sonra böyle bir tedbire, yani aşı olmayan ailelerin de öğretmenler gibi aynı koşula bağlanması mümkün olabilir.

3. İşveren işçisine aşı veya PCR testi zorunluluğu getirebilir mi?

Bu konuda net bir düzenleme yok ancak eğitim alanında faaliyet gösterenlerin bu konuda bir zorunluluğa gitmesine kıyasen, iş yerleri de böyle bir uygulama başlatabilir. Bu olası.

4. İşveren, aşısız işçi istemiyorum diyebilir mi?

Aynı durum aşı için de geçerli olabilir. Bu konu yargıya henüz intikal etmedi ancak üretimi beslenme ile ilgili olan sektörlerde bu şekilde bir düzenleme veya talep oluşsa, hukuka aykırıdır diyemeyiz.

5. Esnaf, işletmesine aşısız kimse giremez diye yazabilir mi?

Tüketici hukukuna göre henüz böyle bir yasak yok. Aşılı aşısız herkes kurallara uymak şartı ile istediği işyerine girebilir. Uçak ve şehirlerarası yolculuk, konser, sinema gibi toplu faaliyetler için de zorunlu PCR testi uygulamalarının devreye gireceği ilan edildi.

Ve aslında karşıt olup, bunu açıkça dillendirenlerin birçoğu, bir başka ülkeye girerken istenen zorunlu aşıları yaptırmış kimseler. Haklı gerekçeleri olabilir. Ancak hiçbiri çözüme matuf değil. Farklı olmak için illa ters şeyler söylemek gerekmiyor. Aşı yapılmalı önerisi kadar aşı karşıtlığı da hak. Aşı karşıtıyız demek bir manipülasyon olmuyor da aşıya teşvik nasıl bir dayatma oluyor?

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?