Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında “Boydak Holding" yöneticileri, “Silahlı terör örgütü yöneticiliği” ve “silahlı terör örgütüne üyelik” suçlarından Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesince yargılandı. Mahkeme, 12 Temmuz 2018'de eski Boydak Holding üst yöneticisi Memduh Boydak'a "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 18 yıl, holdingin eski yöneticileri Mustafa, Bekir, Erol ve İlyas Boydak ile Murat Bozdağ'a "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl 6'şar ay, holdingin eski yönetim kurulu başkanı Hacı Boydak'a aynı suçtan 11 yıl 10 ay 15 gün, eski holding yöneticisi Şükrü Boydak'a ise aynı suçtan 10 yıl hapis cezası verilmesine hükmetti.
Ayrıca, Mahkeme sanıklar Memduh, Hacı, Şükrü, Mustafa, Bekir, İlyas ve Erol Boydak ile Murat Bozdağ'ın holding ve şirketlerde bulunan hisselerinin müsaderesini kararlaştırdı. Karara yapılan itirazın ardından dosyayı inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, "Silahlı terör örgütü yöneticiliği" ve "silahlı terör örgütüne üyelik" suçlarından yargılanan sanıklar hakkında Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen hükümleri hukuka uygun buldu. Bunun üzerine istinafın kararı temyiz edildi ve dosya Yargıtay'a gitti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, dosyayla ilgili olarak temyiz incelemesini tamamladı. Daire, sanıklara 7 ile 18 yıl arasında "silahlı terör örgütü yöneticiliği" ve "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan verilen hapis cezalarını onadı.
Daire heyeti ayrıca, söz konusu sanıklara ait holding ve şirketlerin iyi niyetli üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen aralarında Boydak Holding A.Ş., Merkez Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve İstikbal Mobilya Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin de aralarında olduğu 35 şirkete ait olan hisselerin müsaderesine hükmedilmesini de onadı.
Açıklanan kararda, “FETÖ/PDY'nin gelir kaynakları somut dosya ve örgütle irtibat ve iltisakı tespit edilen sanıklar bakımından birlikte bir değerlendirme yapıldığında sanıkların sahip olduğu ekonomik değerleri örgüt faaliyetine özgüledikleri ve suç islenmesine tahsis ettikleri, örgütün finansmanında ODAK konumuna geldiklerini söylemek isabetsiz olmayacaktır” ifadeleri kullanıldı.
Musa Erdoğan