New York
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sedat Önal, BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) düzenlenen ve Suriye'deki siyasi gelişmeler ve insani durumun ele alındığı oturumda konuştu.
Türk ve komşu Suriye halkının yakın tarihte meydana gelen en yıkıcı depremlerin tahribatıyla baş etmeye çalıştığına dikkati çeken Önal, "Acımız ve üzüntümüz çok derin. Düşüncelerimiz ve dualarımız tüm depremzedeler, yas tutan aileler ve etkilenen milyonlarca insanla birlikte." ifadelerini kullandı.
Önal, bu vesileyle Türk hükümeti adına Konsey üyeleri, BM ve Avrupa Birliği dahil olmak üzere uluslararası topluma destekleri için teşekkürlerini iletmek istediğini belirterek deprem sonrasında BM'nin Türkiye'ye yönelik acil insani yardım çağrısı dahil uluslararası desteğin devamının önem taşıdığına işaret etti.
"Suriye halkına insani yardımın ulaşmasını kolaylaştırıyoruz"
Büyükelçi Önal, "Kendi ülkemizde deprem nedeniyle ortaya çıkan sınamalarla baş etmeye çalışırken, Suriye halkına insani yardımın ulaşmasını kolaylaştırmak için de girişimlerimizi sürdürüyoruz. Deprem nedeniyle zarar görerek kullanılmaz hale gelen Cilvegözü sınır kapısına giden yolların onarımını tamamladık. Aynı zamanda Öncüpınar ve Çobanbey sınır kapılarını da BM yardımlarının en çok etkilenen bölgelere hızlı bir şekilde sevkiyatını sağlayabilmesi için kullanıma açtık." dedi.
Türkiye'nin aynı zamanda BM'nin saha ziyaretlerini de kolaylaştırdığını belirten Önal, Türk hava sahasının da Suriye'ye insani yardım taşıyan uçaklara açık olduğunun altını çizdi.
Büyükelçi Önal, Türkiye'nin Esed rejimi tarafından kontrol edilen bölgelere uluslararası yardım sevkiyatını kolaylaştırmak için Yayladağı/Keseb sınır kapısını da açabileceğini duyurduğunu anımsattı.
BM'nin Suriye’ye yönelik insani yardım çağrısının yıkıcı depremlerin ardından önemli bir araç olduğuna dikkati çeken Önal, kaynak ve yardımların en çok ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırılmasının önem taşıdığının altını çizdi.
Önal, Türkiye’nin sınır ötesi yardımların yanı sıra çizgi ötesi yardımların sevkiyatını kolaylaştırmak için de çaba sarf etmeye devam ettiğini ifade etti.
Depremin Suriye krizinin iç içe geçmiş dinamiklerini de bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Önal, "Aynı zamanda deprem siyasi sürece ivme kazandırmanın aciliyetini de ortaya koydu." diye konuştu.
Büyükelçi Önal, Suriye halkının taleplerini yerine getiren sürdürülebilir siyasi bir çözümün sadece 2254 sayılı BMGK kararıyla gerçekleşebileceğini anımsattı.
"Sığınmacıların ülkelerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılması için adım atılmalı"
Sığınmacıların ülkelerine geri dönüşlerinin de Suriye krizinin çözümünün bir parçası olduğunu vurgulayan Önal, "Bu nedenle siyasi süreçle birlikte Suriyeli sığınmacıların, güvenli, onurlu ve gönüllü dönüşlerinin kolaylaştırılması için gerekli adımlar atılmalı." dedi.
Büyükelçi Önal, "Bu süreç çerçevesinde YPG/PKK ve DEAŞ gibi tüm terör unsurlarının ve bunların bölücü gündemlerinin bertaraf edilmesi de büyük önem taşıyor." diye konuştu.
Terörizmin Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve bölgesel barış ve güvenliğe yönelik en büyük tehdit olduğunun altını çizen Önal, "Türkiye sahada sükunetin muhafazası ve terörizmle mücadele yönünde çabalarını sürdürmeye devam edecektir." dedi.